Dokunuşları genç kızı ilk defa mesut etmişti. Berika gece boyunca "canımı yakacak mi?" diye düşünmüştü. Ancak genç kızı incitecek tek bir harekette bile bulunmamıştı. Dokunmaya kıyamaz bir şekilde birlikte olmuştu karısıyla. Bu hareketleri ise genç kızın kendini özel biri hissetmesine neden olmuştu.
Sabahın ilk ışıkları gözüne çarptı genç kadının. Sırtı kocasının gövdesine yaslı ve karnının üzerinde Yiğit'in kolları yer almaktaydı. Nefes dahi alamaz oldu. Hem heyecanlı hem de utangaçtı genç kız. Dün gece aklından çıkmak bilmiyordu. Kocasının nefesi saçlarını okşuyordu. Huzurla gözlerini kapadı ve ilk defa kendini güvende hissetti. Bu his tarif edilemezdi Berika için. Gece boyunca kocası, onun vücudundaki yaraları ve izleri görmüştü. Her yarasını, her izini özenle öpüp okşamıştı. Bu Berika'nın gözlerini doldurmaya yetmişti ancak anı bozmamıştı. Yiğit ağa verdiği sözü tutmuştu, ilk defa biri ona verdiği sözü tutmuştu. Narin parmaklarını kocasının kolunda yavaşça gezdirdi ve kocasının nefesi eşliğinde tekrar uyuyakaldı...
***
Vücuduna yayılan sıcaklıkla uyandı Berika. Kocası ahtapot gibi kaplamıştı onu. Nefes dahi zor alıyordu. Kollarından yavaşça kurtulmaya çalıştı ve kocasının homurdanmasıyla aniden durdu. Sinirli bir adamdı kocası, açıkçası ondan çekiniyordu ve hatta korkuyordu da. Kocasının nefesi tekrar düzene girdiğinde bu sefer yavaş yavaş kollarını kendinden ayırdı, ardından da ahtapot misali olan bacaklarını...
Sabahlığını üzerine geçirip sessiz adımlarla banyoya ilerledi. Kapı kulbunu sessiz sessiz indirip kocasına baktı. Hala uyuyordu ve banyoya girdi genç kadın. Banyo aynasından kendine bakınca boynunun oldukça morarmış olduğunu gördü. Kocasının izi...
Yüzünde gülümseme peydah olurken sabahlığını çıkarıp duşa girdi. İlk defa sevilirken bir yeri morarmıştı, dövülürken değil...
Banyodan gelen sesler yüzünden uyanan Yiğit Ağa yavaşça yatağından doğruldu. Yerden iç çamaşırını alıp giydi ve yatağına tekrar oturdu. Karışmış olan saçlarına elini geçirip bu sefer de kendisi karıştırdı. Uykusunu fazlasıyla almıştı. Özellikle dün geceden sonra...
Zorunlu evlilik olması adamı delirtse de dün gece genç kadına gayet güzel davranmıştı. Hem de hiç olmadığı kadar da nazik...
Berika'nın narin vücudu onu mest etmişti. Bembeyaz teni ve masum gözleri, adamı etkisi altına almıştı. Ancak vücudunda gördüğü morluklar, yaralar ve izler sinirle dolmasına da neden olmuştu. Bu kız neler yaşamıştı bilmiyordu ancak bir daha o konağa göndereceğini sanmıyordu. O Yiğit Ağa'nın karısıydı artık. Kimse onu korkutamazdı.
Berdel üzerine ve hatta düşmanının kardeşi ile evlenmiş olması, kimsenin ona vuracağı anlamına gelmezdi. Öldürürdü Yiğit onları gözünü bile kırpmadan...
Ancak karısını ondan kim korurdu bunu kimse bilmiyordu...
Havlusunu üzerine geçiren Berika kocasının uyanmamış olmasını ümit ederek banyodan çıktı. Ancak karşısında kocasını görerek iyice hayal kırıklığına uğradı.
Elbiseleri yanına almadığına içten bir isyan edip hızla dolaba yöneldi.
Yiğit ise banyodan çıkan karısına bakıp gelişi güzel süzdü. Havlu kalçasını ve göğsünü tek kapatıyordu. Bakışları karanlıklaşırken yerinden kalkıp fırtına gibi karısının yanından geçip banyonun kapısını hızla kapattı. Orada dursa tüm gün odadan çıkamayacağını biliyordu. Soğuk suyu açarken kızın bu kadar güzel olmasına sövdü. Özellikle masum bakan gözlerine bakarken..
Berika kocasının hızla banyoya girmesi üzerine yerinde put kesildi. Bakışları dalı koyuluğu görünce korkmuştu hatta baştan aşağı süzünce bile. Dudaklarını dişleyip dolabına yöneldi ve hızla iç çamaşırlarını giydi, kocası duştan daha çıkmadan. Ardından dolaptan beyaz elbisesini alıp giydi ve beyaz örtüsünü taktı. Yeni gelin olduğu için bugün hep beyazlar içinde olması gerekiyordu.
VOCÊ ESTÁ LENDO
BERDEL
Ficção Geral-"Benden bir şans istemiştin değil mi Yiğit!" Diye sordu. Bir yandan gözlerindeki yaşları silerken. Yiğit başını evet anlamında salladı ama birşey anlamamıştı. -"O zaman Yiğit Ağa isminin hakkını ver . Sana bebeğimiz için bir fırsat sunuyorum. Ne ya...
