BERDEL-24

129K 4.7K 309
                                    

Karısına baktığında onunda kendisine baktığını gördü. Iki üç saniye öyle bakıp karısına ilerleyip ondan hiç beklenmeyecek şekilde karısına sarıldı sımsıkı. Gözleri hafif buğulanmıştı.

-"Yiğit yaran acıyacak bak" dedi Berika. Berika da şok olmuştu. Anne mi olacaktı ? Güzel bir evladı mı olacaktı yani. Yiğit karısının başına bir öpücük kondurup

-"Bu güzel haberi aldım ya bırak dikişlerim acısın ölsem bile gam yemem." Diye konuştu.

♥♡♥♡♥♡♥♡♥♡♥♡♥♡♥♡♥♡

Tek bir kelime insanı mutlu eder miydi? Tek bir haber insanı yeniden hayata gözlerini açmış gini hissettirir miydi? Ya da bir varlığın oluşu hiç bu kadar güzel gelir miydi göze?

Baba olmak neydi? Sadece koruyup kollamak mıydı? Masraflarını üstlenmek miydi? Acımasız ya da vicdanlı olmak mıydı?

Hayır. Baba olmak evladını canı gönülden sevmekti. Adam gibi sevmekti. Canından çok sevmekti. Hiç düşünmeden canını ortaya koymak demekti. Baba BABA demekti. Ilgi demekti. Sevgi demekti. Aşk demekti.

Peki ya anne olmak neydi ?

Anne olmak kendi gözünden bile sakınmaktı. Koruyup kollamaktı. Sahiplenmekti anne. Vicdanın en çok bulunduğu yurttu. Anne aşktı, candı, emekti. Karşılığını beklemeyen kişidir. Anne ANNE olmaktı.

Ya Berika ve Yiğit de bu tabirlere uyacak mıydı peki? Anneliğin ve babalığın hakkını verebilecekler miydi? Bunu bize zaman gösterecekti değil mi?

Yiğit hala karısına sarılı bir haldeydi. Şimdi onun karısı hamileydi değil mi? Yiğit baba olacaktı değil mi? Minicik bir afacan ona baba diyecekti değil mi? Kız veya erkek farketmezdi. Ona baba diyecek ve hayırlı olacak bir bebek istiyordu Yiğit Ağa.

Berika kocasından ayrılıp bakışlarını kocasına çevirdi. Gözlerinde gördüğü tek şey mutluluktu. Ilk defa kocasının gözlerinin parladığına şahit oluyordu ve bu halinin daha karizmatik, daha yakışıklı olduğuna yemin edebilirdi.

Yiğit kendisinden ayrılan karısına baktı. Acaba bebeği istiyor muydu karısı? Bugune kadar Yiğit hep bunu dile getiriyordu. Ama karısının hiç dile getirdiğini görmemişti. Gözlerinin içine baktı. Orada bir istememezlik aradı ama yoktu. Ne yani karısı da istiyor muydu? Berika'nın gözlerinin içine bakıp

-"Hayatımda aldığım en güzel haber bu çavreşamın. Bana bu duyguyu tattırdığın için sana ne diyeceğimi bilmiyorum gerçekten." Dedi. Sevinçten bir hal olmuştu Yiğit Ağa. Çocuğu olacaktı onun. Başka ne isterdi ki bu hayattan.

Diğer yandan da Sıraç ve Mirzan şaşkınca bakıyorlardı. Onlar amca mı olacaktı yani? Hemde Yiğit Ağanın çocuğu olacaktı. Mirzan sevinçle Sıraç'a sarıldı. Yeğeni olacaktı. Boru mu?

-"Ağabey amca olacağız biz ha ! Yiğit ağabeyimin çocuğu olacak . Allah'ım ne güzel haber bu."diye söyledi bir yandan da ağabeyine sarılmış vaziyette.

Sıraç'ta çok seviniyordu ama belli ettirmiyordu. Ilk defa yeğeni olacaktı. Ilk.defa amca olacaktı. Onlar böyle heyecanlıyken Berika ve Yiğit nasıl heyecanlılar diye düşündü Sıraç. O sırada kardeşinden ayrılmıştı. Mirzan ağabeyine bakıp

-"Ağabey bu durumda zılgıt çalınması gerekir. Bugun bizim en mutlu günümüz. Rojda burada olsa bir zılgıt çekerdi ne güzel " diye hayıflandı. Ah bu delikanlının ne çekilmez huyları da vardı. Allah onu alacak olan kıza sabır versin.

Doktor hanım da odada birkaç raporu imzaladığında içeriye stajer bir hemşire girmişti. Kahverengi saçları ve mavi gözleriyle insanı kendine çeken bir güzelliği vardı. Genç stajer doktor hanıma yönelip

BERDELNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ