BÖLÜM-38

82.2K 3.3K 248
                                    

Sıraç kızın sesindeki o korku tınısını hissetti ve genç kızın üzerine eğilerek tehlikeli bir gülümseme eşliğinde konuştu.

-"Ben senin masalının kötü kahramanı, azrailinim Sevim Marşah!" Dediğinde genç kız adamın gözlerinde olan öfkeyi gördü ve yutkunmadan edemedi...

♣♧♣♧♣♧♣♧♣♧♣♧♣♧♣♧♣

Sevim karşısındaki adamın yakınlığından dolayı yatakta biraz daha geriye giderek bu anlamsız yakınlaşmayı kesti hemen. Bu adam onu neden kaçırmıştı ki! Gün boyu evden çıkmayan genç kızın kime ne zararı olabilirdi  ki! Sevim sinirle kaşlarını çatıp

-"Bana kelime oyunu yapma bay ukala! Sen kimsin ve benim burada ne işim var!" Diye konuştu.  Kimseye bir zarar vermemişti ki biri onu kaçırsın.

Sıraç kızın iyice gerilemesinden dolayı üzerinden doğruldu. Bu kıza tahammül edemezken yakın da olamazdı. Gömleğinin ilk üç düğmesini iliklemeye başladığında genç kızın sinirli bir şekilde sarfettiği cümleyi tamamlamasını bekledi. Ve işinin bitmesi üzerine gözlerini kıza çevirdi.

-"Benim kim olduğumu gün geçtikçe öğreneceksin merak etme. Ve sen o çok sevgili ağabeyin olacak itin yüzünde buradasın." Dediğinde yatağın karşısındaki koltuğa yöneldi ve rahat bir şekilde oturdu. Cebinden telefonunu çıkararak güç düğmesine bastı ve açılmasını bekledi.

Adamın üzerinden doğrulması üzerine rahat bir şekilde nefesini verdi genç kız ve yerinden doğruldu. Genç adamın konuşması üzerine bakışını ona çevirdi. Ve geri kalmadan da cevabını verdi.

-"Sen benim ağabeyime it diyemezsin anladın mı! "Dediğinde yataktan çıktı ve ayakta dikildi. Kimse ağabeyine it diyemezdi. Daha yeni ağabeyini bulmuşken ona laf getirtmezdi Sevim.  Ve cümlesine devam etti.

-"Asıl sen nesin zavallısın! Bir genç kızı kaçıracak kadar zavallı! Beyinsiz adam!" Diye bağırdı. Sinirlerine hakim olamazdı genç kız ve söylediklerinin farkında olamazdı bazen.

Sıraç çevik bir hareketle yerinden kalktı ve kıza yaklaştı. Bu kız ağabeyinin ne mal olduğunu bilmiyor muydu! Ve bu kızın dedikleri de bozuk olan moralini hayli hayli de bozmuştu. Kızın tam karşısında durup ateş saçan gözleriyle baktı. Ve genç kızın bir anda saçına yapıştı.

Sevim saçına asılan parmaklar ile neye uğradığına şaşırdı. Saç diplerinde inanılmaz sızı hissederken Sıraç konuşmaya başladı.

-"Bana bak seni küçük fare! Seni öyle bir ezerim ki yaşamaya dair umut kırıntıların kalmaz! Ve inan beyinsiz dediğin bu adamın beyninden neler geçiyor aklın almaz! Anladın mı beni!" Diye gürledi. Bu kız onu zorlayacaktı anlaşılan. Sıraç'ta onu zorlamaktan çekinmeyecekti o zaman. Kızdan olumlu bir sözcük çıkmayınca tekrar bağırdı.

-"Anladın mı  beni!" Diye tekrar bağırdı. Sevim bu adamın bağırışlarından ve başının acısından ürkse de ona belli etmeyecekti. Eliyle genç adamın elini uzaklaştırmaya çalıştıkça daha da asılıyordu Sıraç.

-"Sen itin tekisin!"diye cevap verdi Sevim. O dik başlıydı.  Kimseye ezdirmezdi kendini. Ve bu adama da kendini ezdirmeye niyeti yoktu. Her ne kadar onu kaçırmış olsa da.

Sıraç kızın verdiği cevapla onu sinirle yatağa fırlattı. Elinde kalan birkaç saç tutamını iğrenç bir şeymiş gibi elinden attığında sağ elinin işaret parmağını tehditvari şekilde sallayarak

-"Eğer bana bir daha küfür edersen bununla da sınırlı kalmam. Bilesin." Diyerek elini hızla saçından geçirdi sinirle.

Sevim yatağa savrulmasıyla gözünün  karardığını hissetti. Saçları yüzünü kapatırken derin derin nefes alıp veriyordu. Sırtı genç adama dönük olduğundan ne yaptığını da bilemiyordu. Tek bildiği ise ne durumda olursa olsun kendini bu adama ezdirmeyecekti.

BERDELWhere stories live. Discover now