BÖLÜM-41

75.2K 3.1K 218
                                    

-"Seninle tatile mi çıksak bu olaylardan kurtulduktan sonra?" Diye konuştu.  Birkaç gündür bu konuyu düşünüyordu genç ağa. Karısının güzelliğine doymak ve dinlenmek onun da hakkıydı.

-"Yiğit ne gerek var ki?" Diye sordu Berika.

-"Olur mu karıcım biz beraber balayına çıkmadık ki?"diye fısıldadı Yiğit ve karısının ensesine bir öpücük bıraktı. 

◇◆◇◆◇◆◇◆◇◆◇◆◇◆◇◆◇◆◇◆◇◆◇◆◇◆

Berika kocasının cümlesinin üzerine daha da kırmızı kesildi. Kocası hem onu yıkıyarak utandırıyordu hem de cümleleriyle. Kocasının nefesini ensesinde hala hissederken zorlukla yutkundu. Bu yakınlık çok fazlaydı ve Berika şuan eriyebilirdi.

-"Yiğit senin de aklın hep şeye çalışıyor!"diye sinirle nefesini verdi.  Bu kocası olacak adam iflah olmazdı.

Yiğit karısının sözleri üzerine dudakları haince kıvrıldı ve karısının ensesine yavaşça bir öpücük daha bırakıp konuştu.

-"Karım sen olunca aklım hep şeye çalışır tabi."

Berika kocasının edepsiz kelimeleri üzerine gözlerini bir hayli açtı. Bu adam! Bu adam! Bu adam tam bir terbiyesizdi. Onu utandırmasını gayet iyi biliyor ve uyguluyordu.

Yiğit karısının daha da utanmasını sağlayarak olduğu pozisyondan doğruldu ve şampuanı aldı eline. Karısının başına tekrar su döküp şampuandan da bir miktar döktü.
Ve yavaşça ovalamaya başladı.

-"Yiğit sence Sıraç o kıza zarar verir mi?"diye mırıldandı gözleri kapalı bir şekilde. Sıraç'ın o kıza zarar vermemesi üzerine içten içe dua ediyordu. Berika acının ne olduğunu gayet iyi biliyordu ve başkasının da acı çekmesini istemiyordu.

Yiğit bakır tası suya daldırıp karısının başından dökerken

-"Sıraç öfkeli oldu mu kimseyi tanımaz. Ezer geçer ama o kız da hasta olduğu için merhameti öfkesinin önüne geçer." Diye cevapladı karısını.  Yiğit ve Sıraç'ın aynı özelliği buydu. Tabi tek  fark Yiğit'in öfkesinin önüne merhameti geçmiyordu.

Yiğit karısının başına birkaç kere daha su döktükten sonra keseyi eline aldı ve karısının sırtını keselemeye başlayacakken Berika başını kocasına çevirip

-"Yiğit ben yaparım artık." Diye utançla söylendi. Bu adamdan hala utanması normal miydi?

Yiğit karısının gözlerine bakıp

-"Ben işimi yarım bırakmayı sevmem Çavreşamın. " diyip sağ kolunu keselemeye başladı.  Yavaş ve nazikçe ovuyordu Yiğit karısının vücudunu. Sol koluna da geçip yavaşça  keseledi Yiğit.  Karısının bu kadar utangaç olduğunu tahmin etmemişti.

Sırtını da keseledikten sonra Berika'nın önüne geldi. Sol eliyle karısının başını tutup boynunu ovduktan sonra yavaşça karnını ovmaya başladı. Karısının karnı bebeğini belli ediyordu. Karnı biraz belirginleşmeye başlamıştı.  O tarafı yavaşça ovarken ışıldayan gözlerle bakıyordu karısının karnına.

-"Şimdilik annenin karnında yıkıyorum. Sonra annenle beraber yıkayacağız."dediğinde bakışlarını karısına çevirdi. Ve karısının yanaklarının daha da kırmızı olduğunu gördü. Yiğit sağ eliyle karısının yanağını okşayıp

-"Utanmanı çok seviyorum Çavreşamın. " diye mırıldandı. Yiğit elini karısının yanağından çekince sol elinde olan keseyle karnının altına yavaşça ilerletip sağ bacağını ovalamaya başladı. Bu süre zarfında da gözlerini karısının gözlerinden ayırmamıştı. Dudakları tekrar kıvrıldı Yiğit Ağa'nın. Berika kocasının keselemesi üzerine daha da utandı. Özellikle kocasının eli bacağındayken! Bakışlarını kocasından alıp banyonun içinde gezdirdi. Kocasının o hain gülümsemesi onu yeterince sinir ediyordu.

BERDELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin