BERDEL

BÖLÜM-25

-"Zorla yedirdiğim için mi oldu?" Diye sordu suçlulukla. Berika kocasının kendisini suçlamasını istemeyerek

-"Hayır. Hamileyim ya doktor normal dedi. Bundan sonra hep böyle" dediğinde kendine acıdı. Bu durumdan nefret ediyordu. Yiğit karısına bakmadan

-"Hadi bakalım gazamız mübarek ola!" Diye söylendi.

■□■□■□■□■□■□■□■□■□■□■□■□■□■□■□

Berika çatılmış kaşlarla baktı kocasına. O sırada yatağına oturmuştu. Hamilelikte bunlar normaldi tabii. Ama insanın kocası odun olduğundan normal olmuyordu. Pardon insan mı dedim. Bu sadece Berika için geçerli bir durumdu. Böyle kazma ötesi bir kocası olduğundan kaynaklanıyordu.

-"Gazamız mübarek olsun derken Yiğit ne kastettin sen!" Diye kocasının gözlerinin içine baktı. Aslında neden dediğini anlamıştı ama ondan duymak istiyordu nedensizce.

Yiğit karısının sözleri üzerine yatağa yaklaştı biraz. Aralarında bir adım bırakacak şekilde durdu. Ilgi çekici şekilde sırıtıp

-"Ne dediğimi anladın bence sen. Yok illa benim ağzımdan duymak istiyorsan söyleyeyim sana." Dediğinde ellerini ceplerine soktu havalı bir tavırla.

-"Yani demek istediğim gebeliğin hep böyle kusmayla geçecekse çekeceğim var seninle." Dedi rahat bir tavırla. Aslında karısını biraz sinirlendirmek istiyordu. Sinirli hali nedensizce daha çok hoşuna gidiyordu. Karısının asi yönlerini seviyordu.

Berika kocasının dedikleri üzerine sinirle nefes verdi. Sanki kendi istediği için böyle olmuştu. Hem yanında ilk defa kusmuştu. Birkaç defa olsa birşey demezdi ama bu ilkti.

-"Pardon da Yiğit Ağa sen ne çekeceksin ayıptır sorması! Burada kusma, halsizlik ve karın ağrısı gibi faaliyetleri ben göreceğim. Sen ne çekeceksin! " diye sinirle konuştu. Ah bu adam Berika'yı gerçekten sinir eden ana unsur olarak yazılmalıydı bir yerlere. Yiğit Ağa istediğini almışçasına hınzır bir şekilde gülümsedi. Arada kalan bir adımlık mesafeyi sıfıra indirip karısının üzerine eğildi yavaşça.

Berika üzerine eğilen kocasıyla birlikte o da gitgide geri gidiyordu yatakta. Takii sırtı yatağıyla buluşasıya kadar. Yiğit karısının üzerine iyice eğilip kollarını iki yandan yatağa bastırdı. Şuh sesiyle konuştu Yiğit karısının dudaklarına karşı.

-"E bir zahmet Xanimağam. Olsun o kadar da. Yükleyen benim boşaltan da sen ol." Dediğinde dudaklarını yavaşça karısının dudaklarına yaklaştırıyordu.

Berika kocasından duyduğu o cümleler üzerine kıpkırmızı kesildi. Ah bu kocası ne kadar terbiyesizdi ! Nerede ne konuşacağını bilmiyordu. Ve şuan dudaklarına yaklaşması da hiç hayra alamet değildi. Kocası tam dudaklarını onun dudaklarına örteceği sırada Berika ondan önce davranıp hızla kafasını diğer tarafa çevirdi. Bu yüzden kocasının dudakları onun yanağına gelmişti.

Ah zeki karım diye içinden geçirdi içinden. Demek istemiyordu kocasının onu öpmesini. O da öpmezdi o zaman.

Karısının yanakları üzerinde olan dudakları öpmedi ama daha beterini yaptı. Karısının o narin yanağını ısırdı vahşice. Yani sorun her türlü ortadan kalkıyordu Yiğit'e göre.

Berika kocasının dudaklarının yanağına gelmesiyle gülümsedi. Kocasının her istediği olamazdı. Birinin bunu ona hatırlatması gerekirdi ve Berika bunu zevkle yapardı derken Berika yanağındaki acıyla ağzından bir inleme kaçtı. Bir dakika kocası ne yapıyordu! Onun yanağını mı ısırıyordu!

Bu adam tam bir hayvan ve caniydi. Insan karısının yanağını ısırır mıydı ! Kocasının altında yavaşça debelenen Berika kocasının elinden kurtulamıyordu. Sinirle nefesini veren Berika