13 | BİZİ KİMSE AYIRAMAZ

346 40 13
                                    



LEKELİ | SİYAH



Başımı geriye doğru attığımda saçlarım arkaya düştü ve bir canavar gördüm.

Olayın akışının kontrolü tamamen elimden kaymıştı. Yerinde olmayan beynime emirler veren ahmak bir varlık olmuştum. Herkesi kurtarmaya çalışırken herkesi öldüren silahsız bir canavardım.

Şimdiyse arkadaşlarımın o canavarın yardımına ihtiyacı vardı.

Aklımın yerinde kalan son kırıntılarını kullanarak olası bir plan kurgulamaya çalıştım.

Kartal'ın adamı tarafından kaçırılıyordum. Okan ve Pars ciddi yara almıştı ama öldüklerini aklımın ucundan dahi geçirmemeye çalıştım. Bu arabadan kurtulup polise ulaşmam gerekiyordu.

Dümdüz kafasına vurmayı düşündüm. Aynı zamanda silahı da kontrol etmem lazımdı.

Zor, işim çok zor gibiydi. Ya vurulursam tekrar? Canım baya acır.

Zaten kanamıyor musun Adelya?

Baban seni Kartala sattı.

Evet kanıyorum. O yüzden artık vurulsam da fark etmez.

Güzel plan, evet.

Vee, saldırma vakti.

Hayır, dur! En sevdiğim yer. Şarkının bu kısmını çok seviyorum.

Bıktım dinlemekten, herkesin bir öyküsü varmış.

Duymayan kalmamış, kraliçeden tut zebanilere kadar.

Bu müziği seviyorum, sert ve boğucu. İçimi gıdıklıyor.

Ama saldırmam lazım. Müzik bitince mi saldırmalıyım? Uykum gelmeye başlıyor. Ellerim de titriyor sanki. Tuvalim yok yanımda. Boyalar, boyalarım da yok.

Kaşlarımı çattım. Sakinleşmeden saldıramazdım. Sakinleşmem için de çizmem lazımdı.

''Bana tuval lazım.''

Adamla dikiz aynasından bakıştık. Kahverengi gözlerini kıstı.

''Delirdin mi?''

Hiç düşünmeden cevap verdim. ''Evet.''

Ve kafasına vurdum.

Ağır bir küfrü bana güzelce giydirişini dinledikten sonra anında silaha yöneldim. Bana doğrulttuğu anda arkaya çekildim ve ayağımı kaldırıp namluya vurdum. Tam o sırada elindeki silah patladı.

Ayağım!

''Ayağımı vurdun! Siktir, siktir ayağım!"

Çığlık atıp acımayan ayağımı tuttum. Siktir, acımıyordu! Acıması gerekmez miydi?

Bir çığlık daha attım. ''Ayağım!''

''Siktir!'' Diye bağırdı adam arkamızdaki arabadan kurtulmaya çalışırken. Sürekli yanıp sönen ışıktan anlamıştım takip edildiğimizi. ''Vurmadım ayağını falan!''

Omuriliğimden bir titreme gelince huylanıp kahkaha attım. Ardından ayağımı vurduğu aklıma geldi. ''Ayağımı vurdun piç!"'

Araba aniden sola kaçınca diğer kapıya savruldum. Kolum cama çarpınca dirseğimde ince ama sinir bozucu bir sızlama oldu. Bu adam canımı yakıp duruyordu. Ona gününü göstermeliydim.

Lekeli SiyahWhere stories live. Discover now