50 | ONUN GİBİ

139 8 5
                                    



LEKELİ | SİYAH


🦅



Reka hakkında anlatılan birçok hikaye vardı.

Zekası, tecrübeleri, yaşantısı ve en önemlisi de ailenin bir üyesi olması. Bunların çoğu zamanında Berkay için de söylenmişti. Dan'de gözümüzde çok büyümüştü. Hepsinin sonu aynı çukurda bitiyordu. Benim eski dostlarımı kendi çatısı etrafında toplayıp bizi korkutmaya çalışması da anlamsız bir çabaydı. Geçmişimdeki herkesle zaten yüzleşmiştim. Eliz'in kırık aklı da benimkiyle baş edemezdi.

Eliz'in aklıyla problemimiz yok. O tehdit bile değil.

Peki ya Aras?

Sorman bile komik güzel Adelya. Eski sevgilinden mi korkuyorsun? En fazla tekrar aşık olursun. En olmayacak şeyi söylediği için güldüm. Ama ufak bir problemimiz var.

Nedir?

Görkem'i kaybettik.

Bunu kesin bilmiyoruz. Görkem en çetin ceviz. Kolay kolay kırılmaz.

Çetin cevizin üzerinden dozerle geçtiler.

Kırıldığını görmeden buna inanmayacağım.

Doğan güneşin kızıllığı, yerini masmavi gökyüzüne bıraktığında üşümeye başladım ve içeri geçtim.

Kartal toplantı salonunda sızmıştı. Andaç ve Aykut kendilerine yaptıkları üçüncü kahveyi içerek kamera görüntülerine bakmaya devam ediyordu.

Mutfağa geçip kendime bir bardak aldım. Zihnim alarm durumlarındayken çok fazla çalışıyordu. Diken üzerinde yürümektense zaten ayaklarım nasır tutmuştu. Biraz huzur ve güven arasam da Sarp'la girdiğim bu yolda huzur dışında her şeye sahiptim.

Kahvemi alıp ofise geçtim. Andaç kulağına yapıştırdığı telefonla odanın içinde sakince turluyordu.

"Sevkiyatta aksama var mı?...Gözünüzü dört açın en ufak tuhaflıkta geri çekilin. Sakın malları kaybetmeyin. Anladın mı Selim?"

Aykut'un yanındaki sandalyeye oturup geniş ekrana baktım. Ekranın tam ortasında dördünün kameraya bakarak dondurma yediği anın görüntüsü vardı. Ekranın boş kısımlarında da başka görüntüler ve konumlar vardı.

"Ne arıyorsun?"

Aykut iç çekip sürekli değişen görüntüleri gösterdi. "Reka'nın herhangi bir görüntüsünü."

"Bunca zamandır buradaymış. Hiçbir şey yok mu?"

"Olması lazım zaten. Muhtemelen her görüntüsünü çoktan sildirdi."

"Silinen kayıtlara erişemez miyiz?"

"Neredekinin silindiğini bilsek, evet. Şu durumdaysa İstanbul'da silinen tüm kayıtları bulmam lazım."

"İstanbul'da olduğu belli bile değilken." Dedim homurdanarak.

"Aynen, çok uzun iş."

Andaç gelip sırtına vurdu. "Yapamayacağımızı düşündükleri ne varsa her birini yapacağız. Başla."

"Silinen kayıtların uzunluğunu bilmiyoruz."

Lekeli SiyahWhere stories live. Discover now