27 | BOĞULMAKTAN ÖTE

118 12 0
                                    



LEKELİ | SİYAH



Bir insan nasıl sürekli en dibe düşebilirdi? Yükseldikçe dibi görüyordum. Her güldüğümde kahroluyordum.

Benim kaderim trajikomik bir metin üzerine mi yazılıydı?

Saat sanırım gece yarım falandı.

Boş sokakta hala Aras'ın kelimesi üzerine dikili duruyorduk. Sarp'ın sadece sırtını gördüğüm için yüzü hakkında yorum yapamıyordum ama hala anlamadığım bir şey vardı.

Aras'ın abisi Gençer değil miydi?

Bana öyle dediğini çok iyi hatırlıyordum.

Aras'ın abisiyle mi birlikteydim?!

Eski sevgilinin.

Kalp atışım bir alçalıp bir düşerken içine düştüğüm durumda ne denli bir pislik olacağımı tartıyordum. Düşünmek bile terlememe neden oluyordu. Aras'ın neler düşüneceğini, nasıl kıyaslara gireceğini düşündükçe soğuk terler atıyordum.

Çok iğrenç kıyaslardı.

Çok.

''Aras?''

Sarp sonunda konuştuğunda Aras dolan gözleri eşliğinde başını salladı. Bir kucaklaşma bekliyor gibiydi ama Sarp bu kucaklaşmaya yanaşmıyordu. Sesi bile Aras'ın sesi gibi mutlu ve şaşkınlıkla dolu değildi. Daha çok, olumsuzdu.

Beklemediğinden değil de, istemediğinden gibi.

Sarp yavaşça bana döndüğünde kasılmış yüzüne ondan daha kasılmış yüzümle baktım. Halimde bir anormallik olduğunu sezdi. Felç olmuş gibi duruyordum.

Kaşlarını çatıp bir saniye yerdeki adama baktı. Hemen sonra elimden tuttu ve Aras'a dönüp ''Arka sokaktaki lacivert jeep.'' Dedi ve beni de peşinden sürükleyerek koşar adımlarla arabaya yöneldik.

Elimden bilerek tutmuştu.

Koşarken arkama baktım. Aras öylece dikilmeye devam ediyordu. İçinde oluşan hayal kırıklığını hayal dahi edemedim. Yıllarca abimi arasam ve ömrümü bu uğurda geçirsem ona var gücümle sarılırdım. Abimden de daha büyük bir kucaklama beklerdim. Her şey bir kenara, Aras küçük kardeşti. Kucak açılmayı hak eden O'ydu.

Arabanın önüne geldiğimizde Sarp kapısını açmadan önce göz ucuyla beni kontrol etti. Ona hiç bakmadan arabaya bindim. Tekerleğe sert bir tekme geçirdiğini sallanan arabadan anlamıştım. Hemen sonra kendi yerine geçti ve derin bir nefes alıp öylece durdu.

Birden kendimi karanlıkta kalmış gibi hissettim. Önümde bir gelecek göremediğim için öfkeliydim. En çok Sarp'a, aşırı öfkeliydim.

Arabayı çalıştırdı. Direksiyonu o kadar sıkı tutuyordu ki elleri bembeyaz olmuştu.

Arkamızda beliren araba farlarıyla beraber Sarp gaza yüklendi. Ağzımı açmak için çırpınsam da çenem kilitlenmişti. Çeketimi avcumun içine almış sıkıyordum ve kendimi dizginlemeye çalışıyordum.

Sarp sürekli gözünü yoldan ayırıp bana bakıyordu. Son bakışından sonra eliyle bir kez direksiyona vurdu ve sinirle güldü. Zeki bir adamdı. Noktaları hızlıca birleştirecekti. Ona eski hayatımdan bahsetmiştim ve şimdi onları görüp öylece kalakalmamın başka bir açıklaması olamazdı.

Lekeli SiyahWhere stories live. Discover now