Lekeli Siyah

20 | KATİL DE SENSİN CESET DE

LEKELİ | SİYAH

Yüzümde sıcak, ince parmakların dolaştığını hissediyordum.

Şakaklarımda, yanaklarımda, dudak kenarlarımda dolaşıyor; yüzüme düşen saçları geriye itiyordu. Olduğum yer rahat ve tanıdıktı. Güvende hissettiriyordu. Kokusunu alıyordum, burnuma değen kokusunu.

Gözlerimi açtığım zaman tüm bu hisler ve tanıdık koku bir anda kaybolup yerini başkasına bıraktı. İçimi sıcacık yapan adamken, şimdi korku içinde hissettiren bir adam.

Aras gözlerimi delip geçen bakışlarla ihanetimi yüzüme vuruyordu.

''Seni de kaybedemem demiştim...'' İnce parmaklarını bu sefer boynuma yerleştirdi ve yavaşça sıkmaya başladı. ''Sana ihtiyacım var...'' Ağlıyordu. ''Elimi bırakma demiştim.'' Nefesim güçleşiyordu. Buradan gitmek istemiştim.

''Bunu hak etmiş miydim Adelya?''

🦅

Yüzüme inen tokatla gözlerimi gerçekliğe açtım.

Önce sağ tarafımda 43 numara gibi görünen siyah postallar gördüm.

Bir de ucu yere kadar uzanan bir tüfek.

Tam olarak tüfekleri bilmiyorum ama kısalar tabanca, uzunlar tüfekti benim için. Sarp'ta önemli olmadığı için üzerinde durmamıştı.

Kabusumun etkisinde kalmak için zamanım yoktu. Gerçeklik benim en büyük kabusum olduğu için Aras'ı unuttum.

''Günaydın.''

Başımı tüfekten kaldırıp ince sese çevirdim.

Kadındı.

Kaşlarım hafifçe çatılırken meraklanmıştım da. Arkasında dört tane tüfekli adamlardan vardı. Ah, eli sargılı olan adamı tanıyordum. Dün bileğini çevirdiğim adamdı.

Ona gülümsediğimi görünce gözlerini kaçırdı.

''Sen kimsin?''

Kadın gülümserken gözleri dolmaya başlamıştı. Üzerime eğilip aynı sertlikte bir tokadı daha suratıma çarptığında dudağımı patlattığını hissettim ama tepkisiz kalmayı başardım.

''Gözlerime bak!'' Çenemi koparır gibi tutup suratına çevirdiğinde tanıdık olmayan gözlere baktım. ''Kocası öldürülen kadınım!''

Ha, Bayan Çekiç gibi bir şeydi o zaman.

''Kocan da beni öldürecekti.''

''Hak ediyordun.''

Önümden kalkmadan önce burnuma bir yumruk geçirip gözlerimi kaydırmayı ihmal etmemişti. İnanılmaz sinirliydi, bu da demek oluyordu ki Sarp beni bulana kadar ya canıma okuyacaktı ya da sakat falan bırakacaktı.

Dişlerimi sıkıp burnumdaki acıyı düşünmemeye çalıştım.

''Kızımı o orospu çocuğu öldürmüştü, kocamı da onun sevgilisi öldürüyor...'' Korumalarından birinin silahını hırsla çekip aldı ve uzun namluyu alnıma çevirdi.