34 | AYRILIK

152 17 20
                                    



LEKELİ |SİYAH




Okan'la buluşmamızın üzerine ne kadar geçmişti bilmiyordum ama oturduğumuz yerde çok az kişi kalmıştı. Spor kıyafetlerle gelmiş, çay içen çiftlerin çoğunlukta olduğu sahil kenarında bir çaycıdaydık. Adını bilmiyordum, öyle yemek falan da yoktu. Okan'ın yemekten sonra getirdiği basit ama sıcak bir yerdi.

"...Zaten sana daha önce de anlattığım şeyler işte. Aynı belalar dönüp dolaşıp beni buluyor, yetmezmiş gibi kuyumu kazanlarla mücadele ediyorum. İpimin ne zaman kopacağını onlar da merak ediyor ben de." Sigarasından derin bir nefes çekip çayını yudumladı. "Anlatacak kimsem olmadığı için de seni çağırıp duruyorum. Bu son artık, ciddiyim. Daha fazla ne Sarp'ı huzursuz edeceğim ne de ilişkinizi."

Kaşlarımı çatıp masadaki eline uzandım ve sıkıca tuttum. "Saçmalama Okan, ne olursa olsun her zaman yanındayım. Sarp'ın da buna karıştığı yok zaten. Senin yerinin bende ayrı olduğunu biliyorsun, değil mi?"

Sırıtıp başını salladı. "O yere zor oturdum zaten."

Gülerek başımı salladım. "Seni başımdan savmaya çalıştığın zamanı hatırlıyor musun?"

"Sağ ol ya, unutmaya çalışıyordum. Aras'la takıldığın ve belalı olduğun dönemlerdi."

"Belalı mıydım? Pısırık demek istedin sanırım?"

Omuz silkti. "Belalı olduğunu düşündüğün halin bu mu?"

Kaşlarım hafifçe çatıldı. "Evet. Öyle değil mi?"

Başını iki yana salladı. "Yeni halinin saldırgan versiyonunu henüz görmedim, meraklısı da değilim ama bence önceden daha belalıydın." Gülüp sigarasından bir nefes çekerken merakla onu dinliyordum. "Bundan aylar önce güçsüzdün, bilgisizdin, bıçak tutmayı bile bilmezdin. Ama o halinle herkese kafa tutardın Adelya. O halinle Kartal'ın karşısına çıkıp onu ezmeye çalışacak cesaretin vardı. Şimdi de öylesin, cesaretin sende değişmeyen en büyük şey oldu. Söylemeye çalıştığım şey şu..." Masada biraz daha eğilip gözlerini gözlerime dikti. "O zaman olmayan gücünle dağları deviren sen, şimdi bir taşı fırlatıp atıyorsun. Bunun nedeni de güçlü olman. Sana göre herkes kolay lokma. Bu da seni belalı yapmak yerine saldırgan yapıyor." Odaklanmış, onun ağzından çıkan her bir cümleyi dikkatle dinlerken bunun gayet farkındaydı. Küçük kozunu oynadığını fark etmemiştim. "Kendini sakın küçümseme Adelya çünkü Sarp seni bambaşka birisi yapmadı. Sarp içindeki kişiyi tutup yukarıya çekti. Bu onu yüceltmez, sadece değerli kılar. İkisi çok farklı şeyler. Sen de bunu çok iyi biliyorsun değil mi?"

Yavaşça başımı salladım.

Gülümseyip arkasına yaslandı ve hemen sonra çalan telefonu açmak için yanımdan kalktı.

Gülümseyip arkasına yaslandı ve hemen sonra çalan telefonu açmak için yanımdan kalktı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Lekeli SiyahWhere stories live. Discover now