42 | GERİ DÖNÜŞÜ OLMAYAN BİR YOL

167 13 5
                                    



LEKELİ | SİYAH


🦅


Her sıkıntımda bitmek bilmeyerek beni düşüncelere iten gece, bugün bana inat erkenden veda etmişti.

Sarp'ın kollarının arasında dün gecenin yorgunluğunu ve zihnimin çöküşünü aynı anda yaşıyordum. Tutkulu sevişmemiz onun açısından oldukça erotik geçse de ben öfkemi yansıtıp ona zarar vermiştim. Onun sandığının aksine hazzın verdiği bir şiddet değildi. Yalanlar ve korkularla doluydum. Buna rağmen ona olan bağlılığım yüzümden bunu bir kenara itip hayatıma devam ediyordum. Aklıma gelen kötü düşünceleri bir mantığa koyamadığım için Eray'ın kötü bir şey yaptığını düşünüyordum. İçimde Sarp'ı suçlamaya yetecek kadar güçlü bir yürek yoktu. Daha önce de suçlamıştım. Aytekin için göreve çıktığımız gece sebeplerim vardı. Hepsi güçlü sebepler olmasına rağmen benim fikirlerimi çürütüp kendimi yanılgıya düşürecek cevaplar vermişti. Onu suçlamak kolay değildi. Kesin bir bilgi ve görmek için göz istiyordu. Belki de bu yüzden teklifini kabul etmiş ve yatağa onunla girmiştim.

Çünkü bir yanım hala açıklaması olduğunu biliyordu. Ve bu açıklamalar karşısında yeterli cevapları alırsam onu kaybedebileceğimi de biliyordum.

Başımı kaldırdım ve yeni tıraş olmasına rağmen uzamış sakallarına baktım. Yüzünde oldukça huzurlu ve mükemmelliğini gözüme sokan bir ifade vardı. Çoğu kişi bu adama sahip olmak isterdi. Zekasına, gücüne, mantığına...Bu adam bana tapıyordu ve ben bunu çok basit görüyordum.

Sarp'ı kaybedemezdim.

Bencil sebeplerim olduğunu da biliyordum.

Beni babamdan koruyan tek şeydi. O gittiğinde kabuslarım başlıyordu. Gücümü kaybediyordum ve basit, korunaksız birisine dönüşüyordum. Sarp bana gücünü vermişti ama o yokken kullanamıyordum. Bunu öğretememişti. Öğretemezdi. Benim bu yenilmez tavrım sadece o yanımdayken vardı. Gittiğinde, ki iki kere gitmişti, tamamen yıkılmıştım.

Bir kere daha giderse bana öğrettiği her şey yok olacaktı.

Bir kere titreyen telefonumun sesiyle uyanmam gerektiğini düşünerek kollarının arasından yavaşça sıyrıldım. Fark etmemiş gibi uykusuna devam etti.

Bir mesajım vardı ve Aras'tan gelmişti.


Umarım mutlu olursun.


Çok da eğlenceli bir düğün olmayacaktı. Kimisi için yas, kimisi için eğlence, kimisi için de ileriye dönük bir pişmanlık olabilirdi.

Telefonu yanıma alıp balkona çıktığımda beklediğim arama sonunda gelmişti. Eliz bu saatlerde aktifleşmeye başlıyor ve günü için plan çiziyordu.

"Günaydın." Diyerek açtım telefonu.

"Alo? Günaydın mı? Neredeyse öğlen olacak Adelya."

Kaşlarımı çatıp telefonun saatine baktığımda henüz saatin on olduğunu gördüm.

"Haklısın." Söylenecek en doğru şey buydu.

"Dün elli kere çok basit bir şey olacak, kimse olmayacak dediğin için bir villa ayarladım. Sadece biz olacağız. Her şeyi yetiştirmek için iki günümüz var bu yüzden hızlı davranmamız lazım." Elimle alnımı ovalamaya başladım. "Bu arada benden önce evleniyorsun! Evlilik teklifini ilk ben almıştım oysa ki!"

Lekeli SiyahWhere stories live. Discover now