Bölüm 13 - Başlangıç

155K 6.2K 422
                                    

'Sana sarılabilir miyim?' adamın sorusu ile Hera şaşırsa da adamın keskin yüz hatlarında bakışlarını dolaştırıp yavaşca sokulmuştu göğsüne

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

'Sana sarılabilir miyim?' adamın sorusu ile Hera şaşırsa da adamın keskin yüz hatlarında bakışlarını dolaştırıp yavaşca sokulmuştu göğsüne. Başı Aren'in göğsüne gömülü olsa da saçlarının arasına dalan ve derin bir nefes çeken burundan da bırakmaktan korkar gibi sarılan kollardan da haberdardı Hera.

'Teşekkür ederim...' adamın son cümlesi ile odaya büyük bir sessizlik buyur edilmişti. Aren o huzurun içinde boğmuştu geceye kendini Hera ise alışık olmadığı bu korunma ile kabussuz bir geceye dalıp gitmişti.

Aşk denilen meret zamansızlıkların zamanı gibi bir şeydi işte. Aslında insan tek seferde delirmeliydi. Öyle hoplamalı zıplamalıda olmamalıydı o delirmek. Delirdi mi şöyle avaz avaz susmalıydı. Dilimiz değil beynimiz delirmeliydi. Ne saçma bir gün ulan derken, beynimiz çoktan o gün için kapanışı yapmış olmalıydı aslında. Zaten kafa tasımızın içindeki organ düşünmekten bizi derbeder ederdi. O yüzden fazla düşünmemeliydi insan, fazlaca delirmeli sonra da baktığı her yerde kendinden bir iz bulmalıydı. Kaybettiği her parça ise o delilik sayesinde huzurla geri gelmeliydi. Nihayetinde bir insan delirmeden hiç bir zaman kendisini bulamazdı.

Öğlen ışıkları ile odanın kapısının sesi duyulmuştu. Aren suratını buruşturup hala ciğerlerine dolan kokuyu hissettiğinde uyanmamak için savaştı göz kapakları ile. Hera ise gözleri kapalı kapıdakinin pes etmesini bekliyordu. Bu kadar sıcak ve güvenli hissettiği kolların arasında uyandığı hissedilsin bile istemiyordu. Kapıdan tekrar ses geldiğinde genç kız Aren'in sinirli nefes alış verişini göğsünün hızlıca kalkıp inmesinden anlamıştı. Adam sakince kızdan ayrıldığında Hera yine bir belirti göstermeyerek kapalı tutmuştu gözlerini ki açılan kapı sesi ve Aren'in sesi bir anda duyulmuştu.

'Ne var lan'

'Aren bey, ben, kahvaltı için şey yaptım'

'İyi halt yedin, bırakta uyuyalım.' diyerek adamın önünden servis tepsisini çekip kapıyı kapatmış ardından hızlı adımlarla dönmüştü yatağa. Tekrar yerine sindiğinde sırtı kendisine dönük vücudu yatağın ortasındaki kızın yastığa dalga dalga dağılmış saçlarında dolaştırmıştı parmaklarını. Hera'nın başını hafifce tutup kaldırdığında bir kolunu başının altından geçirmiş ve başını bırakmış daha sonra da boştaki kolunu kızın karnına dolayarak kendi bedenine yaslamıştı. Hera ise kedi gibi adamın göğsüne sinmişti bile ama Aren'in bu huzurlu bekleyişi fazla uzun sürmemişti. Güneşten de belli oluyordu ki vakit neredeyse öğleni bulmuştu. Şimdi kızı kaldırıp kahvaltısızda dünyanın öbür ucuna götüremezdi adam. Son kez kızın saçlarında parmaklarını gezdirerek kokusunu ciğerlerine çektiğinde gözleri de kendiliğinden kapandı.

Neydi bunun adı bilmiyordu. İstemsizce göz kapaklarının kapanmasını sağlayan bu koku nasıl oluyorda adamı huzurlu kılıyordu Aren'de farkında değildi ama hayra yormaya çalışıyordu bütün bunları. Aslına bakılırsa hayatındaki herşeyi unutsa bile bu kokuyu ciğerleri hiç unutmasın istiyordu.

Kimse Sağ Çıkmaz (Tamamlandı) (Kısım 1 - Kısım 2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin