Bölüm 95 - Baba Olabilmek

56.9K 2.1K 61
                                    


İyi geceler herkese. Yine geriden geliyorum ama en azından gün atlamadım. Gelecek hafta bölüm olamayabilir, bunu atlamadan söyleyeyim. Malumunuz vize haftası... Neyse fazla uzatmayım ama ekteki şiir daha doğrusu şiiri seslendiren arkadaşın yürekten sesi bana çok dokundu, size de önereyim dedim. 

Hepiniz çok seviliyorsunuz... 

Sınavları başlayanlar, hayırlara vesile olsun, kolay gelsin hepimize. 

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

'Kıvanç-'

'Yapamam, pes edemem. Kaybetmiş olamam.'

'Bu kez kaybettin Kıvanç. Bu kez ikiniz de geçmişinizi kaybettiniz. Kabullenmen gerek.' belki de çoğu cümlenin, birleşmiş onlarca kelimenin kendini tavana bağlanmış bir ipe asması sadece tek kelimeyle olurdu. Kaybetmek, yükümlülüğü de ağırlığı da, varoluşu da zor meziyetti. İnsan kimin elini tutarsa tutsun eğer ki bir kere kayarsa parmakları birbirinden işte o durumda olan varlık sürüne sürüne kendii bir hücreye kapatıverirdi. Bir saat süreceği belli olan yolda Ceyda'nın kelimelerini karanlık bir hapisaneye yitmesi gibiydi her şey. Haliç'in göz hapsinden kurtulmak istese de mümkün olmadığını, dahası birazdan sorularının da yüzüne çarpacağını biliyordu.

'Kimdi o adam?' yüreğindeki hıçkırıkları infaz ederken adamında sesi duyulduğunda yeni yeni kuruyan gözlerini usulca kapatıp derin bir nefes alarak döndü Haliç'e.

'Kim kimdi?'

'Dalga mı geçiyorsun sen? Affet diyen lavuk kimdi diyorum, sizin ekipten kimseyi bizim planımız haricinde böyle sinirli görmedim ben. Okan mı, Oğuzhan mı ne adamın suratına okkalı çaktı.'

'Ozan.'

'Ozan mı?'

'Okan veya Oğuzhan değil, Ozan onun ismi.'

'Ama ben gözünün üzerine yumruk indirdiğinin kim olduğunu soruyorum?' tek kaşını kaldırıp kıza bakmaya devam etse de onun anında bakışlarını Asil'e çevirerek duymazdan gelişini izlemişti adam. Eğer ki bir adamın her anı, her tavrı ihanet gibi geliyorsa kendine çoktan ölmeye başlamıştı benliği. Yüzünün her santimini incelediği kadınla tedirgin oluyorsa ve kendini muebbet yemiş bir suçluyla bir tutuyorsa incelip kopacak yer kalmamış her yerinden kopmuştur o ip. Duran arabayla beraber Haliç kızın ince olmasına rağmen kaslı kollarındaki ufaklığı aldığında kapıyı da açarak bir kez daha baktı Ceyda'ya. Sesini çıkarmayışı, üstelik onun gibi asi bir kadının sessizliğinde kendini boğması damarına basılmışcasına etki bırakıyordu.

'Unutmak için başkalarında zevk aramak bir boka yaramaz.' Haliç son cümlesinde indiği arabaya doğru eğilerek mırıldandığında Ceyda'nın kaşları çatılmaya başlamıştı bile. Evet açıklama yapmıyordu kız ama Haliç'in söylediği cümle de hadsizliğin had safasındaydı.

Kimse Sağ Çıkmaz (Tamamlandı) (Kısım 1 - Kısım 2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin