Bölüm 43 - Karşılaşma ve Kasırga

118K 3.7K 568
                                    

Pazartesiye kadar bölüm yazacağım gençler. O yüzden bu hafta sonunda bunlarla idare edeceksiniz kusura bakmayın. Şafak Sökerken'in ikinci kitabını yazmaya başladığım için bana da ağır geldi. İşler deseniz ayrı yoğun... Bölüm biriktirmeden iki günde üç günde bir yayınlayacağım haberiniz ola. Sizleri çok seviyorumm....

Ayrıca Şafak Sökerken okurlarına burada da birazcık Vuslat bırakmış olabilirim haberiniz olsun :D

'Onunla uyumamanı istesem uyumayacak mısın yani?' Ceren'in kaşları havalandığında Aren'in bakışları donuklaşmıştı. Çenesi titremeye başladığında sertçe yutkundu.

'Cidden bunu istemeyeceksin demi?'

'Merak etme bu sana zarar verdiği kadar Hera'nın da üzülmesini sağlar. Ama şunu unutma Aren Rollas eğer ki ben Ceren Rollas isem sana hayatındaki en ağır cezayı vereceğim.'

'Kabul. Ne dersen kabulüm.'

'Toparla kendini. Toparla da seni bu halde görüp daha fazla üzülmesin kadın.' Aren hızlıca başını sallayıp ayaklandığında gözlerinin altını silerek derin bir nefes almıştı.

'Gidelim mi?'

'Gidelim ama ben seni arayana kadar eve girmeyeceksin. İlk önce Hera'ya anlatmam gerek bunları.' adam tekrar başını salladığında Ceren'de ayaklanmıştı. Liam ve Sencar'da ayaklandığında evden çıktılar. Hepsi de arabaya yerleşip yola koyulmuşlardı ki dün gece geldikleri evin önüne, Ceren'in arabasının arkasına park etti arabayı Sencar. Bakışları pencereye yaklaşan Ceren'i takip ettiğinde kadın gelip abisine bakmıştı.

'Seni arayıp gel diyeceğim.'

'Bekliyorum.' kadın usulca başını sallayıp ilk önce bahçeye girmiş daha sonra da evin çevresini dolaşarak bahçenin arka tarafındaki kapıdan girmişti içeri. Gözleri televizyondaki çizgi filime boş bakışlar atan kadını bulduğunda hafifce tebessüm etti.

'Çizgi filime o ne odaklılık öyle.' Hera anında yerinden sıçrarken şaşkın şaşkında Ceren'in gülümseyişine bakmıştı.

'Ödümü patlattın. Ön kapıdan gelsen ne olurdu sanki.'

'Hayatına renk katayım istedim.'

'Hoşgeldin, Savaş yok mu?' ayaklanıp kadına sarıldığında gülümseyerek ikisi de yerleşmişti koltuğa.

'Liam'la gelecek birazdan. Eğer zamanın varsa konuşalım mı?' Ceren'in sorusu ile Hera tek kaşını havalandırıp kendine bakmıştı.

'Oradan bakınca çalışıyor gibi mi görünüyorum? Bana evde pinekleyen bir kadınmışım gibi geldi de.'

'Dalga geçme. Sana anlatacaklarım var. Ama ilk önce. Vitaminleri alıp kahvaltı yaptın mı?' kadın usulca başını salladığında Ceren'de kırık bir tebessüm gönderip kadının ellerini tutmuştu. Anlatmaya başladığı her kelime ile Hera'nın gözleri daha da dolmuş en sonunda taşmıştı. Düğüm düğüm olan gırtlağından dolayı zorlukla yutkunmuştu. Ceren'in her kelimesi beynin de tekrar ve tekrar yankı yapıyor gibiydi.

'İşte böyle. Seni korumak içinmiş hepsi. Ve ben doğru söylediğini gözlerinde gördüm Hera. Eğer istersen-'

'İstiyorum. Gidelim'

'Beklemen gerek.'

'Ne beklemesi Ceren, hazırlanayım gidelim. Bak itiraf etmiş zaten.' diyerek Hera ayağa kalktığında Ceren kadının bileğini tutup oturmasını sağlamıştı.

Kimse Sağ Çıkmaz (Tamamlandı) (Kısım 1 - Kısım 2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin