Kılıç ne kadar keskindi? Veya bir kurşun ne denli yakardı canı? Hangi insan ölümle dik başlı halde karşı karşıya dururdu? İnsanoğluydu işte. Ne keskin kılıçlar, ne de kavuran kurşun yarasına karşın ölümle göz göze gelmeye cesaret edemezdi. Yıkılan t...
İlk başta şunu söylemeliyim ki emir kiplerinden nefret eden bir insanım. Egom yok ama özgüvenim var ve ben hiç bir zaman düşüncelerimi paylaşmaktan korkan bir insan olmadım. Bana eğer 'Yeni bölüm atar mısın?' derseniz zaten fazla uzun bekletemiyorum size kıyamıyorum. Ancaaaaaak 'yb, yb at, hadi artık yb' gibi mesajlarla, yorumlarla gelirseniz saf hırtsınız derim ister kusura bakın, ister bakmayın. 'Babanın uşağı mı var lan!' der atarımı koyarım, alınırsanız kapıyı üzerinize kilitlemedim bilesiniz...
Şimdi de benim tatlış mı tatlış rica edebilme yeteneğine sahip canlarıma geçelim... (Hızlı değişen ruh halim için kusura bakmayın)
Selam millet. Ay nasıl oldu bilmem ama boş bir kaç saatim varken bölüm yazayım dedim, aldım bilgisayarı bana bir feministlik geldi bir feministlik geldi sormayın gitsin. Tabi ki bu bölümde değil ama okuduğunuzda benimde kendime dediğim gibi 'oha ben neymişim' diyeceksiniz bayanlar söylemedi demeyin. Sadece onu okuyup da gücün sizle olduğunu hissetmek için beklemeniz gerekiyor birazcık... Bu arada hepinizi seviyorum ve dünün üzerine açık kapatayım diye bir bölüm daha atıyorum.
Aşağıdaki şarkıyı mutlaka dinlemenizi de tavsiye ederim hani... ;)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
'Zaten haftalardır şirketten geç geliyorum, bir de yatağı ayırırsam kendini daha çok yıpratır.'
'Bir sabah yanında nefessiz yatmasından iyidir abi.'
'Onun yanında öyle değilim Sencar. Hera'nın yanında iken içimdeki canavarın bir zamanlar var olduğunu dahi unutuyorum.'
'Abi o canavar senin akli dengenle alakalı! Tamam itirazım yok, yenge sana iyi geliyor ama iyi gelse dahi hiç beklemediğin anda hayatını karartacak bir şey yapabilirsin! Sen bizi de canın gibi seversin, sevdin, o canavar geldiğinde sadece çiçek sulanmadı diye bir adamın kafasına sıktın. En çok güvendiğin adamlardan biriydi. Sonraki pişmanlığını hatırla. İçinde ölü biri var ve o diriliyor. Seni zindana kapatmak istemiyorum, o zindandaki bağrışını duymak istemiyorum. İzin ver psikoloğu getireyim. Bir kaç seans bile olsa sana iyi gelecek.'
'Psikolog buraya girdiğinde iş bitene kadar çıkamayacak.'
'Eline paranın iki mislini saydıkdan sonra sence itiraz eder mi?'
'Peki, getir.'
'Arayıp kendinin gelmesini isteyeceğim.' Aren başını salladığında elindeki sigarayı kenarda duran kültablasına basıp çıkardığı şarjöre tekrar mermi sıralamıştı ki Sencar'ın çıkması ile sinirli nefesini de havaya savurdu. Emirler veren, minicik bir hata ile kalem kıran, insanlara bağırarak yaklaşan adam olmak istemiyordu ama farkındaydı ki bu dönem onu o kişi olmaya doğru yitiyordu. Bu gün sporda iken çocuklara bağırdığında daha net anlamıştı durumu. Onlar alışkındı daha önceki Aren'e ama hazır değillerdi. Tekrar o zamanlara dönmeye hazır değillerdi.
