Bölüm 6

7.9K 343 42
                                    

Gözlerimi açtığımda beyaz ışığın gözlerimi acıtması ile geri kapatmıştım. Gözlerimi ışığa alıştırmak için yavaş bir şekilde açtığım da sonunda karşımda bana endişeli bir şekilde bakan Meriç'i bulmuştu gözlerim. 

''Su... ' Boğazımda ki kuruluktan dolayı konuşamasamda Meriç sürahiden suyu doldurup uzatmıştı. Yatakta oturur pozisyona geldiğimde suyu içtim. Meriç elimden bardağı alıp kenara koyduğunda odanın kapısı açılmış ve içeri Miraç Bolatlı ve Aden Bolatlı gelmişti. İkiside endişeli bir surat ifadesi ile bana baktığında gözlerimi Meriç'e çevirdim.

'Neyi varmış' Miraç Bolatlı'nın sert sesi odada duyulduğunda Meriç derin bir nefes aldı.

'Bilmiyoruz doktor sonuçları söylemedi daha' ortamda ki gergin ortam biraz daha arttığında Aden Bolatlı hemen yanımda ki sandalyeye oturmuş ve nasıl olduğumu sormuştu.
Benim gözlerim Miraç Bolatlı ile buluştuğunda gözlerinde saf özlem hala duruyordu. Bayılmadan önce ki düşüncelerim saçmaydı. Miraç Bolatlı ile soyadalarımızın aynı olması onun abim olacağı anlamına gelmiyordu ya da gözlerinde bana karşı oluşan saf özlem hiç biri gerçek değildi. Ortada sadece benim bilmediğim bir gerçek vardı.

İçeri giren doktor bir süre gözlerini bizde gezdirdikten sonra Meriç'e baktı.

'Meriç Bey.... ' gözleri beni bulduğunda yüzünde oluşan ifadeye takılı kalmıştım. Kötü bir şeyler vardı. Canımı yakacak yeni bir şey öğrenicektim.

'Lina Hanım'ın muayene sırasında başında bir şişlik olduğu görüldü. İlk başta düşmenin etkisi ile olabiliceğini düşünsekte emin olmak için emar çektirdik. Ve emar sonucunda Lina Hanım'ın beyninde tümör var. ' duyduğum sözler yutkunmamı zorlaştırken Meriç'e baktım. Bakışları beni bulurken gözlerinde ki tükenmişliği görmüştüm.

'Na... Nasıl yani' Miraç Bolatlı karşımda bütün yıkılmışlığıyla doktora bakarken gözlerimi onlardan kaçırdım.

'Tümör iyi huylu olduğu için cerahi bir tedaviyle alınabilir. Sonra ise ilaç tedavisi yani kemoterapi uygulanabilir.....' doktor bir kaç şey daha anlattığında ben gözlerimi kapatmıştım. Sonunda doktorun odadan çıkması ile bakışların bana döndüğünü hissedebiliyordum. Ama bu umrumda değildi.

Beynimde bir tümörle yaşamak benim için hiç bişey ifade etmiyordu. Hatta ölümümü yakınlaştırdığı için teşekkür bile edebilirdim.

'Siz gidin' Meriç'in sert sesini duyduğumda gözlerimi ne kadar açmak istesemde kapalı tuttum.

'Ne demek siz gidin Meriç. Yıllar sonra kardeşimi buluyorum. Ama aynı günde beyninde lanet olasıca bir tümör olduğunu öğreniyorum. Şimdi onun yanında durucam buna sen karışamazsın' duyduğum sözler yutkunmamı zorlaştırırken düşünceleirimin doğruluğu bir uçurumdan atlamışım etkisi göstermişti.

'Onun yanında hangi sıfatla durucaksın Miraç. Daha senin abisi olduğunu bile bilmiyor. Böyle bişeyi söylersin kabul ediceğini mi düşünüyorsun' düşüncelerim duvar olmuş etrafımı sararken kendimi bir hücrenin içine atılmış gibi hissediyordum. Düşüncelerimden oluşan hücre.

'Yeter tartışmayı kesin.' Aden Bolatlı'nın sesi düşüncelerimden kurtulmama sebep olduğunda gözlerimi açtım. Aynı anda gözümde akan yaşı umursamadan gözlerimi Miraç Bolatlı'ya çevirdiğimde onunda gözleri beni bulmuştu.

'Lina.. ' başımı çevirip konuşmasını kestiğimde gözlerim hemen yanında bulunan Aden Bolatlı'ya kaymıştı.

'Lüften, her ne anlatıcaksanız sonra anlatın. Aksi takdirde daha fazla öğrendiğim gerçekleri kaldıramıycam' ikiside başını salladığında odadan çıkmışlardı. Gözlerim Meriç'i bulduğunda gözlerinde kızarıklığı umursamadım.

AŞK İZİ  Where stories live. Discover now