Bölüm 41

3.4K 168 20
                                    

Hayatta her istediğimiz olmuyordu. Onları elde etmek için çabalamamız gerekiyordu. Büyük savaşlar sonunda belki elde eder belki edemezdik ama bu yolda kendimizden bile vazgeçmeliydik. Belki kaybederdik ama en azından denedim diyebilecek gücü kendimizde bulurduk. 

Meriç Arslanoğlu

Hayatta Lina için bir çok şeyden vazgeçmiştim. Önce kendimden sonrada onu benden uzaklaştıran her şeyden. Onu kazanmak için savaşmıştım. Sırf o zarar görmesin diye uzak durmayı bile seçmiştim. Ama olmamıştı kendimi ondan her soyutlamak istediğimde yine onun yanında bulmuştum kendimi. Onun bir gülüşünde dünyam değişirdi sanki. Gülüşünü görmek ise nadirdi. Bazen bir çiceğe gülümser, bazen bir çocuğa. O anı yakalamak büyük bir mucizeydi benim için o zamanlar.

'Meriç kendine gel abi'  Baran'ın sesi ile düş alemimden çıkıp başımı salladım. Güzelim nasıl korkmuştur şimdi.

Araba durduğunda derin bir nefes aldım. Belimde ki silahı çekip aldım.
Adamlarım ve ben ilerlediğimizde karşımıza çıkan kişileri indirmiştik. Eve girdiğimde Aden'i elleri ve kolları bağlı şekilde görmem ile hemen yanına gittim.

'Aden Lina nerde güzelim' dediğimde hıçkırdı.

'Onu gö..tür..dü..ler Me..riç. Bur..da bir u..çu..rum var...mış. ' korumalara Aden'i bırakıp evden çıktığımda ormana doğru koşmaya başladım. Elimden hiçbir şey gelmemesi sinirlerimi bozuyordu. Ben onu kaybedemezdim. Daha yeni bulmuşken olmazdı. Bu boktan his etrafımı yeniden sarmamalıydı.

Lina Arslanoğlu

Ellerim bağlı şekilde zorla bir yere götürülüyordum.

'Meriç seni bulduğunda kaçacak yer arıycaksın'

'Eğer bulursa' Yanımda ki adam bana iğrenç bir gülümseme ile baktı.

'Şunu bu tarafa doğru çevirinde birazdan ölecek olan ailesine baksın.' adamın dediği ile kolumdan tutan adam beni geriye doğru çevirdi. Tutulduğumuz ev burdan gayet rahat bir şekilde görülüyordu.

'5 dakika sonra kocan, abin ve Baran ile Giray buraya teşrif edicek. Ve 10 dakika içerisinde ev darma duman  olucak.  Sence de acı bir son değil mi Lina' gözümden akan yaşlarla derin bir nefes aldım. 

'Yapamazsın'

'Malesef yaptım be güzelim' dediğinde yüzüne tükürdüm. 

'onlara zarar verme' adam yüzüme bir tokat atıp yete düşmeme sebep olurken hıçkırdım.  Dediği gibi 5 dakika sonra Meriç ve abimler gelmişti. 

Koşarak adamlar ile eve yönelen Meriç'e baktım. Bir taraftanda ellerimi çözmeye çalışıyordum. Eğer ellerimi çözebilirsem belki yardım edebilirdim. Başımdaki adamın silahını alabilirsem karşımdaki bu iğrenç adamı durdurabilirdim.  Ellerimde ki bağı çözüp Meriç' in bana dövüşmeyi öğretirken gösterdiği bir hareketi yaptım. Erkekliğine bir diz atıp dengesini kaybetmesini sağladım. Belindeki silahı çekip karşılarına geçtiğimde gülümsedim. Yüzünde ki o iğrenç gülümsemeye sahip olan adama baktım.

' Korkak olduğunu biliyordum. Ama adamlarına çok güvenmişsin. Yanında bir silah bile taşımadığına göre' adam hala o yüzünde ki iğrenç gülümse ile bana bakarken derin bir nefes aldım.

'Sen kimseyi öldüremezsin Lina.'

'Ailem için gerekirse öldürürüm.' yanında ki adama ateş ettiğimde hiçbir duygu barındırmayan gözlerimi adama çevirdim. Gözlerinde ki korku ile bana bakıyordu.

'Adamlarını ara ve o bombayı patlatmamasını söyle'

'Böyle bir şeyi yapmıycam. Meriç ve diğerlerinin ölümüne bu kadar yaklaşmışken hayır' dediğinde bacağını isabet alıp tetiği çektim.

AŞK İZİ  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin