Bölüm 16

5.8K 273 24
                                    

Benim içimde oluşan fırtınalar vardı. Duygularımın, kimseye söyleyemediğim sözlerimin, düşüncelerimin oluşturduğu büyük bir fırtına...

İçimde ki fırtına her hareketlendiğinde sağ solda toplanan kırık cam parçaları bir olup göğsüme saplanıyordu. Akan kırmızı sıvı ise bütün bedenimi kaplayıp beni yok ediyordu.

Düşüncelerimin arasına bir kadın şairin sözleri takılırken gözlerimi kapattım.

Şu sıra acı
o kadar gerçek,
Öyle büyük ki,
Ne konuşmak,
Ne uyumak,
Ne dinlemek,
Ne gülmek,
Ne sevmek istiyorum...

Bu yaşananlardan önce ki ben ve yaşamım sanki bir yabancıya ait gibi.

Sözler kulağımda uğultular oluşturup tekrar yüzüme çarparken yanımda oluşan hareketlilikle gelen kişiye baktım.

'Neyin var Lina' Aden'e bakıp derin bir iç çektiğimde gözlerimi kaçırdım.

'neyim yok ki' verdiğim cevap üzerine güldüğünde bende gülümsedim.

'Meriç'i sevmiyorsun demi' söylediği gerçek yüzüme öyle bir çarpmıştı ki acısını kalbimde hissetmiştim sanki.

'Bilmiyorum. Ona karşı ne hissettiğimi bilmiyorum Aden. Ama bunun sevgi olmadığına eminim.' Aden yüzünde ki buruk bir gülümseme ile yüzüme baktı.

'neden ona sevdiğini söyledin peki ya da neden onu seviyormuş gibi yaptın'
bu sefer buruk bir gülümseme benim yüzümü kaplarken gökyüzüne baktım.

'çünkü kaybedecek bir şeyim yoktu. Ben içimde ki beni zaten öldürmüştüm Aden. Hayata tutunmak için bir nedenim yoktu. Ama sizin nedenleriniz vardı. Uras ben olmadığım zaman büyük bir hayal kırıklığı yaşıyor. Onu bırakıp gittiğimi düşünecek hayatı boyunca. Abim küçükken yapamadığı şey için acı çekecek. Meriç sevdiği kadını kaybettiği için hayata tutunmaktan vazgeçecek mesela. '

'sende kendi hayatından vazgeçip başkaları için yaşamaya başladın' başımı sallayıp onu onayladığımda güldü.

'bir gün bu yaptıklarının aslında başkaları için değilde kendin için olduğunu anlaycaksın. Ve Meriç'i cidden seveceksin. Aranızda yalan dolan olmadan ona cidden aşkla bakacaksın'

Aden arkasını dönüp gittiğinde bende onla birlikte döndüm. Gördüğüm kişi ile ise bedenim buz kesmişti. Karşımda Terasın kapısına yaslanmış bir Meriç vardı.

Aden bana üzgün bir şekilde bakıp Meriç'in yanından geçip gittiğinde gözlerim tekrar Meriç'le buluşmuştu.

Meriç tükenmiş bir şekilde karşımda durduğunda gözlerinin içine baktım. Gözleri dolmuş ve kızarmıştı.

'Lina' sesinde ki çaresizlik yüzümü buruşturmama neden olmuştu. Ben ne yapmıştım böyle.

'Beni neden sevmiyorsun' gözlerinden bir damla yaş yere düştüğünde ellerimle gözlerinden akan yaşı sildim.

Ellerimi tutup beni ittirdiğinde bağırmaya başlamıştı.

'dokunma Lina. Beni sevmiyorsan bana dokunma. Bu daha çok canımı yakıyor çünkü. '

'Lina neden yaptın' Meriç karşımda dizlerinin üstüne çöktüğünde bende bitmiştim. Onu bu şekilde görmek canımı yakıyordu.

'Seni seviyorum hemde öyle böyle değil. Kalbim sanki sadece senin için atıyor. Düşüncelerimin arasında sadece sen varsın mesela. Seni deliller gibi sevdiğim. Sonra seninde beni sevdiğini öğreniyorum mesela. Beynim yine bana oyun oynayıp direk senle ilgili gelecek sunuyor bana. İçinde sen olduğun mutlu bir gelecek. Ama ne öğreniyorum biliyor musun?' gözleri bir süre yüzüme gezinmişti.

'aslında beni hiç sevmemişsin'

'Meriç lütfen böyle yapma' Lanet olsun pişmandım ve bunu hangi sözlerle açıklayacağımı bilmiyordum bile. Onun canını yakmıştım bir kere. Sırf o iyi olsun diye yapmıştım ama onu daha çok mahvetmiştim.

Meriç bir hırsla ayağa kalkıp gözlerinde ki yaşı sildiğinde kolumdan tutup beni sürüklemeye başlamıştı.

'Beni sevmeyi öğreneceksin Lina. Nasıl ben sensiz yaşayamıyorsam sende bensiz yaşamamayı öğreneceksin' Meriç alt kata indiğimiz andan itibaren elini belime koyup yönlendirdiğinde bende onu takip etmeye başlamıştım. Meriç'e karşı gelemiyordum bile çünkü haklıydı.

Bu lüks mekandan çıktıktan sonra etrafımızı çevreleyen magazinciler ile korumalar yeniden önümüze geçtiğinde Meriç tek bir söz söylememişti bile.

Beraber arabaya geçtiğinizde ikimizinde ağzını bıçak açmıyordu resmen. Üzerimize çöken bu sessizlik aramızda daha da çok gergin duvarların örtülmesini sağlıyordu.

Eve geldiğimizde Meriç kapıyı çarpıp yukarı çıktığında arkasından baktım bir süre. Korkak adamlarla peşinden gittiğimde kapının önüne gelmiştim. Ben daha kapıyı çalmadan açıldığında Meriç sinirli bakışlarını gözlerime çevirdiğinde bir adım geri gittim.

'Bugün değil Lina. Bugün değil' yanımdan çekip gittiğinde gözlerimi kapattım. Bu acı çok büyüktü.

Adımlarımı kaldığım odaya yönelttiğimde üzerimde ki elbiseyi çıkarmış ve üzerime eşofmanlarımı giymiştim. Dolaptan aldığım battaniyeyide yanıma aldığımda bahçeye çıkmıştım. Salıncakta tek başına oturan Meriç'in yanına gittiğimde elinde ki sigarayı söndürüp paketten yeni bir sigara almıştı. Benden tarafa hiç bakmadan bir noktaya odaklanmıştı sadece.

Yanına oturup battaniyeyi ikimizin üzerine örttüğümde kaşlarını çattı.

Üzerinde ki battaniyeyi çekip benim üzerime örttüğünde bedenimi tamamen sarmıştı.

'benim içim önemli olan sensin. Sen üşüme yeter' gözlerim bu yaptığı ile dolarken kendime bir kez daha lanet etmiştim. Ben bu adama nasıl sevmiyorum demiş nasıl kalbini kırmıştım.

'Meriç' tek kaşını kaldırıp baktığında

'sen üşüyeceksin bu sefer' yüzünde alaycı bir gülümseme oluştuğunda

'beni çok düşünüyormuşsun gibi davranma' yüzüm anında düşerken Meriç'e baktım. İçine çektiği sigarayı elinden alıp derin bir nefes çektiğimde dumanını üfledim.

'seni umursuyorum Meriç ben. Eğer seni umursamıyor olsaydım o ameliyatı olmazdım. O acıların hiçbirini yaşamazdım. Yanımda sen olmazsan yaşamayı seçmezdim. Seni önemsemesem beynimde o tümörün beni öldürmesine izin verirdim.

'benim için yapmadın ki sen onları. Abin ve Uras için yaptın'

'senin için yaptım aptal. Bana söylediğin o sözler için yaptım.

'Sevgiye muhtacım Lina. Sevgi neydi? Bir duygu mu, bir his mi? Bana öğretir misin? Sevilmek nasıl bana gösterir misin? Kurtarıcım olur musun? Karanlıktan korkuyorum, sevilmek istiyorum.

Bende sevmek istiyorum Meriç o zaman sende bana sevmeyi öğret. Çünkü sen değil ben bilmiyorum sevmeyi. Sen bana öğretir misin sevginin ne demek olduğunu. Gösterir misin bana aşkı.

'Özgür olmak istiyorum, seninle olmak istiyorum.
Sevilmek istiyorum. '

Seni sevmek istiyorum. Seninle olmak istiyorum. Peki sen

'Yıkık dökük kalbimi aşkımı,
kabul eder misin beni? '

Selam millet yeni bölümle karşınızdayım. Nasıl olmuş bölüm. Yorumlarınızı bekliyorum. Öpüldünüz 😘

AŞK İZİ  Where stories live. Discover now