AŞK İZİ

AŞK İZİ BÖLÜM 5

O kadar emin adımlarla, o kadar gururla ve bencilce yaşıyorsunuz ki, sanki daha önce hiç kimseyi kaybetmemiş, hiç pişman olmamış gibi.

Ahmet Yavuz

Acı... Kimisine göre değişen bir kavramdı. Ama çok can yakıyordu işte. 

Hayatın farklı oyunları vardı bizde o oyunun içinde sürüklenmiş gidiyorduk. Bir fırtına ya da bir dalga bizi sürükleyio duruyordu.  Engel olman imkansız.  Kapılmışsın bir kere o fırtına ya da dalgaya.  Seni yok edene kadar.

Emre Bolatlı

'Dayı'  Ada'nın sesiyle ona döndüm. Salıncakta sallanmış bana bakan yeğenime gülümsedim. Ablamlar hastanedeyken huysuzlanmaması için otelin yakınlarındaki parka getirmiştik. 

'Efendim prensesim.'   Ada'nın yanına gittiğimde kollarını uzattı.  Kucağıma aldım.

'Dayı beni salar mısın?'  başımı salladım. Kucağımda ki prensesi salıncağa oturtturduktan sonra yavaşça sallamaya başladım.

'Dayı hızlı biraz yaa. Çok yavaş sallıyorsun. '  gülümsedim ve biraz daha hızlı sallamaya başladım.

'Seni düşürürsem babanın bana yapıcaklarını düşünemiyorum bile Ada Hanım. O yüzden bu hız gayet iyi.'  küçük kıkırtısı kulaklarımı doldururken yüzümdeki gülümseme daha da büyüdü.  

'Dayı çok komiksin' 

'Demi birtanem dayın çok komik.'  yanımıza gelen Devrim yanıma gelip yanağımdan öptüğünde başına bir öpücük kondurdum. 

'Dayı yaa sıkıldım kayıcam ben'   gözlerimi devirdim. Her evde bir Ada olduğunu düşünmek çıldırtan bir şey olmalıydı. Meriç abim Ada'yı gözünden sakındığı gibi her istediğinide yapıyordu. Kendi yaşayamadıkları çocukluklarını kızları için elinden gelenin en iyisini yaparak telafi etmeye çalışıyorlardı. Ada kimine göre yaramaz bir çocuk olabilirdi. Ama ne ablam ne de Meriç abi çevresini umursuyordu. Onlar için tek sonuç Ada mutlu olsun yeterdi. Gerçi bu ailedede böyleydi.

'Dayııı'  bakışlarımı Ada'ya çevirdiğimde küçük ellerini sallayıp dikkatimi üzerine çekmeye çalışıyordu.

'Dayı neye daydın yine.'  gülümsedim.

'Seni nasıl yesem diye düşünüyordum prenses'  kahkaha atıp kaçmaya başladığında bende arkasından kovalamaya başladım. 

'seni yiyeceğim küçük prenses'  kahkahaları bütün parkı doldururken en sonunda kucağıma aldım ve gıdıklamaya başladım.

'Emre"  Devrim gülen yüzüyle yanımıza yaklaştığında durdu. Gülen yüzü donuklaşmıştı.  Bakışları gözlerimde takılı kalırken yutkundu.  Dizlerinin üstüne çöktüğünde korumalar etrafımızı çevirmişti.

'Devrim' kucağımda Ada'yla koşarak yanına gittim sevdiğim kadının. Yere düşmek üzere olan bedenini tuttum. Ada yere yanımıza oturduğunda dizime yatırdım başını.

'Sevgilim' gözlerimden yaş akarken dudaklarını susması için durdum.

'Kendini yorma birtanem' 

'Ambulans çağırın lan. '  

'Sa...na' 

'Sonra konuşuruz bunları olur mu?'  yanımda hıçkıra hıçkıra ağlayan Ada'ya döndüm. 

'Abi ambulans arandı.'   başımı salladım ve sevdiğim kadının alnına alnımı yasladım.

'Ağ..lama'  kısık çıkan sesine inat daha çok ağladım.