Bölüm 36

4.3K 165 29
                                    

Mutluluk. İnsanı hiç beklemediği anda yakalıyordu.  Nerden geldiği belli olmayan o his bütün ruhunu kalıyordu ve yüzünde bazen aptal bir sırıtmayı oluşturuyordu. Beni Meriç'e önceki hayatıma göre yorumlarsak. Donuk suratlı, mecbur kalmadığı sürece konuşmayan, yalancı tebessümlerin sahibi olarak bilirdim. Şuan yanımda yatan bu adam olmada yine aynısı olucağıma emindim aslında. Ama o hep beni mutlu etmeye çalışan taraftı. Üzülmemi istemeyip benim üzüntümün ağırlığını bile kaldırıcaknkadae fedakardı. Sırf yüzümde ki gülümseme hiç silinmesin diye elinden gelen her şeyi yapıcağını biliyordum. Çünkü bende onun için yapardım. Ağlamama bile dayanamayan bu adam o kadar mükemmeldi ki. Bazen düşünmeden yapamıyordum. Hangi iyiliğimin sonucunda bu adamı hak etmiştim.

Yan dönüp yüzü ile karşı karşıya geldiğimde yeni yeni çıkmaya başlayan sakallarında gezdirdim ellerimi.  Sonra o kusursuz dudaklarına dokundum. Gözleri kapalı olduğu için yüzünde gölge oluşturan kirpiklerine dokundum. En son saçlarına dokundum. Yumuşaktı. Uzunluğundan dolayı alnına düşen saçları alnından çektim.  Bakışlarımı tekrar yüzüne çevirdiğimde gözlerini açmış ve bana bakıyordu.

Gülümseyip dudaklarına öpücük kondurdum. Gülümsediğinde dudaklarından hissetmiştim. Kollarını belime sarıp beni kendine biraz daha çektiğinde başımı göğsüne koydum.

'bu şekilde uyanmayı sevdim' dudaklarımdan bir kışkırtıcı kaçarken bende kollarımı daha çok sardım bedenine

'bende burda olmayı seviyorum. Kalp atışlarını duyuyorum ve bu çok huzur verici' sanırım bugün üzerimde utanma duygusu yoktu. Ya da artık bazı şeyleri atlatmaya başlamıştım. Utanmak gibi.

'bir ömür bu şekilde olmayı bende isterim güzelim ama yapmamız gereken şeyler var daha' dediğinde kaşlarımı çattım.

'lütfen yine öyle yüksekten falan atlamayalım bugün fazla adrenalin kaldıracak gücü bulamıyorum kendimde' kışkırtıcı kulaklarıma dolduğunda bende gülümsedim.

'sen ona korku desene güzelim' benle dalga geçiyordu pislik.  Başımı göğsünden kaldırıp kolları arasından çıktım.

'her gün yapıyorum ya Meriç bangi Jumping onun için korkmam çok garip zaten' yataktan çıkıp banyoya girdiğimde elimi yüzümü yıkadım. Meriç odada mıydı acaba. Ayrıca biraz şaka yapmaktan bir şey olmazdı. 

Banyodan çıkıp dolabın önüne geldiğimde siyah bikinili çıkarttım. Üzerinede mavi yazlık elbisemi çıkarttım.

'o elindekilerle denize gidibileceğini düşünmüyorsun demi güzelim' kaşlarımı çatıp elimdekilere baktığımda tekrar Meriç'e baktım..

' tam da öyle düşünüyordum Meriç' dediğimde kaşları anında çatılmıştı.

'Seni bikini ile denize götürecek kadar geniş birine mi benziyorum ordan bakılınca' başımı iki yana salladığımda gülümsedi.

'iyi o zaman bahçede ki havuzda seni bekliyorum meleğim.' derin bir nefes alıp bikinilerimi giydiğimde aşağı indim. Güneşin altında oturmuş beni bekleyen kocamın yanağına öpücük kondurdum. Ben daha yeni bu adama trip atmıyor muydum acaba ne değişmişti 10 dakikada.

' yanıcaksın şimdi. Şu sırtına krem sürelim. ' başını salladığında gülümseyip arkasına geçtim. Vücuduna ve yüzüne  güneş kremi sürdüm. Ve güneş kremini ona verdim.

'hayatım sırtıma sürer misin?' dediğimde başını sallamış ve güneş kremini açıp kremi sırtıma sürmeye başlamıştı. Yüzüme sürmeye başladığında ona döndüm. Gözlerimiz buluştuğunda yanağına öpücük kondurdum. Gülümsediğinde bende gülümsedim.

AŞK İZİ  Where stories live. Discover now