Bölüm 28

4.6K 186 38
                                    

Kırılmış kalpler vardı etrafta.  Hiç umursamadan üzerine basıp geçtiğimiz.  Canı acır mı diye hiç düşünmediğimiz. Sanki  kendimiz hiç kaybetmiycez gibi sürekli üzeriz.  Parçalara ayrılan kalpleri yerle bir eder bırakırız.  Ama ölümü hiç düşünmeyiz.  Her an ölebileciğimizi unuturuz. Kalplerini kırarız,  zarar veririz olur da bir gün ellerimizin arasından gideceğini düşünmeyiz.  Aslında ölüm o kadar yakınımızdaydı. Şimdi olduğu gibi.  Sevdiğim adam elimden tutmuş bizi binadan çıkartırken içerde kalan insanları düşünüyordum.  Abim,  Aden,  Giray abi,  Elisa o binadan çıkmışmıydılar bilmiyordum.  Binadan çıktığımız an Meriç'in çekiştirdiği bir yere gittiğimiz de dönüp binaya baktım.  O ara büyük bir ses ve birden yükselen ateş ile çığlık atmıştım. 

'Linaa' Meriç bedenimi sararken. 

'Abiii'  sesim bütün sokakta yankılansa da kimse beni duymamış gibiydi.  Abim yanımda değildi.  Aden yanımda değildi.  Giray abi ve Elisa yanımda değildi.  

'Meriç,  abimler' dediğimde gözlerimden akan yaşları sildi. 

'Burda bir yerdelerdi güzelim. Eminim çıktılar o binadan' dediğinde başımı salladım. Etrafta dolaşığ o kalabalıkta abimleri ararken feryat eden insanların sesleri kulaklarımı dolduruyordu. Belki bencilceydi ama o feryat edenlerin arasına olmak istemiyordum.  Abimlerin o binadan çıktığını düşünmek istiyordum.  

İlerde gördüğüm kişiler ile ayağımda ki ayakkabılara umursamadan koşarak gitmeye çalıştım.  Gördüğüm görüntü ile dudaklarımdan çıkan feryat bir kaybın habercisi gibiydi.

'Abiii' nefesim düğüm olup soluk borumu tıkarken yere düştüm.

'Kendine gel Lina' Meriç beni sarsıp yüzüme baktığında kollarımı boynuna doladım. 

'Meriç abim.  Ona bir şey olmadı demi.  İyi o demi' dediğimde Meriç başını salladı.

'Sen feryatlar koparırken ben Miraç'la konuştum güzelim.  Otelin arka kapısı da varmış.  Daha yakın oldukları için ordan çıkmışlar.  Dördüde iyi' dediğinde gülümsedim. İlerde gördüğüm adam ve Aden'e benzettiğim kadına baktım.  Kadın adamın başında ağlarken göz yaşlarımı sildim. 

'Onları yanına gidelim' dediğimde başını salladı ve elimden tuttu.  Beni yerden kaldırdığında belimden tutup yürümeme yardımcı oldu. Binanın arkasını dolandığımızda da ilerde sinirle sağ solda dolanan abime ve korkudan ağlayan kızlarla baktım. 

'Abii' sesim ile bana döndüğünde gülümsemişti.  Üzerinde ki bütün stres gitmişti sanki.  Bende onu daha fazla bekletmeden kollarının arasına koştum.  Kollarının arasına girer girmez yeniden akmaya başlayan göz yaşlarım hıçkırıklara dönüşmüştü. 

'Kaybettim sandım lan.  Yine kaybettim sandım'  abimin göz yaşları omzuma düşerken daha çok ağladım.

'Allah'a şükür hepimiz iyiz' Giray abinin sesi ile abimden ayrıldığımda kızlara sarıldım.  İkiside ağlarken bu gece korkudan hepimiz yıpranmıştık.

'Kenan babanın yanına gidelim bugün.  Hem çocuklarda ordalar.  Beraber olmamız daha güvenli olur' abim ve Meriç Giray abiyi onayladıktan sonra Kenan babanın gönderdiği arabaya bindik. 

Meriç'in kolları arasına girip sarıldım. Bugün yaşadığım şeyler çok ağırdı ve ben bunu sadece sevdiklerimle atlatabilirdim.  Meriç'in göğsüne başımı koyup gözlerimi kapattığımda onun kokusu ile uykum gelmiş ve daha fazla direnmemiştim. 

*******
Bedenime çarpan soğuk rüzgar beni ürpertirken gözlerimi açtım. Meriç'in kucağında içeri götürülürken ona baktım.  Kollarımı boynuna dolayıp başımı göğsüne yasladım. 

AŞK İZİ  Where stories live. Discover now