1x27- Seni azat ediyorum

757 85 29
                                    

8 Ocak 2017 Bir pazar gecesi

Yatağa başımı koyduğumda, Ashly çoktan yatmıştı. Gözleri açık, boş boş tavanı izliyordu.

- Ne düşüyorsun ?
- Annemi, sence neden bir erkek arkadaşı filan yok ?

- Neden ? Olmasını filan mı istiyorsun ? Üvey baba filan mı gelsin ?

- Mesela sadece o değil. Annem belki de bizim yüzümüzden kendisini böyle şeylerden geri çekiyor.

- David ve Lucifer'i ne çabuk unuttun. Belki o da bu yaştan sonra gönül ilişkisi yaşamayı mantıklı bulmuyordur.

- Ne alakası var Alan. Aşkın ya da sevmenin yaşı mı olur ?

- Ne diyebilirim ki ? Sonuçta bu annemizin tercihi. Hem gece gece aklına nereden geldi bu ?

- Hiç, gün boyu işte çalışıyor. Akşam eve geldiğinde ya TV izliyor ya da kitap filan okuyor. Belki bu yaştan sonra bir heyecan onu bu monoton hayatından kurtarabilir.

- İlahi Ashly, dedim ve gülmeye başladım.

- Ne gülüyorsun be! diye çıkıştı. Annem de insan sonuçta onunda bir kalbi var.

- Anlaşıldı. Sen kendi yaşayamadığın aksiyonu anneme yaşatma çabasındasın.

- O da ne demek oluyor, Alan ? Yüz hatları biraz gerilmişti. Loş gece lambasının yüzün çarpan ışığında bunu seçebiliyordum.

Acaba yanlış bir laf mı etmiştim.

- Ben senin ne demek istediğini anladım, Alan. Ancak bu işler öyle isteyince olmuyor anlıyor musun ? Hele de sen olunca işler daha da zorlaşıyor. Neyse en iyisi ben yatıyım. Kalbini kırmak istemem.

Hemen yorganı yüzüne doğru çekip sırtını döndü.

- Ashly, Ashly...
- (Cevap yok.)

Sanırım neye kızdığını anlamıştım. Ah eşek kafam. Neden kıza şimdi böyle bir şey dersin ki sen. "Sen olunca işler daha da zorlaşıyor." Küçüklüğümüzdeki bazı anılar canlandı gözümün önünde.

"20 Nisan 2010

Yalan olmasın 6. sınıfa gidiyoruz. Ashly'ye başka sınıftan Flack adında bir çocukla takılmaya başladı. Teneffüslerde, öğle araları hatta okul çıkışında birlikte takılıyorlardı. Bu durum nedense sinirimi bozmuştu. Sen misin Ashly'yle birlikte olan diyip aklıma gelen sinsi planı devreye sokmaya karar verdim. Bunlara sanki birbirlerine göndermişler gibi müthiş içeriklere sahip mesajlar attım. Öyle ki ertesi gün okulda birbirlerinin 100 metre ötesinden dahi geçmediler. Tabi bu planım çok geçmeden öğrenildi. O an Ashly ile ettiğim kavga, hayatım boyunca onunla ettiğim nadir ciddi kavgalardandır.

Tabi gerçekler ortaya çıkınca bunlar barıştılar filan ama Tanrı'ya şükür ki birkaç ay sonra Flack'lerin ailesi iş sebebiyle taşındılar. Hatta Ashly'nin şu sözünü iyi hatırlıyorum. "Umarım mutlusundur Alan" "

###

Tabi bu ilginç anılarımızdan birkaç tanesi. Nedense Ashly'ye kimseyi layık görememiştim. Ne de olsa şu hayatta sahip olduğum en değerli iki şeyden bir tanesiydi. Saat 00:00 olmuştu çoktan. Tam gözlerimi kapadım ki o anda telefonuma mesaj geldi.

< Kanka, şu benim fizik notlarımın olduğu kırmızı kapaklı not defterim kalmış. Yarın okula getirmeyi unutma! > Stefan <

Telefonu kapayıp geri masaya koydum. Nedense susamıştım. Üstümdeki yorgunluğa rağmen yavaşça yorganı kaldırdım ve doğruldum. Birden aşağıdan sesler duyamaya başladım. Eyvah! Yoksa eve hırsız mı girmişti ? Kendime bu soruyu sormaktan alıkoyamıyordum. Masanın üstündeki gece lambasını elime aldım.

DÖRT HAYAT Wattys2017Where stories live. Discover now