2x25- İblis'e selamlarımı söyle (!)

375 52 5
                                    

NOTLARI OKUMADAN GEÇMEYELİM:)

NOT 1: Hatırlarsanız Andrew Çarşamba akşamı ağacın altında kalarak ölmüştü.
NOT 2: Julie --> Hiç tanıyamadığım annemin canına kıyan, pislikten ötesi akmayan yüreklerini yerinden sökmek istiyorum. Elimde son hissettiğim şey, zavallı yüreklerinin son birkaç atışı olana dek.

"Ve General sımsıkı kavradığı üzerinde İbranice ve Latince karışık yazılar ve semboller bulunan kılıcı havaya kaldırdı. Karşısındaki belki de şu hayattaki en talihsiz kızı öldürmek için hazırdı..."

10 Ocak "Salı" 2017 (Julie'nin henüz tarikata bulaşmadığı o çocukla yani Gilbert ile karşılaştığı günün devamı)

-Sen burada bekle Gilbert ben telefonumu alıp geleceğim. Senin sayende telefonla bir ton uğraştım da.

Yüzümdeki zorlama gülümsemeyi de alıp Stefan denen çocuğun yanına döndüm. Çocuğun anlattıklarını yaşadığım onca şeye rağmen daha zor bulmuştum. En azından ben Danielle annemin Andrew denecek o alçağın eliyle değil de eceliyle ölmesini sağlamıştım. Onun yaşadıkları ise çok daha ağır olmalıydı. Sahi Andrew dene o pislik ne yapıyordur ki şimdi ?

{{Ne yapacak sayılı saatlerinin tadını çıkarıyordu.}}

Koridorda yürüdüğüm esnada o kadar dalmıştım ki odadan çıkmakta olan Stefan ile çarpıştım.

-Hah, ben de tam seni arıyordum. Nereye kayboldun böyle ?
-Hiç sadece yapmam gereken bir şeyler vardı da.

Elindeki telefonu havaya kaldırdı "Bak Julie bu telefonu gerçekten birisi hack'lemiş..." dediği esnada elindeki telefonu kaptım. "Çok teşekkür ederim ama hiç gerek kalmadı. Sizi de arkadaşlarınızla oturmaktan alıkoydum lakin gerçekten üzgünüm." diyip arkamı döndüm ve hızlı adımlarla okul bahçesindeki kapının kenarında beni bekleyen Gilbert'ın yanına gittim.

***

Alan ve Ashly bilgisayar odasına gittikleri esnada oradan gelmekte olan Stefan'ı gördüler. "Ne oldu Stefan halletin mi ?" diye sordu Alan. Kısa bir sohbetin ardından Alan ve Ashly bilgisayar odasına doğru attıkları adımlarına sürdürdüler.

Çoğu şeye rağmen zaman küçük de olsa değişmişti. Alan ve Ashly bilgisayar ekranında gördükleri "23" rakamını hatırlamıyorlar ve Julie'nin öz annesi salıyı çarşambaya bağlayan gece saat 04:00 de boğazının kesileceği vakte kadar kalbi şimdilik atmaya devam ediyordu. Ve Julie nasıl bir belayla bulaşmak üzere olduğunun gram farkında değildi...

Müzik: Zayde Wolf- "Top of the World"

**We live nights in a flame (Geceleri bir alev gibi yaşarım)

Gold dreams in our brains (Aklımda deli fikirler)

But we know we're ok (Ama sıkıntı olmadığını biliyorum)**

###

Ve 10-11 Ocak 2017, Salıyı çarşambaya bağlayan gece saat 04:24

Generalin havayı yararak aşağı doğru indirdiği kılıç tutan eli bir başka el bileğinden yakaladı. Aynı el, generalin elini, tuttuğu kılıçla beraber kendine doğru 90 derece çizecek bir açıyla savurtturdu. Bu kılıç darbesi ki General Lucifer'in vücudunu baş ve gövde olmak üzere iki parçaya ayırmıştı. Havaya savrulan kelleyi diğer bir eliyle yakalayan kişi William'dan başkası olamazdı. Tek elindeki heybetli kılıç ve diğer elinde General Lucifer'in kellesini havaya kaldırdı. Lakin bu sefer amacı Julie'yi öldürmek değildi. Göz dağı verir bir hali vardı.

DÖRT HAYAT Wattys2017Место, где живут истории. Откройте их для себя