DÖRT HAYAT Wattys2017

2x6- Geçmişe bakıyor bazen insan

(Bu arada üstteki fotoğraftaki Ashly kızımızın çocukluğu)

Şehir ayaklarımızın altındaydı. Saat geç olmaya başlamıştı. Sabahtan beri oturmuş sadece konuşuyorduk. Genellikle Stefan konuşuyordu. Mitlerden giriyor, daha önce hiç duymadığımız ilginç hikayeler anlatıyordu. Bazen bütün bu kadar şeyi aklında nasıl tutuyor şaşırıyorum. Önceki gecelerden yağan yağmurun ıslaklığından eser kalmamış çimlerin üzerinde ayaklarımızı manzaraya doğru uzatmış her an elimizden kayıp gitmekte olan zamanın keyfini çıkarmaktaydık. Stefan kendine has jest ve mimikleriyle yine ilginç mitolojik bir hikaye anlatıyordu.

&&& (Mitoloji içerir)

Her şeyden önce zaman dahi yaratılmadan önce Tanrı var idi. Tanrı kendisindeki bu saklı güzelliği açığa çıkarmak amacıyla kainatı ve zamanı yarattı. Kainatta da zamansal ve ruhsal boyutlar yarattı. Öncelikle iradesi olmayan kendi sadık hizmetkarları olan melekleri yarattı. Ardından ileride şeytan ve cinlerin ve diğer varlıkların yaşayacağı ve en sonunda da direkt insanın maddesel bağlamda yaşayacağı uzayı yarattı. Aslında Tanrı kendini bu yarattığı kainatta temsil etmesi amacıyla önce Cinleri yarattı ancak onlar taşkınlık yapıp düzen bozdukları hatta Tanrı'nın hizmetkarlarından olan bir meleği öldürmeleri sonucu onları çöllere ve izbe yerlere gönderdi. Ve en sonunda varlıkların en şereflisi olan insanı yarattı. Ve onu yeryüzünde kendi temsilcisi kıldı. Hatta bir tık daha ileri giderek çamur ve topraktan yaratıp sonra kendinden bir parça olan ruhu üfledikten sonra ona kendi sahip olduğu Tanrısal sıfatlardan sıfat verdi. Ancak verdiği bu güçler madde alemini kavramaya yetecek olan duyulardan daha öte güçler idi. İlk yarattığı ve yeryüzüne indirdiği Khaos adlı insan Tanrı'nın sahip olduğu sıfatların bir çoğuna sahipti. Khaos aslında sadece topraktan oluşmuyordu. Tanrı onu üç elementten ve kendinden bir ruh üfleyerek meydana getirmişti. Toprak, hava ve suydu onun ham maddesi. Ancak kendinden uzaklaşır diye onları diğer yarattıkları gibi aslı ateş olan ateşsiz dumandan yaratmadı. Evet aslında hepimizin bildiği dört element hikayesi buradan gelmekte. Ardından aslında bu kadar aciz olan insana Dünya'yı hükmetmekten daha da fazlasını verdi. İşte Şeytan'ın isyanı burada başlamaktaydı. Evet, Tanrı Khaos'a zaman ve var olan alemlere hükmetme gücünü verdi.

İşte Khaos Şeytan başta olmak bir çok varlık aleminin Tanrı'ya karşı nefretle dolmasına sebep oldu. Ve Tanrı'nın temsili ve ona gösterdikleri sevgi ve saygı için diktikleri putları yıkarak Tanrı'yı yoksaydılar. Ve kendi sahip oldukları eğitimden ve toplumdan Tanrı kavramını kaldırdılar.

Khaos Tanrı'nın saf ve kusursuz güzelliğini taşımaktaydı. Aslında diğer alem varlıklarını kıskandıran bir durumdu bu. Kızgınlığın bir başka sebebi de buydu. Kaos yeryüzündeki tepecikleri yükseltip dağ ediyor, çukurları ise su ile doldurup denizleri oluşturuyordu. Khaos yeryüzünde yalnız idi. Bunun sonucu Tanrı ona 9 evlat bahşetti. Evet, Tanrı ne kadar birçok gücünü bahşetse de Yaratma sıfatı yalnızca ona ait kalmıştı. Khaos kendi dilediğince saf topraktan ve sudan 9 çamur tepesi meydana getirdi. Khaos elini keserek kanından birer damla bu tepelere akıttı. Tanrı bu tepelere Yaratma sıfatını tecelli ettirerek insan şeklini verdi ve ruh üfleyip canından can kattı. Bunlardan üçü kız 6'sı erkek idi. Bu doğan çocuklar kardeş değildi ama kan yoluyla babalarına bağlı idi. Khaos kanıyla beraber onlara kendi gücünden güçler de vermişti ayrıca.

Gaia (Madde ve enerjinin), Tartaros (Şeytanların), Eros (Aşk ve nesillerin devamı), Erebus (Ruhlar alemi), Pontus (Azrail başta olmak üzere meleklerin), Ourea (Cinlerin), Kronos (Zamanın), Nyks (Rüya aleminin), Aether (Ayna alemi) şeklinde güçler verdi.

{{{ Yazarın notu: genuse Kronos'u hatırladın mı?}}}

&&&

O an durdurdum ve "Bunları gerçekten uyduruyorsun değil mi ?" diye sordum. Daha önce anlattığı şeylere hiç benzemiyordu.
- Stefan: Ben de aslında kendimden değil geçenlerde internette rastladım. SonsuzlukVeÖtesi_24 adlı bir kullanıcının yazdığı yazılardan bir tanesine dek geldim. Aslında baya bir konu hakkında uçuk yazıları var. Hele bir de "Kader denilen teslimiyet" adlı bir yazısı var ki anlamak için defalarca kez okumam gerekti.