30.05.2018 #1
Ağlıyordu kadın..Aylar geçse de dinmemişti acısı,sönmemişti yürek yangını..Dilsizdi kadının acıları.Kimselere diyememişti derdini,yaktığı ağıtlar kendi canını yakmaktan başka bir şeye yaramamıştı. Hiç haketmedigi halde kanatları kırılm...
Boş bir odada yankılan ses gibi tüm bedenimde yankılanmıştı bu kelime..
Geldiler..
Evet..Gelmişlerdi..Benim için gelmişlerdi..Beni oğullarına gelin almak,ikinci bir yuva kurmamın temelini atmak için gelmişlerdi.Allahım rüyamda görsem hayatta inanamayacağım bir şeydi bu.
"Keça kere (eşek kızı) de hayde"
Annemin bir kez daha bağırması düşüncelerimden çıkıp son kez karşımdaki yer yer siyahlaşmış aynaya baktım.Önce titreyen ellerim ile kıyafetimi düzelttim,sonrada başımdaki yazmayı gerdanımı göstermeyecek şekilde iyice kapadım.Ardındanda işaret parmağım ile kaşlarımın üzerinden bir kaç kez geçip ciğerlerimi buza kestiren bir nefes daha aldım ve yavaş kapıya doğru ilerlerdim.
Dizlerim titriyordu.Ellerim buz gibi olmuş,kalbim kafesinden çıkmaya çalışan bir kuş gibi kanat çırpıyor,bir o yana bir bu yana yardım dilercesine dönüp duruyordu.Aldığım nefesler yetmiyordu sanki.Rabbimden tek dileğim bu gece nefes darlığından ölüp gitmeden bir kez olsun yüzünü görmekti.
Derken avlunun tahta kapısı açıldı ve tüm heybeti ile Ahmet ağa kapıdan içeri girdi.Gömleği,onun üzerine giydiği yeleği ve cebinde görünen köstekli saati ile tam ağa profiline uyumuştu.Tam olarak ne konuştuklarına dikkat edememiştim zira tüm dikkatim Ahmet Ağanın arkasından içeri giren kadına kaymıştı.
Simsiyah boydan bir elbise giymişti.Kafasında bembeyaz bir tülbent vardı.Göz kapakları ve çenesinde bulunan dövme kim olduğunu bilmediğim lakin tahmin ettiğim kadına öyle tuhaf,ismini bile koyamadığım bir anlam katmıştı ki ben bile ne hissedeceğimi bilememiştim.
Yaklaşan sesleri duyduğumda düşüncelerimden çıkıp derin bir nefes aldım ve kalabalığa doğru usul adımlarla ilerledim.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
"Xerhâti (hoşgeldiniz)Ağam " dedim ve ellerini öpmek için eğildim.
"Xerhâti keçamın (Hoşbulduk kızım)" demesi ile kapıya ilerledim ve içeri geçmesi için buyur ettim.Ahmet ağa ve babam içeri doğru ilerlerken bende bana doğru yaklaşan kadına gülümseyip hemen ellerine uzandım.
Yüzü hiç gülmeyen kadına aldırmadan arkadan gelen misafirlere döndüm.Hepsi benim yaşlarımda görünüyordu.Bir kaç tanesinin suratı asıktı fakat iki tanesi vardı ki yüzlerindeki gülümseme ile gözlerini benden alamıyordu.
"Hoşgeldiniz " dedim gülümseyerek ve tek tek öpmeye başladım.Ta ki uzun boylu,dudağının kenarında ben'i olan kadına gelinceye kadar.
"Teşekür ederim ama öpmeseniz daha iyi olur.Alerjim varda kaşıntı yapıyor "
