34.BÖLÜM

30.4K 1.8K 80
                                    

Hastane kapısına varıncaya kadar aklımdan geçen tek şey buydu.

Ölümün insanoğluna ne kadar çok yakın olduğu..

Oysa saatler öncesin de ne kadar da mutluyduk.Kaçamak bakışlar,af dileyen gözler,aylar sonra kendi aramız da sessizce gerçekleştirilen sözler ve af dileyen gözleri affetmek için yanıp tutuşan ben..Bunların hepsi uzun zaman önce olan şeyler değildi,bunların hepsi saatler önce olan aklımdan ve kalbim den geçirdiğim kendime ait duygularımdı.

Ama gel gör ki hayat bir kez daha acımasız yüzünü bize göstermişti ve şimdi affetmek için direndiğim adam kucağımda bir ölü gibi yatıyordu.Beyazlamış suratına her baktığımda,aylarca hiç dokunamadığım saçlarına her dokunduğum da bu gerçek bir kırbaç misali tenimi dövüyordu.Yaşadığını bildiğim halde canım yanıyordu.Kendi canımın acısı bu acının yanın da hiç bir şeydi.

Kim sevdiği birine bunu yakıştırdı ki zaten?

Ölüm soğuktu..Ölüm karanlıktı..Ölüm kaçınılmaz bir gerçekti..Ölüm hep var olan lakin hiç var olmayacakmış davrandığımız acı bir gerçekti hemde..

''Hanımım..Hanımım''

Duyduğum ses ile kafamı kaldırıp boş boş karşımda ki adama baktım.Sonra da diğer taraftan açılan kapının sesi ile o tarafa döndüm.

''Süleyman tut ''

Bu adam..Daha doğrusu bu adamlar onlardı.Urfa'da yemek yediğimiz sırada yanımıza gelen adamlardı.Şehmuz'un arkadaşları.İyi de bunların ne işi vardı burada.Hangi ara haberleri olmuştu?

''Ağam hanımım bırakırsa tutacağım''

O vakit farkettim kucağımda ki adama sımsıkı yapıştığımı, küçük ellerimin kıpkırmızı kana bulandığını..

O vakit farkettim kucağımda ki adama sımsıkı yapıştığımı, küçük ellerimin kıpkırmızı kana bulandığını

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

''Yenge gözünü seveyim bıraksan da bir doktora göstersek yarasını''

''Ta-tamam''dedim cılız çıkan sesimle.Hala ağlıyor ve tüm bu olanlara inanamıyordum.

Göz yaşlarıma inat derin bir nefes aldım ve en sonunda arabadan inerek onları takip etmeye başladım.Güçlü olmalıydım.Ben ki bir insanın başına gelecek en kötü şeye göğüs germiştim.Elbet bununda üstesinden gelecektim.Gelmek zorundaydım.Bebeğim için,kendim için ve ne çokta yaşayamadığım sevgim için..Hem..Hem  o ölmemişti ki!

Ölüm..

Bir kez daha dudaklarımın arasından çıkan bu kelime ile bedenim buz kesmiş,yüreğim sıkışmıştı.Demek ki sevdiğini kaybetmenin acısı böyle bir şeydi ve Rabbim şahidimdir ki bu çaresizlikten daha kötü bir histi.

Düşüncelerimi bir kenara bırakıp adım atmamak için direnen ayaklarımla zorla hastanenin içine doğru ilerledim.Ellerime ve kıyafetime bulaşan kana dikkatli bir şekilde bakan insanlara aldırmadan önümde ki adamları takip ettim.

SİYAH MASALWhere stories live. Discover now