41.BÖLÜM

28.9K 1.8K 90
                                    

Zaman..

Kimine dost,kimine düşman.

Kimine acı,kimine mutluluk..

Kimine pişmanlık,kimine göre ise anlamsızlık.Lakin hayatın tek gerçeği.
Geçmek bilmeyen,aynı zamanda durdurulamayan tek şey.

Zaman..

Kiminin yüzüne gülerdi,kiminse bir kenara çekilip ağlamasını izlerdi.Belki gülerek,belki de üzülerek..Ama var olan gerçek hep aynıydı.Sen ne halde olursan ol zaman hep geçerdi ve geçmeye devam edecekti.Tıpkı yaşadığım kahrolası o olayın üzerinden aylar geçtiği gibi..

Zaman..

Ne kadar geçerse geçsin unutturmuyordu yaşadıklarını.Acılar köreliyor,yaralar kapanıyor ama izler hep yerinde duruyordu.Yeri geliyor öyle kaşınıyordu ki o izler hiç acımadan kesip atasım atasım geliyordu..Sessizce ağlıyor,isyan ediyor ve sonra şişkin karnımın üzerinde parmaklarımı gezdirince tövbe ediyor,sonra saatlerce şükrediyordum.

Şükür ediyordum çünkü gözlerimin içine bakan,konuşmadan ne demek istediğimi anlayan,her şeyiyle eksik yanımı tamamlayan bir kocam vardı.Şükür ediyordum çünkü bedenimde bir can yaşatıyordum.Sebepler her ne olursa olsun o benim canımın canıydı ve hep öyle olmaya devam edecekti.

Derin bir nefes aldım ve ben ölünceye kadar beynimde hüküm sürecek olan düşüncelerime bir son verip dışarı da yağan karı tekrar izlemeye başladım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Derin bir nefes aldım ve ben ölünceye kadar beynimde hüküm sürecek olan düşüncelerime bir son verip dışarı da yağan karı tekrar izlemeye başladım.Her yer bembeyazdı.Yılın ilk karı düşmüştü Amed topraklarına.Kuşkusuz en çok sevinen çocuklar olmuştu bu duruma.Sabahtan akşama kadar hiç yorulmadan,kar kış demeden sokakta oyun oynuyorlardı.

Benim oğlum da onlar gibi olur muydu acaba?.Pencereden bağırdığım da tamam anne deyip oyununa devam eder miydi?

Bu düşünce ile gözlerimi dışarıdaki beyaz örtünün güzelliğinden ayırıp karnıma çevirdim.Hep yaptığım gibi ellerimi bir kez daha karnımın üstüne koyup usul usul okşamaya başladım.Sanki böyle yapınca ona dokunuyormuş gibi hissediyordum.Kanım akıyordu sanki ona doğru.Orada olduğunu bilmek huzur veriyordu.Hem de tarifi olmayan bir huzur..

"Sen de anneyi bağırtacakmısın oğlum"dedim gülümseyerek.Onunla konuşmak hoşuma gidiyordu.Garip bir mutluluk veriyordu bana.Hele ki sesimi duyduktan sonra kıpırdandığını hissettiğimde değmeyin keyfime..

"Kıskanıyorum ama"

Gülümseyerek başımı kaldırdım ve tahta kapının pervazına dayanmış adama baktım.

"Hoş geldin canım" dedim gülümsemeye devam ederek.

Her ne olursa olsun onu görmekten çok mutlu oluyordum.

''Nasılsınız bakalım bugün?''

''Gayet iyiyiz.Sen nasılsın?''

''Siz iyiyseniz bende iyiyim''demiş ve yanıma gelerek önümde diz çökmüştü.

SİYAH MASALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin