30.05.2018 #1
Ağlıyordu kadın..Aylar geçse de dinmemişti acısı,sönmemişti yürek yangını..Dilsizdi kadının acıları.Kimselere diyememişti derdini,yaktığı ağıtlar kendi canını yakmaktan başka bir şeye yaramamıştı. Hiç haketmedigi halde kanatları kırılm...
"Horacalı Ahmet'in ayrıldığı karısıymış diyorlar.Üstüne kuma getirdiği için evden ayrılmış aslı var mı?''
Biliyordu..Adım gibi biliyordum ki her şeyi hatta daha fazlasını biliyordu.Bunun gibiler yaş tahtaya basmazdı çünkü.Fakat önce neyi,ne kadar bildiğini öğrenmem gerekiyordu..
''Benden ne istiyorsun?''dedim bana bakan adamın buz tutmuş gözlerinin içine bakarak.
''Gerçekleri''
''Ben ne biliyorsam sen daha fazlasını biliyorsun Timur ağam''
''Bildiklerim bende kalsın o vakit..Seni dinliyorum''
''Timur ağa karıma sesini yükseltme''
Şehmuz'un benden önce gelen uyarısı üzerine hafifçe gülümsedim ve aynı şeyi,aynı an da düşündüğümüz için garip bir şekilde mutlu oldum.
''Peki.''demiş ve zora ki bir şekilde gülümseyerek devam etmişti.
''Bana onun hakkın da merak ettiğim soruların cevabını verebilirmisiniz yengeciğim''
Koskoca Timur ağanın karşımda eğilip bükülmesi,şekilden şekile girerek konuşması gerçekten çok komikti.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
''Bu doğru olmaz..Hem ben de sizden farklı bir şey bilmiyorum.Bence bu konuyu direk onunla konuşmalısınız''dediğim de arkasına yaslanmış ve gözlerini kısarak sessizce beklemeye başlamıştı.Bir şeyler düşünüyormuş gibi bir hali vardı zira konuşmaya başladığında tahminimin ne kadar doğru olduğunu anlamış oldum.
''Tamam kabul ama tek bir soruma cevap istiyorum''
''Dinliyorum''
''O evden kendi isteği ile mi ayrıldı,yoksa gönderildi mi?''
Bunun cevabını söylemekte bir sakınca görmüyordum çünkü Feride ablayı tanıyan herkes o evden kendi isteği ile ayrıldığını bilirdi.
''Evet o evden kendi isteği ile ayrıldı bunu kime sorsanız bilir zaten.Sizin de bildiğinize eminim.''
''Ne olur bana bildiğin ne varsa anlatsan yenge''
''Niyetin onunla evlenmek mi?'' dedim önümdeki vişneli kurabiyeden bir tanesini ağzıma atarken.Bunlar gerçekten çok güzeldi.Hele ki vişnenin ekşi tadı damağımda öyle bir lezzet bırakıyordu ki tabağı önüme alıp hepsini ağzıma tıkmamak için zor tutuyordum kendimi.
''Sence niyetim ciddi olmasa bu kadar ağız eğermiydim bir başkasına''
Haklıydı aslında.Bunlar kimseye ağız eğecek tipler değildi.Usulca ağzımdaki lokmamı çiğnedim,üstünede soğuk meyva suyumu içip ağzımı peçeteyle sildim.Bu süreçte gözünü bile kırpmamıştı neredeyse.Öylece durmuş ağzımdan çıkacak şeyleri bekliyordu.
''Bak Timur ağabey.Farklı bir düşüncen varsa onu aklından çıkar.Feride abla yeterince yara almış bir kadın zaten.Haa ben onun yaralarını sararım diyorsan git konuş,ama ben sarmak yerine daha çok kanatırım diyorsan yol yakınken vazgeç bu işten.''
