22.BÖLÜM

35.9K 1.9K 150
                                    

Duyduğum ses ile olduğum yerde öylece kaldım ve bir kaç saniye sonra acımı,isyanımı,tövbemi içime attım.En sonunda da kale deliğinden düşmanlarının gelişini gören bir savaşçı gibi zırhımı giyip tüm silâhlarımı kuşandım,bilendim ve saldırmaya hazırlandım.

"Ağzına yakışmıyor böyle sözler Şehmuz ağa" dedim gür çıkarmaya çalıştığım ince sesimle.Yüzünü ve nerede olduğunu görmüyordum lakin oturduğum tahta sandalyenin arkasından gelen kesik nefes alışlarını hissediyordum.

"Yapma böyle"

"Vazgeç artık bu sözü söylemekten çünkü bu bana acımadan tecavüz ettiğin gerçeğini değiştirmeyecek"

"Dila"

"Bir daha adımı o iğrenç ağzına alma sakın"

"Nefes aldığın sürece affetmeyeceksin değil mi?"

Sorduğu soru ile derin bir iç çektim ve oturduğum sandalyeden yavaşça ayağa kalkıp tahmin ettiğim yere döndüm.İşte tam da orada duruyordu.Kerpiç duvarın dibine çömelmiş,elleri saçlarında bir ileri bir geri sallanıp duruyordu.Dövemeli kadının da dediği gibi gözleri kızarmış,beyazlarına kan oturmuş ve ucu bucağı olmayan kırmızı renkte yollar çizmişti.Üstü başı perişan haldeydi.Ne komik..Koskoca Şehmuz ağa ne haldeydi.Elalem görse nasılda güzel laf ederdi bire bin katarak..

Düşüncelerimi ve içimde ki tarifi olmayan sızıyı,yangını bir kenara bırakıp gözlerine baktım ve konuşmaya başladım.

"Asla..Seni asla affetmeyeceğim.Yer,gök,Rabbim şahidim olsun ki yaptığın kötülüğü kara toprağın altına girsemde unutmayacağım."dedim ve gözlerimin içine baktığın da kaldığım yerden devam ettim.

"Ben seninle cennetimi yaşamaya hazırlanırken sen bana cehennemi yaşattın.Bir de karşıma geçmiş konuşursun..Şehmuz ağa anla beni artık,gör halimi..Şuram yanıyor şuram.."dedim ellerimle göğsüme vurarak..

"Tarifi var mı çaresizliğimin,çektiğim acıların,uykusuz geçirdiğim her bir günün.Var mı söyle?Varsa söyle ki kurtulayım bu yangından."

"Deme yalvarırım deme"

"Karnım da taşıdığım daha doğrusu taşımaya zorlandığım bebek yarın bir gün büyüyüp dile gelip sorduğun da ne diyeceğimi düşündün mü hiç? Ama ben senin yerine olsam çok düşünmezdim.Zira bu bebek asla dünyaya gelmeyecek.Ayrıca sadece bu bebek değil" diyerek burnunun dibine kadar yaklaşıp onun hizasına indim ve devam ettim.

Ayrıca sadece bu bebek değil" diyerek burnunun dibine kadar yaklaşıp onun hizasına indim ve devam ettim

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Senden gelen hiç bir şeyi istemiyorum.Ne paranı,ne sevgini,ne de başka bir şeyini.Şimdi burda topunu kaybeden bir çocuk gibi zırlamayı kes ve defol."

Söylediğim sözler onda deprem etkisi yaratmıştı.Bunu çok iyi biliyor ve anlıyordum çünkü o güzel gözlerinde bir anlık dolanan gölgeleri görmemek imkansız gibiydi.Konuştuğum sıra da ellerini yumruk yapması,saçlarının arasında ki parmakların istemsizce yaptığı hareketler ve kısacası her şey..

SİYAH MASALWhere stories live. Discover now