10.BÖLÜM

37.8K 2K 127
                                    

Duyduğum sözlerden sonra girişin orta yerinde,elimde ki çay tepsisi ile öylece kalakalmıştım.

Başlık parası..

Yıllardan beri süregelen,kadınların bir eşyaymış gibi para karşılığı satıldığı kahrolası bir gelenek,kanayan ve hala kanamakta olan bir yara hemde tedavisi,melhemi olmayan bir yara..İnsanların biz kadınlara karşı bakış açısını değiştiren kahrolası bir yara...

"Keçamın (kızım)"

Duyduğum ses ile az önceki işittigim sözleri düşünmeyi bir kenara bırakıp hemen kadınların olduğu odaya geçtim ve annemin kapı ağzında dikilip sert bakışlarına aldırmadan çayları dağıtmaya başladım.Dağıtma işlemi bittikten sonra da tepsiyi bir kenara bırakıp annemin yanında ki yerimi aldım.

"Ellerine sağlık kek çok güzel olmuş Dila yenge " diyen kıza bakıp hafifçe gülümsedim.Bu Ruken'di.Rezvan'a göre daha konuşkan bir yapıya sahipti.

"Kek güzel güzel olmasına ama nedenini anlayamadığım bir şekilde çaylar soğuk "

Bu sözlerin üzerine hemen ayağa kalktım ve tek bir kelime etmeden Reyhan denilen kızın bardağını alıp mutfağa geçtim

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Bu sözlerin üzerine hemen ayağa kalktım ve tek bir kelime etmeden Reyhan denilen kızın bardağını alıp mutfağa geçtim.Aslında söyleyecek çok şey vardı lakin zamanı değildi..Saniyeler sonra tüpün üstünde fokur fokur kaynayan çaydan doldurup,bardağı tepsiye koydum ve yüzüme sahte bir gülümseme kondurarak  tekrar içeri girdim.

"Kusura bakmayın Şehmuz ağam bir bardak su istemişti,tepsi ile mutfağa geri dönünce soğumuş demek ki çaylar " deyip karşımdaki kızın gözlerine baktım.Daha sonra da göz ucu ile boş bardak varmı diye bakınıp hemen yerime oturdum..

"Kimi kimseniz yoktur sizin?"

Kafamı kaldırıp karşı divanda tam bir hanım ağa havasında oturan, gözlerini kısmış bu  sözleri söyleyen kadını inceledim.Bembeyaz tülbentine inat yüzündeki simsiyah dövmelerine hala alışamamıştım..

"Bizim kimsemiz yoktur hanımım.Yetim büyüdük,ana baba bilmedik.Ama çok şükür Rabbime evlatlarım bizim yaşadıklarımızı yaşamadı " diyen annemin bu sözleri üzerine cevap gecikmemiş saniyesinde gelmişti.

"Neyse artık ağa oğluna kız verince akrabalar çoğalır "

Bu sözlerde hor görme vardı..Bu sözlerde aşağılama vardı..Ve en önemlisi bu sözlerde isyan vardı..

"Elbet akraba olacağız hanımım.Siz kız alıyorsanız ki bu daha kesinleşmiş bir şey değil bizde oğlan alıyoruz." deyip şak diye cevabı yapıştıran annemi içimden alkışlayıp etrafa göz gezdirdim.Kimseden ses çıkmıyordu..Elbet annemin yaptığı ayıp bir şeydi lakin onların yaptığı daha ayıptı..

"Ne yani ayağınıza kadar getirip birde kızı vermemekten mi söz ediyorsunuz? "

"Ben öyle bir şey demedim keçamın.Bu işlerin nasıl olduğunu bilirsin lakin düşüncelerimiz olumsuz olsaydı şu an burada oturuyor olmazdık" deyip bir kez daha kapak olan annemin cevabı ile Reyhan'a döndüm..Kaşlarını kaldırıp gözlerini bana dikmişti..Bir derdi vardı ama ne olduğu hala anlamış değildim.Ama bu demek değildi ki hep böyle olacaktı.Elbet o kapıya gelin gittiğim de anlayacaktim derdini..

SİYAH MASALWhere stories live. Discover now