32.BÖLÜM

30.3K 2K 299
                                    

Neye uğradığımı anlayamadan çarpmanın etkisi ile nefesim kesilmiş,yakıcı bir his kursağıma doğru hızla yol almaya başlamıştı..Sırtım sert zemine öyle bir vurmuştu ki hissettiğim acıyı anlatmaya kelimeler yetmezdi.Kaburgalarımın kırılması imkansızdı lakin her nefes alışımda tenime öyle bir keskin acı saplanıyordu ki  beynimi döndürüyor,gözlerimi karartıyordu.Saç diplerim yanıyordu.Anlaşılan o ki çarpmanın etkisi ile bir kaç çakıl parçası etime saplanmıştı.

Peki kimdi bu?

Kim neden böyle bir acımasızlık yapardı?

''Hoş geldin buke (gelin)nasılsın?''

Duyduğum hırıltılı ses ile aklımda ki soruları bir kenara bırakıp gözlerimi açtım ve sesin geldiği tarafa doğru
bakmaya çalıştım lakin başaramadım.Saçlarım öyle sıkı kavranmıştı ki canım çok yanıyordu. Gözyaşlarımı akıtacak kadar çok hemde.

''Bırak beni ''dedim en sonun da sessizliğimi bozarak.Ama ağzımı açmam ile birlikte öyle bir tokat yemiştim ki kanın o iğrenç tadını hissettiğim vakit istemsizce öğürmeye başlamıştım..

"Ne oldu gelin hastamısın yoksa?"demiş ve söz hakkı tanımadan  kafamı iki ellerinin arasına alarak betona vurmuştu.
Sonrasında da daha ne olduğunu,nasıl olduğunu anlayamadan karnımın üzerine oturmuştu.

Hayır ,hayır orası olmazdı orada bebeğim vardı..

Her bir hücremi etkisi altına alan,nefesimi kesen,korkularımı gün yüzüne çıkaran bu düşünce ile ateş gibi yanan kafama aldırmadan iki elimle yakasından tuttum ve üzerimden itmeye çalıştım.

''İn üstümden in''dedim bağırarak.Mutfakta çalışanlar duyarsa elbet yardıma gelecekti.

''Ellerini tut şunun,sonra da makası ver''

Kulağıma gelen sözler sonrası onu üstümden itmek için daha çok çabaladım.Korkuyordum.Bedenim titriyordu ama elimden bir şey gelmiyordu.Saniyeler sonra ellerimin tutulması ve beton zemine sert bir şekilde çarpması kafamı arkaya çevirdim.Oradaydı.Yılan gibi gülüşü ile arkamda durmuş,kollarımı dizleri ile eziyordu.Ve kalleşçe bundan zevk alıyordu.

''Şimdi söyle bakalım karnında ki bebeğin babası kim?''

Karnımın üstündeki baskı giderek dayanılmaz hale geliyordu.

''Bırak beni''

Sözler sonrası yediğim tokat ile kafam yan dönmüş ve o bilindik tat yine damağımda dolanmaya başlamıştı.

''Kalk üstümden sana yalvarıyorum kalk''

Karnımda ki bebeğim için ne yapmam gerekiyorsa yapacak,yalvarmam gerekiyorsa hiç çekinmeden yalvaracaktım.

''Karnında ki piçin babası kim?''

Gözlerimi kapayıp,derin bir nefes aldım.Sonra da bir kez daha şansımı denemek için sessizce,söylediğim her kelimenin üstüne basa basa,gözlerini gözlerimden ayırmadan konuşmaya başladım.

''Sana bırak beni dedim ve bunu bir kez daha tekrar etmeyeceğim Sultan hanım''

Sözlerim üzerine  geri çekilmiş ve sanki her şey çok normalmiş gibi başında ki beyaz yazmasını düzeltmişti.Sonra da acımadan bir tokat daha vurmuştu.

''Ver makası Reyhan.Belli ki bunun dili çok uzamış.Namussuz kevaşenin dili kesilirse çok bir şey kaybetmeyiz değil?"

Aklıma gelen şey ile gözyaşlarıma aldırmadan kafamı bir sağa bir sola sallamaya başladım.Hayır bunu yapacak kadar cani olamazdı.Allah korkusu olan bir kadın bunu asla yapmazdı.Hem ben daha bir kere bile sevdiğime seni seviyorum bile diyememişken,karnımda ki bebeğimin adını söyleyememişken olmazdı..Hayır,hayır.Buna asla izin veremezdim.

SİYAH MASALWhere stories live. Discover now