7 ► İtiraf

8.2K 667 603
                                    



Goldie, sabah olmasına rağmen yatağından kalkamıyordu. Kalkmak istemiyordu zira yaptıkları onu çok üzüyordu.

Üstüne aldığı kırmızı yorgan şiddetle çekildi. Lily, kaşlarını çatmış ona bakıyordu.

"Oraya kök salmak mı istiyorsun? Kahvaltının bitmesine 10 dakika kaldı!" dedi yüksek sesle. Goldie, yorganı almak için hamle etti ancak Lily yorganı daha da çekti.

"Lily, öldüm ben. Gömün buraya beni, lütfen." Dedi ağlamaklı bir sesle. Lily'nin çatık kaşları yumuşadı.

"Niye ölmüşsün bakayım?" dedi tek kaşını kaldırarak. Dudaklarını sağa doğru kıvırmıştı.

Goldie cevap vermedi. Yaşadıklarını anlatabilecek kimse yoktu. Lily'nin gözlerine baktı. Severus Snape'in ölmeden önce baktığı yemyeşil gözler... Goldie, aklına Snape'in ölümü gelince birden ağlamaya başladı. Bu içinde ki yükselen pişmanlık ateşine bir kibrit atmaktan farksızdı.

"Goldie?" dedi şaşkınlıkla yatağa otururken Lily. "Neden ağlıyorsun, bana anlat." Dedi güven verici bir sesle.

"Anlatmam." Dedi Goldie gözyaşları görüşünü bozarken. Bir anda Lily uzun kollarıyla Goldie'yi sardı. Bir annenin tutuşu gibi sevgiyle sarılıyordu. Bu Goldie'yi daha fazla ağlatmaktan başka işe yaramadı. Gerçek annesi ona hiç böyle sarılmazdı.

"Ben senin arkadaşınım Goldie." Dedi Lily gülümseyerek. Goldie burnunu çekti.

"Daha önce büyük bir hata yaptın mı, Lily? Daha önce senin yüzünden arkadaşlarına zarar geldi mi?" dedi gözyaşlarını silerek. Lily düşünceli görünüyordu. Bir an gözleri uzaklara daldı.

"Ne oldu, Goldie? Anlat bana." Dedi Lily kendini toplayarak.

"Kötü şeyler olacak, Lily. Hepimiz için." Dedi Goldie. Bununla sadece haritayı kast etmiyordu. Bir süre unutsa dahi aklından çıkmıyordu olacaklar. Ölümünü okuduğu insanlarla aynı yatakhanede kalıyordu. Bu ruhu için çok ağır bir bedeldi. Bazen Kitab'ın vaadi bir lanet mi diye düşünürdü.

"Kötülüğü engelleyemeyiz, Goldie." Ded Lily hüzünlü bir gülümsemeyle. "Sadece kabul edebiliriz."

Gözyaşlarına aykırı biçimde güldü Goldie. Kötülüğü kabul etmeyi reddediyordu. Arkadaşı olduğu insanları sırf Voldemort yenilsin diye ölümlerine izin vermeyecekti. Bu zalimlikti.

Goldie artık bitmek üzere olan gözyaşlarını sildi. "Sadece biraz duygusallştım. Büyük Salon'a gitsek iyi olur." Dedi Goldie yataktan kalkarken.

Lily, arkasından baktı sadece. Goldie'nin zor zamanlar geçirdiğinin farkındaydı. Goldie konuşmak istediği zaman illa ki kendisini bulurdu.

-

Goldie, yemeğe indiğinde çoğu öğrenci toparlanıp sınıflara gitmeye başlamışlardı. Artık yarısı boş olan Gryffindor masasına yürüdüler.

Goldie'nin mavi gözlerini ağlamaktan kızarmıştı. Bu nedenle kimseyle doğrudan göz teması kurmuyordu. Lily ile yan yana iskemlelere oturdular. Goldie, önünde ki krepe davrandı.

"Neredeydiniz?" dedi Marlene bir yandan masaya serdiği kitaplarını toplarken.

Goldie cevap vermek yerine boğulma ihtimalini gözardı edip ağzına kocaman bir lokma attı.

"Biz- giyiniyorduk." Dedi Lily düşünceli düşünceli. Krepler yerine patatesleri önüne almıştı.

Lily, Golie'nin aksine gayet kibar bir şekilde yapıyordu kahvaltısını.

Golden Black ➳ the MaraudersWhere stories live. Discover now