16 ► Şaka

7.1K 601 277
                                    

Goldie, pazar günleri uykudan kafa kaldıramayan biri değildi. Hatta pazar günleri ayrı bir açık olurdu zihni. Yattığı yerden June'un horlamasını ve Marlene'in diş gıcırtısını duyuyordu.

Saatin 8 olduğunu belirten alarm tüm yatakhanede çalmaya başladığında yataklarda ki kızlar yerlerinde zıpladılar. Tek Goldie tepki verememişti çünkü o zaten saniyeleri sayıyordu.

Zilin çalmasıyla yatağından hoplayarak doğruca banyoya koştu. Sıcak bir duş aldı ve dişlerini fırçaladı. Çıktığında ise kızların hala yataklarında kıvrandığını gördü.

"Lily!" dedi yorganına sarılmış kızıl saçlı kıza. Uyurken bir melek gibi görünüyordu. Her zaman Lily Goldie'yi kaldırırken ilk defa Goldie Lily'i uyandıracaktı.

"Lily!" dedi tekrar kızın omzunu sarsarak. Yeşil gözleri yavaş yavaş açıldı.

"Efendim, Goldie?" dedi Lily kısık gözlerle. Güneş gözlerini rahatsız ediyordu. Az önce hoş bir rüya görmenin huzuruydu üzerinde ki.

Goldie, uyandırıldığında direk nefes alan bir canavara dönüşürken Lily'nin uysal uyanışı ona garip geldi.

"Kahvaltıya yetişeceğiz. Kalk, hadi!" dedi Goldie. Ardından ise diğer yatakta yatan Marlene'in yanına geldi.

"Marlene." Dedi kısık sesle. Fakat Marlene Lily gibi nazik bir uyanışta bulunmayacaktı.

"Hö?" dedi Marlene kaba birtakım sesler çıkararak.

"Kahvaltı için hazırlanmalısın." Dedi Goldie kibar tonunu elinden kaçırmamaya çalışarak.

"Hıhı!" dedi Marlene yatakta ters dönerken. Saçları tüm yastığı kaplıyordu. Bacaklarından biri yorganın üstündeydi ve pijaması ters dönmüştü.

Goldie, hınzır bir gülümsemeyle baktı ona. Baş ucuna koyduğu yarım bardak suyu eline aldı ve hiç düşünmeden Marlene'in yüzüne attı.

Marlene suyun etkisiyle yatakta zıplayarak kalktı.

"Sen ne yapıyorsun?" dedi elleriyle yüzünde ki suyu silerken. Oldukça kızmış görünüyordu ki yüksek sesi buna bir kanıttı.

Goldie, Marlene'e güldüğünde ise Marlene bir panter gibi yataktan fırlayıp Goldie ile beraber yere yuvarlandı. Goldie, kıvrak bir hareketle kendisini Marlene'in kollarından kurardı.

"Yemekte görüşürüz!" dedi gülerken ve yatakhaneden son hızla indi.

*

Pazar kahvaltılar Hogwarts ahalisi tarafından en az rağbet görenlerden biriydi. Ödevi, antrenmanı veya cezası olmayan her Hogwarts öğrencisi Pazar kahvaltısını kaçırır, gecikir, gelmezdi.

Ancak Goldie sıradan bir Hogwarts öğrencisi olmamıştı. Hatta teknik olarak Hogwarts'a bu yıl başlamıştı fakat nereden geldiği belirsiz bir büyü sayesinde Goldie ilk beş yılı su gibi biliyordu.

Bu Pazar günü de Büyük Salon yarı yarıya boştu. Goldie, uzun Gryffindor masasında gözlerini gezdirdi. Jack Sullivan -takım kaptan- merkezli oturmuş olan Quidditch takımı bir şey tartışıyordu. Goldie, June'un da kendisinden az önce fişek gibi yatakhaneden çıkmasını buna bağladı.

Bunun yanında James ve Remus dışında ki Çapulcu üyeleri Büyük Salon'da yoktu. Goldie, dün yaşananları hatırladıkça karnında uçuşan kelebekleri hissediyordu.

Olduğu yerde beklemeden tek başına -Aster'dan çok uzakta- bir iskemleyi çekip oturdu. Pazar kahvaltılarına öğrencilerin gelmemesine rağmen ev cinleri Pazar günleri de harika yemekler çıkarırdı.

Golden Black ➳ the MaraudersWhere stories live. Discover now