3 ■ Voldemort

5.2K 425 395
                                    


Gece, Godric'a Hallow'un üzerine karanlık bir örtü gibi serilmişti. Yıldızlar ve ay görünmüyordu. Soğuk bir sis, kışın habercisi olarak dar sokakları kaplamıştı.

Kehanetten beri Potter'ların evinde hissedilir bir soğukluk vardı. Goldie, her ne kadar onlara gerçeği söylemek istese de yapamıyordu. Buna cesaret edemiyordu. Her şey bu kadar mükemmelken değişmesini istemiyordu.

Öte yandan 31 Ekim yaklaşıyordu. Dumbledore ve Goldie'nin planı basitti. Peter'a 31 Ekim tarihinde Potter'ların yalnız olduğu bilgisi ulaşacaktı. Voldemort, o gün Potter'ların evinde hazırlıksız iki büyücü bulmayı umarken Yoldaşlık ile karşılaşacaktı.

Yalnız olacaktı, Hortkulukları yoktu. Karşı koyamazdı.

Birinin elini kavrayışıyla düşüncelerinden sıyrıldı. Yanında oturan Sirius ona umutlu bir gülümseyişle bakıyordu.

"Daldın yine." dedi nispeten endişeli bir tonda.

Son zamanlarda Goldie olacaklar için o kadar endişeleniyordu ki dalıp gittiğini dahi fark etmiyordu.

"Biraz yorgunum." dedi. Evleri buraya çok uzak değildi, sokağın öteki ucunda oturuyorlardı. Yine de o gece Çapulcular Potter'ların evinde buluşmuştu.

Aslında çok sık bir araya gelemiyorlardı. Exa, yoğun biriydi. Bunu yanında Yoldaşlık için yaptıkları görevler herkesi yoruyordu.

Lily ve James dışında tabi! İkisi Kehanet'ten beri evdelerdi ve ikisi de can sıkıntısından ölüyordu.

Goldie, gözlerini pencerenin altında oynayan dörtlüye çevirdi. Harry, süpürgesinin üzerinde dengede durmaya çalışıyordu. Remus onu düşürmemek için peşinde koşuyordu.

Goldie ve Sirius'un minik bebekleri, Halley, ise Exa'nın kafasına doğru tırmanıyordu. Exa durumdan pek memnun görünmüyordu. Halley onun saçlarını çekiştiriyor ve etrafında dönüp duruyordu.

Halley Black, Sirius ve Goldie çiftinin 28 Temmuz 1980 tarihinde doğan küçük kızlarıydı. Black ailesine özgü simsiyah saçları vardı. Gözlerini de babasından almıştı, fırtına grisinde savruluyordu renkleri. Bunun yanında kalkık burnu insanlara Goldie'yi hatırlatıyordu.

Halley Black, Goldie için dünyanın en güzel varlığıydı. Onu güzel yapan ise ne saçları ne de gözleriydi. Onu güzel yapan, varlığıydı.

Exa, Halley'i saçlarından indirdi ve ellerinden tutarak yürütmeye başladı. Bir an önce bu cadalozu başından atmak istiyordu anlaşılan.

"Onu ben alırım." dedi Goldie ve uzanıp Exa'nın kollarından Halley'i kaptı.

Halley, Goldie'nin kucağında bir o yana bir bu yana sallanıyordu. Goldie, hazırlıklıydı ve saçlarını önceden toplamıştı. Halley tam bir saç delisine dönüşüyordu.

Lily'nin içeri kahve tepsisiyle girmesiyle üstlerine çöken rehavet tuzla buz oldu.

"Herkes masaya!" diye seslendi Lily tepsiyi oturma grubunun yanında ki sekiz kişilik masaya yürürken.

Goldie, Halley'i seri biçimde Sirius'un kucağına verdi. Halley ile ilgilenme konusunda Sirius daima daha iyi olmuştu. Sonuçta Sirius her zaman Goldie'den daha iyi bilirdi eğlenmeyi

Herkes masaya yerleştiğinde James masanın başına, Lily soluna oturmuştu. Lily'nin yanında Goldie ve Sirius vardı. James'in sağına ise Remus. Remus'un yanına ise Exa ile Peter oturmuştu.

"Frank ile Alice nasıl?" dedi Lily bir yandan Harry'nin kızıl saçlarını koparmasını engelliyordu.

"İyiler." dedi Exa. Yıllar onu daha tutarlı birine dönüştürmesinin yanında eski neşesini asla kaybetmemişti. "Birkaç güne çıkacakları söyleniyor. Lestrange'ları ise Azkaban'a tıktık."

Golden Black ➳ the MaraudersOn viuen les histories. Descobreix ara