20 ► Unutkan

6.4K 545 289
                                    

Goldie için sabah oldukça eğlenceliydi. En azından çoğu kısmı öyleydi. Lily, defteri yaktığı için Goldie'ye kızmış sayılırdı ancak asıl siniri Aster'aydı. Bir arkadaşının nasıl bu tarz davrandığını anlayamıyordu. Goldie içten içe ikisinin karşılaşmasını görmek için sabırsızlanıyordu.

Kahvaltıya indiklerinde neredeyse tüm Salon bu sabah olanları konuşuyordu. Kimileri Gryffindor'ların yatakhanesinde Tezek Bombasının patladığını söylüyordu. Kimileri ise Çapulculara birileri tarafından şaka yapıldığını söylüyordu. Kimileri ise Çapulcuların sadece yastık savaşı yaptığını ve bu olayın aşırı büyütüldüğünü söylüyordu.

Goldie, tüm bunlara açıklık getirmek ve kızlardan uzaklaşmak için onların yanında oturmuştu. Remus ve Peter yanında, James ve Sirius karşısında oturuyordu.

"6 yıllık okul tarihimde ilk defa şakalandık." dedi James gülerek. "Bunu yapan kişinin ellerini öpeceğim."

"Sonunda aklınız başınıza gelir diye umuyorum." dedi Remus çarpık bir gülüşle.

"Bak işte onda yanılıyorsun." dedi James göz kırparak.

"Her şeyi anladım da," dedi Goldie böreğe çatalını saplamak için uğraşırken. "Sirius'un ne derdi var? Sabahtan beri susuyor."

"Ah- o biraz incindi." dedi James saçlarını havalandırarak. Maçtan beri morali ilk defa bu kadar iyiydi. Sanki yeniden doğmuştu. Goldie, onun ela gözlerinde gezinen tehlikeli kıvılcımları görebiliyordu. Elleri kaşınıyordu adeta James Potter'ın. Birilerine gününü göstermek istiyordu. Eğlenmek istiyordu.

"İncindi mi?" dedi Goldie sol kaşını kaldırıp Sirius'a bakarak.

"Evet, anlarsın ya! İlk defa yapılan bir şakaya gülmüyor. Ah- o beyninde ne intikam planları dönüyordur şimdi."

Dördü de Peter'ın lafına gülerken Sirius sonunda hayal aleminden çıkmayı başarmıştı.

"Neye gülüyorsunuz?" dedi huysuz tavrını elden bırakmayan Sirius.

Saçları bu sabah ayrı bir dağınıktı. Gözlerinde o şeytani parıltıdan uzak bir hava vardı. Merak ve biraz endişe gizliydi mavi harelerinin arasında.

"Hiç." dedi Goldie uzatarak. Sirius homurdanarak çatalını tabağındaki zeytinlere saplamaya çalıştı.

"Sanırım Sirius'u canlandıracak şeyi biliyorum." dedi Goldie hain bir gülüşle. Kaçak yollarla Hogwarts'a soktukları Tezek Bombaları hala sandığında saklı duruyordu. Aslında Goldie onları orada unutmuştu ve geçen gün hatırlamıştı.

"Neymiş beni canlandıracak şey?" dedi Sirius iğneleyiciyi bir tonda.

"Birkaç tane Tezek Bombam var desem," dedi Goldie kaşlarını kaldırarak. "Filch'in koridorunda patlatsak desem?"

Sirius'un soluk gözlerinde bir ışık çaktı. "Patlatalım fakat- Filch sıkıcı olmaya başladı."

"Ah- Goldie!" dedi Remus ikilinin konuşmasını keserek. "Bunu yapmak zorunda mısınız?"

"Ne var?" dei Goldie gülerek. "Bizi dinlerken Sınıf Başkanı kimliğini dışarıda bırakman gerektiğini biliyorsun."

"Ben varım bu işte!" dedi James saçlarını karıştırarak.

"Ben de varım." dedi Peter onun ardından.

"Vazgeçmeyeceksiniz, değil mi?" dedi Remus iskemlesinden kalkarken.

"Elbette hayır, Aylak. Nereye gidiyorsun?" dedi hevesli bir sırıtışla Sirius. Goldie, onun bu kadar hızlı gaza geleceğini tahmin etmemişti.

Golden Black ➳ the MaraudersWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu