13 ◆ Teklif

5.1K 399 427
                                    

Ertesi sabah kahvaltıda Regulus, Barty ve Fiona yine beraber oturuyorlardı.

Filch'e olanlardan sonra bir gün boyunca dersler iptal edilmişti. Artık Seherbaz'lar daha sık dolanıyordu Hogwarts'ın çevresinde. Büyüler ve tılsımlar geliştirilmişti.

Ancak kimse Filch'e ne olduğunu bilmiyordu. Yaşlı adam, gece yarısı bahçeyi teftiş ederken yaralı bulunmuştu. Bilinci açık değildi ve kurtulamaması muhtemeldi.

Regulus'un omuzlarında sanki omurgalarını çatlatacakmış gibi bir yük vardı.

Az daha bir adamı öldürüyordu.

Bir koftiyi öldürecekti belki ancak vicdanı onun bir koftiden öte insan olduğunu hatırlatıyordu.

Elleri kanlarla kaplanmıştı artık. Kendini tanımlayan kelimelerin arasına katil de girecekti yakında.

Ancak bunu göz ardı ettiğinde de karşısında ki sorunlar bitmiyordu. Diğer sorunu Slughorn partisiydi. İksir öğretmeni her parti ve toplantıya Regulus'u özellikle çağırırdı.

Peki ya kimi davet edecekti?

Aklında ki listenin başında bir kişi vardı fakat onunla gitmesi bir Hufflepuff ile gitmesi ihtimalinden daha azdı. Daha da kötüsü, onun çoktan birinin davetini kabul etmiş olabileceğinden korkuyordu.

Kafasını kaldırıp az ötesinde oturan kıza baktı. Sinirle tabağını çatallıyordu ve arada bir kafasını kaldırıp karşıda ki Gryffindor masasına bakıyordu.

Onu şimdi davet edebilirdi.

Ancak Exa'yı davet edebilmesi için önünde duran tek sıkıntı onun kabul edip etmeyeceği değildi. Aslında bakarsanız Exa'yı davet etme konusunda kocaman bir sorun listesi vardı.

İlk öncelikle Exa ile araları kötüydü. Bunun nedeni Barty'di tabii. Onun ablasına olan nefreti nedeniyle Regulus da yanıyordu.

Bu liste Exa'nın en yakın arkadaşının en nefret ettiği ablası olması, bir Ölüm Yiyen olması, Exa'nın şu an delice Gryffindor'ları arkadaş edinmesi, Exedra'nın çoktan birinin davetini kabul etmiş olması, Exa'nın teklifi duyunca Regulus'un saçlarını karıştırıp onu bir kardeş gibi gördüğünü söylemesi, Barty'nin Exa ile gittiğini öğrenirse hiç hoş davranmayacağı şeklinde uzayıp gidiyordu.

Regulus, bu uzun listeyi düşünmekten yüzüne sıçrayan bir avuç suyla kurtuldu. Fiona, elinde Regulus'un yarısını içtiği su bardağını tutarak kendisine bakıyordu.

"Ne yaptığını sanıyorsun?" dedi Regulus yüzünde ki suyu elini tersiyle silerek.

"Yatağında kalan kafanı geri getirmeye çalışıyorum." dedi Fiona hemencecik.

"Kafam yatakta falan değil." dedi Regulus. "Sadece dalmışım."

"Hı hı." dedi Fiona ve elinde ki bardağı masaya çarparak bıraktı.

"Reg, sen kimi davet edeceksin?" dedi Barty etraflarında uçuşan gerginliği azaltmak için.

"Bilmiyorum," dedi Regulus kafa sallayarak. Ablanı davet edeceğim, diyecek hali yoktu sonuçta. "Sen?"

"Rosier'ı davet ederim galiba." dedi Barty. "Fiona bana yanık olduğunu söylüyor."

Fiona onaylarcasına kafa salladı. "Sana bayılıyor."

"Sen kiminle gidiyorsun Fiona?" dedi Regulus. Eğer Fiona biriyle gitmiyorsa onunla gidecekti. Dönemlerinde ki kızların çoğu davet ederse yanlış anlayacaktı. Bunun yanında Regulus partide yalnız kalma gibi bir planı yoktu.

Golden Black ➳ the MaraudersOnde as histórias ganham vida. Descobre agora