Golden Black ➳ the Marauders

9 ◆ Ölüm Yiyen

Regulus Black eve ayak basmasıyla odasına kapanması bir olmuştu. Tatilin son gününe kadar sadece defteri açmaya uğraşmıştı. Bir şekilde bu günlük kendisini ona çekiyordu. İçini açmalı ve okumalıydı. Engelleyemediği bir istek vardı kalbinde.

Bunun yanında okul dışında büyü yapması yasak olduğu için sadece deli gibi kapakları çekiştiriyordu.

Sinirle kendini yatağa bırakırken defteri karşı duvara fırlatmıştı. Bir süre onla bakıştıktan sonra yerinden doğruldu ve günlüğü eline aldı.

En fazla ne olabilirdi ki içinde? Sirius Black ile anılar, kız kavgaları, sinirlenip yazdığı birkaç not... Pekala, öyleyse defter neden Regulus'u kendisine çekiyordu? Sanki hayatı bu defteri açmasına bağlıymış gibi hissediyordu.

Oradaydı, ellerinin arasındaydı fakat öte yandan sanki yanında değilmiş gibiydi. Ulaşamıyordu, uzanamıyordu.

Kapısının gürültüyle tıklatılmasıyla yerinde zıpladı. "Kim o?" dedi sesinin tiz çıkmasını önleyemezken.

"Benim, Rrgulus." dedi Bellatrix Lestrange'ın sesi. Son zamanlarda Bellatrix kuzeniyle daha fazla zaman geçirmişti. Bunun temel nedeni kendi inandığı ve güvendiği Lord'unun yanına çekmekti Regulus'u.

"Gelebilirsin." dedi Regulus boğazını temizleyerek. Koyu renkli kapı ardına kadar açıldı ve Bellatrix kafasını içeri soktu.

Mesafeli ama içten bir gülüşle gerilmişti dudakları. Kıvırcık saçları düzenli bir şekilde toplanmıştı. Koyuya kaçan teni vardı. Göz kapakları belirgindi. Üzerinde siyah ile yeşilin oynaştığı bir cüppe vardı.

"Görüşmeyeli çok oldu." dedi Bellatrix. Regulus'u Lord'un katına ulaştırmadan bırakmayacaktı onu.

"Evet, işler nasıl gidiyor?" dedi merakla Regulus. Kucağındaki defteri yatağının baş tarafına bıraktı.

Ancak Bellatrix'in iri gözleri Regulus'un ellerini takip edip kalın deftere odaklandı. Gözleri şaşkınlıkla açılırken yüzünde büyülenmiş bir ifade vardı.

"Bellatrix?" dedi Regulus onu yüz ifadesine korkuyla bakarken.

"Onu nereden buldun?" dedi uzun tırnaklarıyla Goldie'nin defterini gösterirken Bellatrix.

"Şey- çaldım." dedi Regulus inkar etmeyerek. Bellatrix ona neden çaldığını soracak, bunun kötü bir şey olduğu hakkında tonlarca laf söyleyecek biri değildi.

"Kimden?" dedi hızla kafasını döndürüp Regulus'a bakan Bellatrix.

"Şey, Sirius'un sevgilisinden." dedi çekingen bir tavırla Regulus.

"İçini açtın mı?" dedi Bellatrix fakat bir yandan defteri eline almış açmaya çalışıyordu.

"Büyüyle açabilirsin." dedi Regulus kafa sallayarak.

"Yapamam." dedi Bellatrix. İlk heyecanı kaybolmuş görünüyordu. "Kimse yapamaz."

"Bellatrix, ne oluyor?" dedi Regulus kaşlarını çatarken. Alt tarafı bir defterdi.

"Bu 'Sır'. " dedi Bellatrix defteri değerli bir nesneymiş gibi kaldırırken.

"Ne?"

Fakat Bellatrix ona cevap vermedi. Deftere bakarken gözlerinde tehlikeli bir parıltı belirdi. "Lorduma haber vermeliyim."

Regulus'un nefesi 'lord' kelimesiyle kesildi.

"Benimle gel, Regulus." dedi Bellatrix ve defteri nazik bir şekilde tutarak Regulus'un odasından çıktı.