15 ◆ Köstebek

4.2K 378 219
                                    

Goldie, birden baş aşağı sallanır vaziyette kalmanın şaşkınlığı ile bakınırken Sirius'un kolunu dolaplardan birine kaptırdığını gördü.

Gerçekten kaptırmış görünüyordu. Bir kolu çekmecelerden birindeydi ve ne kadar çekerse çeksin ne kolu geliyor, ne de çekmece açılıyordu.

"Köpeğe dönüş." dedi Goldie bir çırpıda. Böylece kolunu kurtarabilirdi.

Sirius, ilk defa gözlerinin önünde köpeğe dönüştü. Kolunun incelmesi ile birlikte çekmeceden kurtuldu. Kurtulduktan sonraysa kendisi insan haline çevirdi.

"Artık beni indirebilir misin?" dedi Goldie tüm kanın beynine hücum ettiğini hissederken. Tek iyi yanı bugün eteğini giymemesiydi muhtemelen.

"Dur!" dedi Goldie Sirius'un onu bağlayan ipi keseceğini anladığında. "Yere çakılmak istemiyorum." Kafasıyla zemin arasında bir metre vardı.

"Uğraşmanıza gerek yok, Mr Black." dedi genç bir ses kapının ardından. Mr Longlive kapı eşiğinden kendilerine bakıyordu.

Goldie'nin Longlive'i görmesiyle ağzından bir inleme çıktı. Başları belaya girmişti. Oysaki planları gayet iyi işliyordu.

Longlive, asasını çıkardı ve küçük bir bilek hareketiyle Goldie'yi tutan ip yok oldu. Goldie, bir tüy hafifliği ile sanki yere kondu.

"Dumbledore eni sizin hakkınızda uyarmıştı." dedi Longlive arkasından kapıyı kapatırken. Goldie, bir elini destek almak için Siirius'un kolunu kavuşturdu ve yüzüne yapışan saçları kulağının arkasına tıkıştırdı.

Longlive'in yeşil gözlerini minik odayı hızlıca taradı ve sonra geniş bir gülümsemeyle baktı ikiliye. "Ancak ilk hafta ödülü olarak sizi affediyorum."

Sirius ve Goldie birbirine şaşkın şaşkın baktı.

"Öylece affediyor musun, yani?" dedi Sirius aklı karışarak. İlk defa böyle bir şey yaşıyordu.

"Evet," kapının önünden çekildi. "Çıkabilirsiniz."

Goldie, uzanıp yere düşmüş çantasını aldı. Sirius ile birbirlerine gergin bakışlar attılar ve kapıdan çıktılar.

Ancak Goldie çıkmasıyla birlikte çantasının normalden hafif olduğunu fark etti. Ters döndüğü için yere düşen çantasından bir kitabı düşürmüş olabilirdi.

Hızlıca çantasına baktı ve en önemli defterinin, Sır'ın, orada olmadığını gördü.

"Bir şey unuttum." dedi bir çırpıda ve hafif aralık kapıdan içeri daldı. Gözleriyle dar odayı taradığında Sır'ın Longlive'in ellerinin arasında olduğunu gördü.

Hemen zıpladı ve defteri koparırcasına aldı ellerinden. "Düşürmüşüm." dedi sert bir ses tonuyla.

"Affedersin, ona el koymam gerek." dedi Longlive ciddiyetle.

"Nedenmiş?"

"Kara büyü içeriyor." dedi Longlive. "Profesör Horne(KSKs Profesörü) kontrol ettikten sonra sana geri teslim edebilirim."

Goldie kaşlarını çattı. Bir süreliğine defter elinde değildi ve bu zaman zarfında üzerine bir lanet işlenmiş olabilirdi.

"Defter'i bana teslim eder misin?" dedi Longlive ellerini uzatarak.

Goldie tereddütle defteri uzatıyordu ki aklına defterin konuşması geldiğinde durdu. Ancak kendi rızasıyla teslim ederse defter kontrolünden çıkardı.

Peki ya ismini dahi bilmediği bu adama teslim edebilir miydi?

Dumbledore'un ona güvendiğini hatırladı. Eğer güvenmeseydi bu görevi ona vermezdi. Ancak Goldie'yi engelleyen bir şey vardı.

Golden Black ➳ the MaraudersWhere stories live. Discover now