2 ■ Düğün

5.8K 421 771
                                    


Beyninde yankılanan korna sesiydi Goldie'yi uykusundan uyduran.

İki gözlü, küçük bir evde yaşıyordu. Evine pek uğradığı yoktu. Daha çok Yoldaşlık'ta, arkadaşlarının evinde kalırdı Goldie.

İyileşmesini üzerinden iki hafta, Lily ve James'in düğünün üzerinden bir hafta geçmişti.

O gün, Goldie'nin tüm hayalleri olmasa da, bazı hayallerinin gerçekleşeceği gündü.

Sirius Black ile düğünü vardı. Bu fikir bazı geceler Goldie'yi uyutmazdı. Geçmişi düşündüğünde ise aklı başından uçuyordu.

Ancak şu anda başını ütüleyen sıradan bir korna sesi değildi. Sirius'un sene başında aldığı motosikletin kornasıydı. Bir ördek vıraklaması kadar tizdi.

Goldie, zorlukla kafasını yastıktan kaldırıp karşı duvarda ki pencereye sürünerek gitti. Goldie'nin ikinci katta ki evinden Sirius'un kask takmayı umursamadan orada durduğunu görebiliyordu.

Fakat Goldie'nin son zamanlarda alıştığından daha farklı görünüyordu. Sakallarını kesmişti. James ile birkaç hafta önce kim sakallarını daha fazla uzatabilir diye iddiaya girmişlerdi.

İddiayı Sirius kazanmıştı. Lily, James'in sakallarıyla düğün yapamayacağını söylediğinde James oflaya puflaya kesmişti. (Gerçi pek uzamış sayılmazlardı da.)

Bunun yanında Sirius sakalların kendisini karizmatik gösterdiğini söyleyip uzatmaya başlamıştı. Başta Goldie'ye komik görünse de şimdi fark ediyordu da onun kirli sakalına alışmıştı.

"Hey! Güzellik!" dedi Sirius bir bacağını motordan çekip Goldie'ye dönerek. Goldie o an hiç güzel görünmüyordu gerçi. Uykudan yeni uyanmasının verdiği çirkinlik vardı üzerinde.

"Erkencisin." dedi Goldie neşeyle. "Ben hazırlanıncaya kadar yukarı gelebilirsin."

"Hayır, hayır!" dedi Sirius kolundaki saati göstererek. "Çok geç kaldık. Bekliyorum burada."

"Tamam." dedi Goldie ve pencereyi kapattı.

Potter'ların uzun ısrarları sonucu Goldie ve Sirius'un tatlı düğünleri Potter'ların arka bahçesinde yapılacaktı. James ve Lily de orada yapmışlardı düğünlerini.

Goldie, bir çırpıda küçük dolabındaki kıyafetleri giydi. Zaten çok kıyafeti olmadığı için seçme konusunda pek bir sıkıntı yaşadığı yoktu.

Saçını birkaç tarak darbesiyle düzelttikten sonra çantasını ve anahtarlarını alıp evinden çıktı. Kapıyı arkasından kilitledi ve kat merdivenleri uçarcasına indi.

Dışarı çıktığında Sirius'un sokakta dolanan birkaç çocukla çoktan muhabbet kurmuş olduğunu gördü. Gülümseyerek çocuklarla kaplanmış motorsikletin yanına gitti.

"Günün güneşi de geldi." dedi Sirius Goldie'yi görmesiyle. Yüzünde, Goldie'yi her gördüğünde oluşan o hayranlık ifadesi yer alıyordu.

Çocuklar, Goldie'nin gelişiyle kaçıştı.

"Kaskın nerede?" dedi Goldie gülerek. Sirius asla kask takmazdı. Onun ilginç ve bir o kadar gereksiz muggle korumalarından biri olduğunu söylerdi.

Sirius ona omuz silkti. "Atla hadi!" dedi motoru çalıştırırken.

Goldie, Sirius'un iyi bir sürücü olduğuna güveniyordu ancak yolda gitmeyi pek sevmezdi. Genellikle motorunu uçarken kullanırdı.

"Cisimlensek daha iyi değil miydi?" dedi Goldie Sirius'un arkasına binerken.

"Cisimlenmek mi? Bu bebek varken kim cisimlenmek ister? Sıkı tutun, uçuyoruz-" daha cümlesini tamamlayamadan gaza basmıştı.

Golden Black ➳ the MaraudersWhere stories live. Discover now