18 ► Bela

6.3K 570 208
                                    

Goldie, defterin yapraklarını çevirmeye devam ederken yan taraftan gelen öksürme sesiyle yerinden zıpladı. Bu sırada mavi kapaklı defter ellerinden kayıp yatağa geri düştü.

"İnsanların işlerine bu kadar burun sokan biri olduğunu bilmiyordum, Goldie." Dedi Aster kıvırcık saç buklesini kulağının arkasına sıkıştırırken. Zaferle Goldie'ye bakıyordu. Goldie'nin başından aşağı kaynar sular dökülmüştü adeta.

"McGonagall, bunu bilmek isteyecek." Dedi Aster süzülerek yatağın öteki tarafına geçerken.

"Ben mi insanların işlerine burun sokuyorum?" diyebildi Goldie sesi titrerken. Aster'ın psikolojik problemleri olduğuna gönülden inanıyordu artık. "Okulun ilişki haritasını çıkaran ben miyim?" dedi sesini daha da yükselterek.

"Bu seni ilgilendirmiyor." dedi Aster deftere uzanırken.

"Hayır!" dedi Goldie. "O defterde benim de ismim yazıyor. Ne kadar iğrenç bir iş yaptığının farkında mısın?" Sesi yükselmişti fakat umurunda değildi.

Aster, umursamazca defteri yataktan aldı. "Ben olmasaydım kimse gerçek aşkını bulamayacaktı, Ripley. Ben insanları doğru yola iletiyorum." Dedi Aster özgüvenli bir sesle.

"İnsanları o küçük beyninle eşleştiriyor ve sonra bozuyorsun? Bu alçaklık. O defteri bana vereceksin Aster. Orada ismi yazan herkes bunu bilecek."

Aster, defteri kollarının arasına aldı. "Hayır Goldie! Sen benim işimden o koca burnunu çekeceksin. Ayrıca- McGonagall'a söyleyip sana en ağır cezayı vermesini sağlayacağıma emin olabi-"

"Rictusempra!"

Aster gıdıklanma hissiyle arkaya doğru devrildi. Goldie, artık onu dinleyerek zamanını harcamayacaktı.

"Accio, defter." Dedi Goldie asasını uzatarak. Aster'ın gevşemiş ellerinden defter ayrıldı ve havada süzülerek Goldie'nin parmaklarının arasına kondu.

"Onu bana ver, lütfen!" dedi Aster asasını kaldırarak. Sesi rica eder gibi değildi. Emredercesine konuşmuştu.

"Hayır, asla!" dedi Goldie kapıya doğru depar attı fakat Aster arkasından bilmediği bir büyü yaptı. Goldie'nin ayaklarının etrafında siyah bir ip dolanmaya başladı ve Goldie sırtüstü devrildi.

Aster, asasını cebine sokarak Goldie'nin yanına geldi ve defteri kollarından çekiştirmeye başladı. Goldie'nin defteri vermeye hiç niyeti yoktu ki kızlar yatakhanesinin ortasında -Goldie yatar pozisyondaydı hala- mavi bir defter çekiştiriyorlardı.

Ve sonunda defter dayanamadı. Kapak, Aster'ın ellerinde kalırken Goldie defterin kapaktan kopan beyaz sayfalarını kapmıştı. İki kız, ayrılan defterle birlikte arkaya doğru savruldu.

Goldie, ayaklarını saran büyüyü def ettikten sonra ayağa kalktı. İçine dolan anlık bir nefretle asasını deftere çevirdi.

"Incendio!"

Defterin yaprakların ucunda kırmızı bir ateş yandı. Kırmızı ateş, bir canavar misali defterin yapraklarını yemeye koyuldu.

"Hayır!" diye ileri atıldı Aster. Goldie, defteri ellerinden bıraktı ve ikisi de yaprakların küle dönüşmesini izledi şaşkınlıkla.

"Seni pislik-"

Aster, doğruca Goldie'nin üzerine atladı. Goldie, Aster'ın ağırlığı ile geriye doğru devrildi. Zaten Aster ondan uzun ve yapılıydı.

Aster, yapabildiği şekilde Goldie'nin yüzünü çiziyor ve saçlarını çekiştiriyordu. Goldie, onu üzerinden atamıyordu, o kadar güçlü kolları yoktu.

Golden Black ➳ the MaraudersTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon