Bölüm 4 / Baba!

8.5K 445 404
                                    

"Bak her türlü öğrenirim ben. Bu nedenle şuraya oturup anlatır mısın artık?" Kolumu bırakarak eliyle arkamda kalan koltuğu gösterdi. Daha sonra üzerindeki tişörtü düzeltip kendi de kalktığı yere oturdu.

"Anlat hadi."

"Neden bu kadar merak ediyorsun?" Kanepeye yayılarak omuzlarını hareket ettirdi.

"Bilmem... meraklıyım işte. Olur olmadık şeylere burnumu sokmayı severim." Derin bir nefes alarak yutkundum.

"Eğer hastahaneye gidersem birisi beni bulabilirdi... bu kadar bilgi yeter mi?" Kaşlarını olumsuz anlamda hareket ettirip ağzından bir 'cık' sesi çıkarttı.

"Bilmece gibi konuşmasan? Mesela kim seni bulurdu ve kimden kaçıyordun? Bana anlatırsan seni koruyabilirim." Aldığım nefesi oflayarak verdim.

"Babam beni bulurdu. Ve senin beni koruman ihtiyacım yok."

"Ve babandan mı kaçıyordun?" Oflayarak derin bir nefes verdim dışarı. Kafamı olumlu anlamda aşağı yukarı salladım yavaşça.

"Sebep neydi?"

"Fazla derinlere inmesem? Neyse ya. Ben gideyim artık. Her şey için sağol." Ayağa kalkıp kapıya doğru yürürken arkamdan adam benim düşünmediğim ayrıntıyı dile getirdi.

"Gidebileceğin bir yer var mı ki?" Olduğum yerde bir kaç saniye durduktan sonra kıvrılmayan dudaklarımı zorlayıp kenarlarını biraz yukarı kaldırdım.

"Ben bulurum kalacak bir yer." Adama dönmeden konuşup tekrar hareketlendim.

"Kendin bilirsin. Ama dikkat et akşam akşam kurtlar yemesin seni!" Dış kapıyı açtığım an söylediği şey ile ona baktım.

"Bu ev ormanın ortalarında da. Ana yolu falan bulursan kurtulursun."

"Bir taksi falan çağırabilir misin?" Taksi mi? Ne diye taksi çağırmasını istemiştim ki ben. Cebimde tek kuruşum dahi yokken hemde.

"Ya da boşver. Ben bulurum yolu." Gece gece ormanda, üstelik hiç bilmediğim bir yerden tek başıma şehir merkezine kadar yürüyecektim. Üstelik merkezin ne tarafta ve ne kadar uzaklıkta olduğunu bilmeden. Ya da büyük ihtimal bu akşam dışarıda bir yerlere kıvrılıp, yarın arardım yolu. Mavi gözlü adamın dediği gibi bu akşam kurtlara yem olmam umarım.

"Bekle." Adam telefonunu eline alarak bir numara çevirerek taksi çağırdı.

"Otur şuraya. Gelen taksi ücretini öderim, şehir merkezine kadar gidersin."

"Gerek yok. Ben kend-"

"Saçmalama istersen. Gereksiz gurur başını yakmasın." Nefesimi vererek dışarıya tekrar baktıktan sonra kapıyı kapatarak biraz önce kalktığım koltuğa tekrar kuruldum.

"İsmim Araf." Gülümsedim.

"Ben de Nefes. Ve teşekkür ederim..."

× × ×

"Nefes? Hoş geldin." Uygar kapıda bana şaşkınca bakarken gülümseyerek içeriye girdim.

"Hoş buldum. Ee ne yaptın görüşmeyeli?" Uygar kendine gelmeye çalışır gibi kafasını sallayıp kapıyı kapattı.

"Aynı. Sen neredesin ya birkaç gündür?" Salona geçip koltuğa otururken Uygar'ın tek kişilik klasik erkek evinde göz gezdirdim. Her yer dağınıktı. Burada nasıl yaşadığına gerçekten şaşırıyordum.

"Hiç. Okul şehir dışında bir gezi düzenlemişti, ben de ona katıldım." Babamdan kaçarken araba çarptı. Üç gündür yatıyorum.

KALPSİZWhere stories live. Discover now