Bölüm 31 / "Sevdiğim Kızı Karşına Getireceğim!"

3.4K 157 130
                                    

"Oha oha oha bu gerçek mi?!" Kahkaha atarken kafamı olumlu anlamda salladım.

"Tabii ki gerçek."

"İnanmıyorum! Filler gerçekten de aşırı büyüklermiş!" Tekrar ufak bir kahkaha attım ve tekerlekli sandalyeyi biraz daha ileriye iterek tellere biraz daha yaklaştırdım.

"O kadar yaklaşmayın güzelim. Bak sonra yerler Kardelen'i."

"Yaa abi söyleme şöyle şeyler!" Kardelen sinirle başını bize çevirerek konuşunca ben de ona hak vererek konuştum.

"Aynen abisi. Hem filler ot yer merak etme sen."

"Yoo, hem ot hem et yer onlar."

"İnanmıyorum ki ben sana." Kardelen kollarını göğsünde birleştirerek filleri izlemeye devam etti.

"Artık ne kadar yalancıysan." Şakasına söylenerek arabayı biraz geri çektim ve başka hayvanların yanına doğru ilerlemeye başladım.

"Şuna bak ya. Ne yalanımı gördün sen benim?"

"Çok yalanını gördüm ama onların ne olduğunu sorma. Çünkü ben insanların dedikleri şeyleri yüzlerine vurmayı sevmem." Uygar gülerek konuşmaya devam edecekti ki Kardelen ondan önce davrandı.

"Nefes Abla daha geçen günlerde bana çok sevdiği bir kız olduğunu söyledi. Ama çok sevdiği bir kız olsaydı onunla sevgili olmazlar mıydı? Sevgilisi olmadığına göre sevdiği bir kız da yok. Bak bu söylediği bir yalan mesela." Uygar'ın yüz ifadesi değişmişti. Kardelen'e kızacak gibi bir hali vardı. Ben ise kaşlarımı kaldırarak Uygar'a baktıktan sonra sağ elimi yumruk yaparak koluna vurdum.

"Kardele-"

"Bak sen. Kimmiş ki bu şanslı kız?"

"Ya saçmalıyor işte."

"Yoo, söylediğin yalanı söylüyorum ben."

"Kardelen sana bir daha bir şey söylersem-"

"Ya saçmalama Uygar. Sen şu anda ne yaptığının farkında mısın? Ben yabancı mıyım? Ne demek 'bir daha sana bir şey söylersem'? Hayır yani Kardelen bunu bana söyledi. Başka birisine söylemezdi zaten. Ve tamam. Söylemek istemiyorsan düzgünce söylemen yeter. Kardelen'in üzerine gitmene gerek yok." Kaşlarımı hafifçe çatarak biraz daha hızlandım ve Uygar'ın yanından uzaklaştım. İleride bulunan aslanların yanına ilerledim.  

"Yanlış bir şey söyledim galiba." Kardelen üzgün bir sesle konuşunca gülümseyerek sandalyenin önüne çöktüm.

"Hayır. Yanlış bir şey söylemeyi geç yanlış kişiye söylemedin. Boşver takma sen ağabeyini. Tamam mı? O şimdi sana biraz kızmış olabilir ama sonra unutur." Kardelen kafasını sallayarak kollarını açtı. Gülümseyerek ona sıkıca sarıldıktan sonra beraber aslanları izlemeye başladık.

"Özür dilerim." Arkamdan ses gelince gülsem de gülümsememi saklamak için yüzümü şekilden şekilde sokarak derin bir nefes verdim.

"Kimden?"

"İkinizden de." Kardelen yanında annesi ile duran bir kız ile konuşmaya başlayınca sandalyenin frenlerini çekerek Uygar'a döndüm.

"Tamam. Ama şimdi bana o kızın kim olduğunu söylüyorsun. Kalbini kimin çaldığını merak ediyorum."

"Ya öyle bir şey yok. Kardelen yanlış anlamış."

"O zaman neden bu kadar olay çıkardın?"

"Yanlış da olsa öyle şeyler söylemesi sinirime dokundu. Sevgiliyi nereden biliyor bu? Çok film falan izliyor herhalde."

"Uygar yeme beni. Bir daha sana bir şey söylersem dedin. Demek ki öyle bir şey söyledin ki bir daha bir şey söylememekten bahsettin. Lütfen. Bana o kızın kim olduğunu söyle. Tanımıyorsam resmini falan göster. Yoksa bana güvenmediğini düşüneceğim." Uygar benden başka her tarafa bakarak bir kaç kez yutkundu. Sadece kız ismi söyleyecekti. Üstelik en yakın arkadaşına söyleyecekti. Ne vardı bunda?

KALPSİZWhere stories live. Discover now