Bölüm 140

7.3K 294 36
                                    

ELİF

Ayhan'ın verdiği cevap üzerine Volkan ile birlikte donup kaldık.Bir süre söylediği söz kulaklarımda çınladı.

Sen ne söylediğini farkında mısın?

Volkan'ın sorusu üzerine bende kendime geldim.

Ne yapayım, şuanda tüm sorumluluk üzerimde.Enfeksiyon riskini göze alırsam ve şayet enfeksiyon kaparsa kendimi suçlu hissedeceğim.Görmesine izin vermezsem ve Fidan'a bir şey olur ise yine suçluluk hissi ve vicdan hissedeceğim.Aslında her ikinde de keşke duygusuna kapılacağım ve ne yapacağımı bilmiyorum?En mantıklı çözüm üçümüzü de hiç ayırmadan kavuşturmak.

Ayhan saçmaladığını farkında mısın?O imzayı at ve Fidan'ın kızınıza kavuşmasını sağla, bak nasıl toparlamaya başlayacak.

Volkan da benim söylediklerimi onaylayarak imzayı atması konusunda kardeşi ile kısa bir konuşma yaptı.Sonunda Ayhan imza atma konusunda ikna olmuş, her ihtimale karşı şirket avukatlarından birini de çağırarak doktor ile konuşmaya gitti.

Fidan'ın yanına gittiğim de annem yan oda da oturmuş sessiz bir şekilde ağlıyordu.

Ağlama anne, lütfen yapma böyle.Onu götürdüklerinde içimizi dökerek ağlarız ama şuanda güçlü duralım.Ayhan da çok kötü durumda.Kendini salmak için küçük bir kıvılcım bekliyor.

Biliyorum kızım, biliyorum Elif'im ama daha fazla tutamadım.Tedavinin başladığını öğrendiğinden beri sadece tavanı izliyor.Gözünden arada sırada yaş akıyor ama hemen siliyor.İçinden ağlıyor.Ne düşünüyor bilmiyorum ama yüzünü incele bazen gülümsüyor, mutlu oluyor.Bazen de hüzünleniyor.Aklını oynatmasından korkuyorum.

Kolay değil anne, hiç kolay değil.Yaşadıkları, geçmişi hiç kolay değil.Ben bunların onda birini yaşamış olsaydım çoktan kafayı yemiştim.Fidan çok güçlü bir kadın.İçinde büyümeyen bir çocuk olmasına rağmen güçlü bir kadın.

Yaşadıkları onu güçlü kılmaya zorladı.İçini acıtan bir şey karşısında güçlü görünmek için bir zırh örüyor ve umursamaz görünüyor.İçine atmaktan bu illet ile uğraşıyor.Bu hastalıktan önce yaşadıkları aşikar.Aylarca izini kaybettirdi.Hiç birimize bir kelime anlatmadı.Gideceğine dair en ufak bir belirti göstermedi.

Defalarca söyledim ben onu ogün öyle gördüğüm de içim parçalandı.Anne çok kötüydü.Resmen kaılmıştı.Canı acıdığı belli, bacaklarını oynatacak hali yoktu ama beni görünce kendisi kalkmaya çalıştı önce yardım istmedi ama sonra Volkan'ı çağırdık.

Kendini onun yerine koy.Ne kadar aşalayıcı bir durum.Eşinin yaptıkları yüzünden abisi seni taşıyor.Ayhan seni o halde yerden kaldırsa ne düşünürsün?

Düşünmek itemiyorum anne.Ben kahrımdan ölürdüm.

İşte kızım Fidan'da kahrından ölüyor.Yadığı olaylar onu yavaş yavaş öldürürken evladına ulaşamamak bu ölümü hızlandırdı.Az önce anlattıklarını bir duysaydın için parçalanırdı.Söylediklerine taş olsa çatlar.

Belki biraz knouştururum.Ben biraz yanında oturacağım.

Fidan'ın yanına gittiğim de tavanı izlediğini gördüm.Glediğimi fark ettiği halde yüzüme bakmadı.Bir süre sessizce onu izlemeye başladım.Derin bir nefes verdi ve kısık sesle konuşmaya başladı.

Elif, onu çok sevdiğimi ona söyler misin?Sandığın içinde ona vermen gereken şeyler var.İlk doğum gününde giyinmesi için bir elbise aldım.Onu giydir.Onu sevdiğimi söyle.

Hayır Fidan saçmalama!Sana bir şey olmayacak ve çocuğunu büyüteceksin.

Olumsuz anlamda başını sağa sola salladı.Sonra konuşmaya devam etti.

UFAKLIK(küçük gelin)**tamamlandı**Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin