BÖLÜM 147( FİNAL 1)

15.1K 337 73
                                    

Merhaba arkadaşlar;

Bölüm 146 ve Açıklama' nın yorumlarının hepsini biraz önce okudum.Hikayenin bitmesini istemeyenleriniz var.Aslında Fidan'dan ayrılmayı bende istemiyorum ama böyle gider ise romana doğru yol alacağız.Bu yüzden üzülerek de olsa Fidan'a veda etmek zorundayız.

Final'in mutlu son ile bitmesini isteyenler ve mutlu son ile bitmesini istemeyenler var.Ben bu hikayeye bir son düşünmüştüm ama iki farklı gurup oluşunca kimseyi kırmak istemedim ve iki final bölümü yayınlamaya karar verdim.Sizlerden tek ricam iki finali de okumanız.

İki finali de okuyup yorumlar iseniz beni mutlu edersiniz.

FİDAN

Oturduğum koltuktan kalkıp lavaboya gittim.Yüzümü yıkayıp, lavaodan biraz destek aldım ve ayna da görünen yansımama baktım.Saçlarım ve kaşlarım dökülmüş,kiriplerim seyrelmiş yok denecek kadar azalmış, gözlerimin altı çökmüş, rengim solmuş durumdaydı.Ayhan'ın beni aynalar ile karşılaştırmak istememisinin sebebini şimdi çok daha iyi anlamıştım.Lavabonun kapısının bir anda açılması ile yüzümü kapıya döndüm.

Seni arıyorum, neden beni beklemedin?Ya düşseydin?

Sakin ol.Bak düşmedim ayaktayım.Aynaya bakıyordum.

Eline aldığı peçeteler ile arkama geçti , kolları ile sırtımı göğsüne yaslayarak elindeki peçeteler ile yüzümü kurulamaya başladı.Aynadan gözlerimin içine bakarak aynı zamanda konuşmaya başladı.

Tekrar saçların , kaşların ve kirpiklerin çıkacak.Sen iyileştin ya gerisi sorun değil.Hepsi yeniden çıkacak.Hem istediğin kaş şeklinede böylelik ile kavuşursun.Sadece bunlar için küçük bir sabır gerekli.

Tüyleri yolunmuş tavuk gibi görünüyorum.

Hayatım, nefesim yapma böyle.Bak herşey bitti.Şimdi bunlar için kahretme kendini.Hem sen benim tavuğumsun ben seni böylede beğeniyorum.Bakma bana öyle, bende horozum ne var yani.Bu horoz seni çok seviyor.Hadi hemşire gelmeden çıkalım, yanına geleceğini söylemişti.

Niye yaa onu mu bekleyeceğiz.Ben artık gitmek istiyorum.

Büzme şu dudağını yoksa fena olacak.

Kendimi onun bedenine biraz daha yaslayarak sıcaklığını hissetmeye çalıştım.İçimden onun dudaklarını doyasıya öpmek geçsede bu halimden iğreneceğini düşünerek vazgeçtim.Bu sırada hemşirede odaya girmiş açık lavabo kapısından bizi izliyordu.Hafif bir öksürük ile geldiğini belli etti.Elinde salladığı bir çantayı bana göstererek yatağın oraya gitti.Bu hemşirenin gelmesine mutlu olmuştum.Yarım aksan ile Türkçe konuşabilen biri olduğu için kolay anlaşıyorduk.

Yatak yat, gözler kapat.Süpriz var.

Gülümseyip söylediğin yaptım.Yüzüme bir şeyler yaptığını fark ettiğim de gözlerimi açıp ona baktım.Gözlerimi kapatmamı istedi.Sonra ellerimden tutup beni yatakta oturur pozisyona getirdi ve başıma bir şey bağladı.

Okey, şimdi bana bak.

Gözlerimi açtığımda elinde büyük bir ayna tutmuş bana yaptığını gösterdi.Kalem ile kaş yapmış, göz altlarımdaki morluğu kapatmış,hafif bir göz makyajı ile yüzümü renklendirmişti.Saçlarıma da canlı renklerden oluşan bir bandana takmıştı.Gülümseyip teşekkür ettim.Ellerimden tuttu.

Güle,güle.Sonra sakın gelme.

İnşallah.Dikkat et kendine.Teşekkür ederim.

Asıl sen et dikkat, bol dinlen çabuk düzel.

Oda dan çıktığında arkasından baktım.Gerçekten bu oda dan çıkıyordum.Temiz havayı içime çekmek, rüzgarın yüzüme çarpmasına izin vermek istiyordum.

UFAKLIK(küçük gelin)**tamamlandı**Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin