Final ithafları için yorumlara doluşmanızı öneririm. Velütfen
yıldıza 🌟🌟🌟
basmayı
unutmayın. ⭐️
3.GÖZ
Patron, kovuk kapısından içeri girdiği an elindeki deri çantayı köşeye fırlatarak masasına ilerledi. Gergin parmaklarının titremesi ilacına ihtiyaç duyduğunu gösterirken, çekmeceyi açıp şişeyi aradı. Diğer yandan kravatını gevşetirken tek eliyle kapağını açtığı cam şişeden mavi bir hapı dilinin orta yerine fırlattı.-Giralda! Bana hemen Avukat'ı getirmelerini söyle! Hemen!" Giralda tüm sakinliğiyle odaya girdiğinde kaşlarını çattı onun bu rahatlığına. "Sana diyorum! Çabuk!"
-Bunu yapmam hiçbir şeyi değiştirmeyecek çünkü Alp çok uzakta." Adam, deri koltuğuna yerleşerek göğsünü sıvazladı. Kendini rahatlatmaya çalışırken Giralda'nın söyledikleri hiç içini açmamıştı doğrusu.
-O yüzden hemen diyorum Giralda." Dedi Patron daha kısık ve saygılı bir ses tonuyla. "Acilen buraya gelmesi lazım. Adamlara ulaşamıyorum. Devranların oğlundan yardım isteyecektim ancak anlaşmamı kabul etmedi, onu zorla çalışmaya zorlayamam..."
-Size Rüzgar'ın yardım edebileceğine ihtimal vermiyorum zaten." Diyerek omuz silkti Giralda, Patron şimdi karşısındaki bu aciz ve görme engelli kadını daha temkinli bakışlarla süzmeye başladı. "Kendisi Kuzey Karayev'in kimliğindeki bir aksiliği düzeltmekle meşgul." Yerinde dikleşmesi Giralda'nın söylediklerine inandığını hatta adamlardan haber alamamasının tek nedeninin ancak bu olduğunu gösterirken hayretle buz mavisi gözleri açıldı.
-Kuzey... Kuzey Karayev mi? N'olmuş ki onun kimliğine? Ne yapacakmış Rüzgar Devran?"Giralda, dudağının bir kenarını kıvırarak ona doğru yaklaştı. Patron, gözlerini kısmıştı çünkü kadının halinde ve tavrında bir farklılık seziyordu.
-Bildiğiniz gibi benim annem ve babam yok. Ama kardeşlerim var. Yani...Vardı." İç çekip adamın masasının önündeki koltuğa oturdu Giralda. "Öldüklerinde geriye yeğenlerimden başka bir şey kalmadı." Patron, kadının bunları neden şimdi anlattığını bilmiyordu. Çünkü bugüne kadar hiç böyle bir konuşma yapmamıştı. Hem yeğenleri varsa, neredeydiler? "Hepsini kaybettim." Dediğinde rahatlayarak kafasını sallayan adamı bozguna uğrattı. "Üçü hariç. İkisi bir soyadını, diğeri başka bir soyadını taşıyor. Ve hiçbiri benimle aynı değil. Ancak içlerinden birine, yalnızca bir tanesine borçluydum." Gülümserken geçmişe giden gözleri yerde bir noktaya dalmıştı, aniden geri çevirdi. "Kuzey'e."
Patron, açılan ağzına engel olamadı, öyle ki silahına davranmak bile aklına gelmemişti. Birkaç kez yutkunarak bu bilgiyi beyninde eritmeye çalışırken, Giralda derin bir iç çekti.
-Rüzgar'ın işi hayli zor. Çünkü ölen birinin kimliğini yenilemek imkansız gibi görünüyor... Hele de bu kişi medya tarafından tanınıyorsa... Ama ne derler bilirsiniz, hayatta her şey..." sır verir gibi fısıldarken Patron'un tüyleri diken diken olmuştu. "Ama her şey, mümkün..." kapı çaldığında bile kadının söylediklerinin etkisinden çıkamamıştı Patron. O ufak tınıyla bile irkilirken silahını belinden çıkarmak istediği anda arabasında unuttuğunu hatırladı. "Kovukta silah olmaz. Sizin kuralınız bu." Paniğini anlayıp sakinliğiyle cümle kurması adamı öfkeden delirirken aralanan kapıda görmek istediği birinin yüzünü gördü.
-Alex!" Dedi rahatlarcasına nefes verirken. "Buradasın..." sandalyesinden kalkıp ona ilerlerken gözü yine de bir şahin gibi Giralda'nın üzerindeydi. "Giralda, Kuzey'in akrabasıymış, Karayev'in yaşadığını söylüyor. İnanabiliyor musun?" Alex Michael Miller, Patron'unkinden bile soğuk görünen mavilerini usulca kadına çevirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevgiyle Harmanlanmış Bedenler (THB-2)
Romance"Çıkardığı fotoğrafın altına, kalemin kapağını ağzında tutarken, kalemle bir not düştü. "Tutku'yla Harmanlanmış Bedenler." " Böyle başlamıştı hikayeleri. Elmaların özü birdi, ihtiyaçları birdi. Aşktan gelen çocuklar, aşk için yaşar, aşk uğruna öl...