Tutku DEVRAN| Başlangıç

8.8K 760 141
                                    

Multimedya;

"MASKELERİN ALTINDAKİ YÜZLER"

3.GÖZ

Adımlarını, her zamankinin aksine, korkuyla atan genç kız, yutkunarak elindeki kutu şeklinde olan çantasını sıktı. Terleyen avuçları, siyah derinin üzerini kayganlaştırmış, çantayı tutmasını da zorlaştırmıştı.

-Gir güzelim." Belinden tutarak onu kapıya ilerleten adamın bileğini kırmayı çok isterdi, hatta kırabilirdi de ama onu öldürecek zamanı kazanmak koridordaki 8 koruma düşünülürse imkansızdı.

Kırmızı halı serili, led ışıklarla aydınlanan koridorun sonundaki kral dairesine girerlerken, boğazındaki kuruluğu öksürünce gidererek yutkundu. Ne yapmalıydı? Buradan kurtulması gerekiyordu ve işler hiç de planladığı gibi ilerlememişti. Babasının hepsine verdiği özel bilekliği yanına almış olsa ve düğmesine bassa, konumunu bildirmiş olurdu ama yerinin bulunmaması için çıkardığı bileklik yine tavanı cam yatak odasının çekmecesinde kuzu kuzu yatıyordu.

Parmak iziyle odanın kapısını açan adamla kendine gelirken, buna sevinse mi bilemedi. Eğer içeri korumalar girmeyecekse, önce bu kodaman herifi etkisiz hale getirir sonra başının çaresine bakardı.

-Herkes istediği gibi giriyor, bu odaya?" Yalandan aksanlı Türkçe konuşması ve ilerlettiği Rusçası, birkaç gecelik oynayacağı bu oyununda şüpheye yer vermeyecek şekildeydi.

-Sadece korumalar." Belindeki el onu kavrayınca yalandan gülümsedi.

Tutku değildi, iki sene önce Türkiye'de en gösterişli barlardan birinin sahibine -karşısındaki beyinsizin en yakın arkadaşına- pazarlanmış bir fahişeydi. İkisi de insan ticareti yapan şeref yoksunu köpeklerdi, genç kızları zorla ailelerinden koparıp buralara sürüklüyor, gösterişle gösterdikleri dünyanın perde arkasında zavallılara işkence çektiriyorlardı.

Bu işe ağabeyini zorlayarak girmişti, Rüzgar'ı bekliyordu ama yoktu. Bara beraber girdiği genç adam, bir anlık göz kaçırmasında gözden kaybolmuştu. Şimdi buralara kadar gelmişti ve korkudan bayılmamak için ekstra soğukkanlı davranıyordu.

Ama karşısındaki tecavüzden insan ticaretine, organ mafyacılığından uyuşturucu kaçakçılığına uzanan bir mafya babasıydı. 50 li yaşlarından dolayı yer yer dökülen turuncu saçları, düşük göz kapaklarının hemen altında yer alan masmavi gözleri vardı. Köpek dişlerinin birinin üzerinde gümüş-pırlanta karışımı bir kaplama yapılmıştı. İngiliz kökenli bir aileden geliyordu, ama bahsettikleri o görkemli ailenin içi de en az bu herif kadar kirli sırlarla doluydu.

Büyük bir örgütün başı bu pislikten geliyordu ve Tutku ona cezasını vermeye son derece kararlıydı. Riske girse de, o kızlardan birini tanıdıktan sonra kafasını çevirerek kendi hayatına devam edecek değildi! Sessiz kalamazdı, geninde yoktu böyle bir şey. Ağabeyinden de o yüzden yardım istemişti. Hiçbir cinayet kusursuz değildi belki ama bir yıkım gerçekleştirmek, kusursuz olabilirdi.

Rüzgar, içten içe koskocaman bir kaleyi dahi çökertebilecek büyük bir güçtü.

-Bir şeyler içer misin?" Kafa sallamak dışında sesli bir cevap vermeden, camın yanına gitti Tutku. İçkiyi bardaklara dolduran Şafak rumuzlu herif, sırıtarak kızı baştan aşağı inceledi. Sonunda o sapsız arkadaşı ona güzel bir hatun kiralayabilmişti demek! 15-16 yaşlarında kendisi dokununca sürekli ağlayıp duran kızlardan şu aralar sıkılmıştı. Şimdi odasında olan 20 yaşındaki kız, bu aralar değişen ruh haline uygun görünüyordu. "Türkçeyi ne kadar zamandır öğreniyorsun?" Dedi kendi konuşması isminin gerçekten de Şafak olmasına son derece inandırıcı olurken.

Sevgiyle Harmanlanmış Bedenler (THB-2)Where stories live. Discover now