Ekstra Bölüm: "İntikam Ateşi"

5.7K 518 152
                                    


Rüzgar uyanmadan öncesini anlatıyor bu bölüm. Hastaneyi yani.

Yıldızlarınızı ve ÖZELLİKLE yorumlarınızı bekliyorum. KEYİFLİ OKUMALAR.😘😘😘

3.GÖZ

Hemşireler genç adamın nabzını kontrol edip saniye saniye doktora bir değişiklik olmadığını söylerken, duran kalbi çalıştırmak elindeki alete umut bağlayan adama kalmıştı.

-Çekilin." Tenine çarpan üçüncü şok dalgaları, kalbin ritmini eskisi gibi var hale getirirken, derin bir nefes aldı orta yaşlı adam. "İyi. Mutlaka başında durup, kontrol edin." Savaş Devran onun için oldukça önemli bir isimdi ve emanet edilen can bizzat onun yeğeniydi.

Odadan çıktığında başına toplanan kalabalıkta en metanetli duran insana baktı.

Acar'a.

-Şuan durumu stabil. Bekleyip görmemiz lazım, yapılacak her şeyi yaptık çok ağır bir ameliyat geçirdi. Ve gerçekten yaşama şansı düşüktü. Kan kaybı fazlaydı. Ama oğlunuz çok güçlü. Bundan sonrası ona kalmış. Geçmiş olsun." Elalar çaresiz bir şekilde durumu kabullenirken, Elvin'e kaydı.

Geldiğinden beri sessizce birkaç kez ağlasa da her seferinde gözyaşlarını silip, çocukları avutmaya çalışıyordu. Hiçbiri yalıya gitmeyi kabul etmemişti ve uyanana kadar bekleyeceklerdi de.

Koridorda kalabalık olacaklarını söyleyip onları çoktan zorla hastane bahçesine yolladığından, gözleri Acarla buluştu.

Kollarını açan adama birkaç adımda ulaşırken, başını göğsüne gömüp hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı.

Parmaklarını orada olduğuna inanmak istercesine geniş sırtına batırmıştı, bir zaman sonra o hıçkırıklar iç çekmelere döndü.

-Sakinleş güzelim." Bunu söylemesine rağmen sesinin ne kadar güçsüz olduğunun farkındaydı Acar. Hastaneler Rüzgar için çok alışılmadık yerler değildi çünkü her hafta hatta bazen 2-3 günde bir buraya gelirdi. Acı hissetme gibi bir durumu olmadığından, kırık, kanama gibi olaylar sürekli hastanede kontrol edilirdi. Ama bu seferki bambaşkaydı. İçeride canlarından bir parça yatıyordu ve bunu yapanı öldürecek güç, tuhaftır ki Acar'da yoktu o anda.

Sadece kadına sarılıp, dolan elalarını koridorda gezdiriyordu yaşların düşmemesi için.

Savaş, yeşillerine hücum eden yaşları geri yolladı ve çalan telefonunu cevaplarken izlediği ikiliden iyice uzaklaştı.

Zaten odanın hemen önünde de duramamıştı Rüzgar'ın kalbi durduğunda.

-Parmak izi örnekleri alındı mı?" Doğrudan ihtiyacı olan bilgiyi sorarken, sesini minimum seviyede tutuyordu.

-Evet efendim." Aldığı karşılık şu durumda yapılması gereken, ama kimsenin yapacak gücünün olmadığı "bilgi alma" olayında harika bir aşamaydı. Tutku'nun bir şeyler bildiğinin elbette farkındaydı, çünkü yeğeni öyle bir elbiseyi giyip, o tarz bir makyaj ve saçı hayatta yapmazdı.

Rüzgar vurulduğunda, onun da yanında olduğundan emindi. Yapanı gördüğünden de...

Ama o psikolojideki Tutku'yu konuşturmaya çalışmak, onun için merhametsizlikten başka bir şey değildi. Acısını yaşamasına izin vermeliydi, gizlediği her ne olursa olsun, bir sebebi olduğuna inanıyordu.

-Güzel. Analiz için Kemal'e yollatın. İçki bardağındaki tükürük örnekleri de elinizde bulunsun. Şüpheli elimizde olduğunda incelettireceğim." Başka bir şey söylemeden ve bir onaylama dahi duymadan telefonu kapatırken, yanına gelen Bade'nin elindeki su şişelerinden aldı taşımasına yardımcı olmak amacıyla.

Sevgiyle Harmanlanmış Bedenler (THB-2)Where stories live. Discover now