44.BÖLÜM: "Şeytanın Avukatı"

4K 699 286
                                    

3

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

3.GÖZ

    Tutku, öylece içeri giren ikiliye bakarken aynı şaşkınlık Exton ve Anıl'da da oluşmuştu ama Exton'ın gözleri saniyeler içinde tuhaf bir ışıkla parlarken, Anıl daha çok öfkelenmiş gibi görünüyordu. Ortamdaki sessizliği bozan ilk kişi şaşkınlığı çabuk atan Exton oldu.

-Ne yani? Devran seninle mi çalışıyordu?" Ağzından çıkanları tükürür gibi bir nefretle söylerken, Patron kafasını sağa sola salladı ve daha açıklayamadan, Anıl, ağabeyine dönerek kızgınlıkla konuştu.

-Saçmalama! Tutku böyle bir şeyi asla yapmaz. Onun gibi biriyle çalışacağını hiç sanmıyorum." Öfkeyle Patron'un yanına adımlarken şaşkınlığı üzerinden atabilmiş ve ağabeyi gibi o da öfkesine kavuşmuştu. "Onu da mı tehdit ettin?!Doğruyu söyle." Tutku, yerinden kalkarken hızla ona doğru adımladı ve kolundan tuttu Anıl'ın.

-Hayır. Konuşuyordu, beni tehdit etmedi." İnanmak konusunda tereddütlü bir şekilde gözlerini bir Tutku'ya bir babasına çeviren genç adamın yanına gelen Exton, sanki Tutku ve Anıl orada yokmuş gibi bir tavırla babasına baktı elleri ceplerinde.

-Ne diye getirttin beni buraya? Dikkatini çekerim, getirttin diyorum. Yoksa gebersen bile kalkıp gelmezdim." Patron'un oldukça sert görünmesi ama oğullarının söylediklerine karşı sessiz kalıp üzgün bir yüz ifadesiyle durmasına ne dese bilemiyordu Tutku.

Ya çok sinsi bir oyuncuydu ya da üzgün, pişman bir baba...

-Sizi görmek istedim. Bu hafta sonu önemli bir yemek var ve..." Anıl, göz devirerek Tutku'nun kolunu tuttu ve babasının susmasına neden oldu bu hareketiyle. O kadar tahammülsüz duruyorlardı ki, Tutku Patron'un daha başka nasıl kirli sırları olduğunu merak etmişti...

-Umrumda değil. Bir daha sakın beni ve arkadaşlarımı rahatsız etme." Patron, masanın yanından oğlunun karşısına gelirken, mavi gözlerindeki bariz hayal kırıklığıyla mırıldandı.

-Tutku'yu buraya ağabeyiyle alakalı çağırmıştım." Yalan. Oğulları için çağırmıştı, nitekim bu yalanını çaktırmaması için kıza saliselik bir uyarı bakışı yolladıktan sonra yeniden Anıl'a baktı buz mavi gözler. Tutku şaşırmadan edemedi, yalan söylerken en ufak bir açık vermiyordu, Rüzgar yalandan nefret ederdi ama en basitinden kendisi için söylemek zorunda kalmıştı ve bu ikisinin ortak özelliğiydi. Büyük bir soğukkanlılıkla yalan söyleyebilmek. "Ona yaptığım teklifle alakalıydı. Sizin bu kadar erken getirtileceğinizi bilmiyordum." Exton sıkıldığını belli edercesine oflarken, Anıl kaşlarını çattı.

-Sana beni rahatsız etme demiştim. Eğer bir daha beni ve arkadaşımı buraya getirtirsen seni polise vereceğim. Gel benimle Tutku." Cümlesinin sonunda kızın bileğini tutarak kapıya ilerlerken, Exton'ın gülüşüyle duraksadı adımları. Bakışlarına bakılırsa Anıl, babasından rahatsız olduğu kadar Exton'dan da rahatsız oluyordu.

Sevgiyle Harmanlanmış Bedenler (THB-2)Where stories live. Discover now