25.BÖLÜM: "Koruyucu Melek?!"

5K 636 352
                                    

Yorumlar bırakmayı, 🌟 yıldızlamayı unutmayın. Keyifli okumalar! 😘😘😘

3.GÖZ
Bardaki eğlence tam gaz devam ediyordu, herkes bu geceden oldukça keyif almıştı ve büyük ihtimalle yarın başlarının çatlayacak olmasına aldırmadan deli gibi içmeye, yanındakilerle bu anın tadını çıkarmaya odaklılardı.

Oysa gelme amaçları olan doğum günü partisinin sahibi Alp, hiç mutlu değildi. Elindeki bardağı dudaklarına götürdü ama içinin boş olduğunu fark edince, tezgahta barmene doğru ittirip parmağıyla gösterdi doldurması için.

-Alp..." bileğine dokunan parmakların sahibine baktı, Gabriella masmavi gözlerini ona dikmişti. Açık kahveleri umursamaz bir şekilde yeniden önüne döndü. Ne sanıyordu ki? Tutku'nun geri geleceğini falan mı?

O, gitmişti.

-İyi görünmüyorsun." Diğer elini Alp'in boynuna koyarak ona iyice yakınlaştı, gerçekten ilgileniyordu ama sarının kafası bu ilgiyi çekecek durumda değildi. Bu yüzden kızın bileğini sağ eliyle indirip, sol elindeki viskisini bitirdi ve yüksek tabureden kalktı.

-Bulaşma Ella." Kaşlarını çatan kız onun kolunu daha sert bir şekilde tutup, kendisine bakmasını salladı. Çok değil bundan sadece 5-6 ay önce, Alple denk geldiklerinde genç adam şimdiki gibi asla değildi. Ona baktığında iki şey görürdü: soğukkanlılık ve güç. Ama şimdi öyle görünmüyordu. Önceden açık kahvelerde hep bariz olan duygusuzluk, yerini tuhaf bir kırgınlığa(?) bırakmıştı. Yalan yok, onun duygusuz halini daha çok sevdiğini o an fark etti Gabriella.

Dövmeli parmaklarını genç adamın göğsüne yaslayarak, tam önünde durdu.

-Alp." Söyleyişindeki sertlik, sarının onun yüzüne bakmasını sağlamıştı. "Sorun ne? Dans ettiğin kızla mı ilgili?" Gözlerini kaçırdı delikanlı, nasıl fark ettiğini sormayacaktı elbette çünkü Gabriella'nın kusursuz bir gözlem yeteneği vardı, insanların hareketlerini çok iyi değerlendirirdi. "Ona aşık mı oldun yoksa?" Cümlesindeki azarla karışık tiksintiyi fark etti Alp. Bir adım geri çekilerek, onun elinin düşmesini sağladı ve mavilere dik dik baktı.

-Ne alakası var? Saçmalama. Aşık olacak kadar gerizekalı biri miyim ben?" Sinirlendiği o kadar belli oluyordu ki, rahatlayarak gülümsedi Ella. Ama sonrasında gözlerini kısıp işaret parmağını kaldırdı.

-Sen..Onunla yattın mı?" Sarı, gözlerini devirse de, cevabı yüz ifadesinden almıştı kız. Alaylı bir nefes sesiyle güldü ondan kopardığı cevaba. "Zevkinin uzun bacaklı sarışınlar olduğunu sanıyordum. Gerçekten aşık olmadığına emin m..." elini dayanamayarak bar tezgahına bir kez vurduğunda, çevresindeki birkaç arkadaşı kendisine bakmıştı. Bu yüzden sorun yok dercesine bakarak, kıza eğildi.

-Zırvalaman bittiyse gidiyorum." Aralarındaki şey önceden güçlüydü, bunu hissetmişti Gabriella, Alp'in de hissettiğine emindi. Oysa şimdi kendisini süzmüyor, gülümsemiyor ya da gözlerindeki soğukluğa rağmen yakın sohbette bulunmuyordu. Sanki duygularına yenik düşen, zavallı, asabi bir adama dönüşmüştü.

-Kıvanç Alp Aksoy." Yeniden kolunu tutan kızıl, bu sefer gerçekten sinirlenmiş görünüyordu. Alp'in koluna tırnaklarını geçirmişti çünkü. Yüzünü ona doğru kaldırdı, mavi gözlerindeki ciddiyet, Alp'te hayran olduğu o umursamazlığın, açık kahvelere geri gelmesini sağlamıştı. "Umarım Axel'in kim olduğunu unutmamışsındır."

-Unutmadım." Kolunu ondan kurtarırken, tırnakların çizmesine aldırmadı. "Hatırlatmana da gerek yok, gelmene de aynı şekilde."

Sevgiyle Harmanlanmış Bedenler (THB-2)Where stories live. Discover now