22.BÖLÜM: "Denizatı ve Kelebek"

5.3K 651 201
                                    


Multimedya;

Bölüm sonunu okumayı, yıldızlamayı ve MUTLAKA yorum yapmayı unutmayın.
Keyifli okumalar..

3.GÖZ

Alnında biriken terler, ıslak saçlarından süzülen su damlalarıyla birleşiyor, yüzü bu şekilde iyice parlak bir görüntü alıyordu. Dudakları arasında verdiği kesik kesik nefesler, aldığı darbelerden dolayı göğsünden hırıltıyla çıkmaktaydı.

Yüzü duvara dönüktü, arkasını dönmek istese bile ayak bileğine bağladıkları demir neredeyse kangren olmasına neden olacak türdendi, bu yüzden dönmek için bir çabası yoktu. Sırtına vurulan tazyikli suyun şiddeti son bir saatte arttırılmıştı ama buna odaklanmadı.

Kendini tamamen kilitlemişti, dış etkenlerden uzaktı. Kız kardeşini, erkek kardeşini düşündü. Sarışın ve oldukça uysal olan kıza karşın diğer kardeşi oldukça hareketli ve asiydi. Yine de ikisini de çok seviyordu. Çok fazla.

Annesinin yüzünü getirdi gözlerinin önüne, mavi gözleri o kadar güzeldi ki, o gözleri başka birinde şimdiye kadar görmüş olsa aşık olurdu. Işık saçıyordu, hele o cam maviler aile gibi sevdiği insanlara bakarken daha da parlamıyor muydu, kendi açık kahveleri o ışıltının yanında çok sönük kalırdı. Orada öyle büyük bir aşk görürdü ki, bunu gördüğü bir insan daha vardı. Babası. Babasıyla yaptığı ilk futbol maçı da bu yüzden aklına geldi aniden... Sarı, kahküllü saçları koşarken alnına çarpıp duruyordu ve adam onu yordukça daha da keyifleniyordu.

-Konuşmuyor mu?" Anlamadığı bir dilde konuşan adamları bile duymamıştı, dudağının bir kenarını kıvırmış gülümsüyordu. Adam olumsuz cevap almış olacak ki sırtında hissettiği kırbaç darbesiyle yüzündeki tebessüm genişledi.

Suyun akışı durdurulmuştu. Sert kayış sırtında art arda şaklarken, sırtında su haricinde akan damlalar kendi kanıydı. Koyu sıvı, kalçalarına kadar süzüldü ve bir yerde zemine damladı.

Kapı gürültüyle açıldığında birkaç el ateş edilmişti ve bu yüzden kendini kilitlediği dünyadan kurtardı sarı. Başını sola doğru yavaşça çevirdiğinde, kaskını çıkaran gençle göz göze geldi.

-İyi misin sarı?" Demirdi.

Rüyasından, koluna dokunan parmak yüzünden sıçrayarak uyandığında nerede olduğunu ayırt edemedi bir an. Susuzluktan kuruyan dudakları aralanmıştı, koyu sarı tutamlar sırılsıklamdı. Ve boynundan akan terler göğsüne süzülüyordu.

-Oğlum, iyi misin lan?!" Özgür'ün sesini duyabilmişti ve elindeki pastayı tutarken kendisine endişeyle bakan Selin'i de görüyordu neyse ki. Bulunduğu dünyanın havasını derince içine çekerken, pastaya odakladı açık kahvelerini.

-İyiyim. Kabustu." Yatakta iyice doğruldu ve tişörtünü boynundan çekerek çıkardı hemen, tişörtü avuçları arasında top haline getirirken adet gereği bir dilek tutup mumu hızla söndürdü.

Özgür alkışlarken, Selin de pastayı komidine bırakmıştı. Biri sağında diğeri solunda oturuyordu iki arkadaşı, aynı anda boynuna atlayarak onu devirmeye niyetlenseler de ikisini de kucakladı ve sırtüstü düşmeye direndi Alp.

-İyi ki doğdun sarı!" Selin bunu söyledikten sonra hiç iğrenmeden onun ıslak saçlarını Özgürle birlikte bilerek kurcaladığında kulak zarını patlatacak şekilde bağırdı.

-İyi ki doğdun beee!" Onları çok seviyordu Alp, pek arkadaş canlısı biri olmasa da, artık bir aile gibi benimsemişti ikisini de. Bu yüzden uzun bir sürü bu sarılmayı devam ettirdi ve elleriyle onların sırtını okşadı.

Sevgiyle Harmanlanmış Bedenler (THB-2)Where stories live. Discover now